AYDIN DOĞAN AİLE MECLİSİNİ TOPLADI! HANGİ ALTERNATİFLER TARTIŞILDI? AİLENİN KARARI NE OLDU?
Yeniçağ yazarı Sebahattin Önkibar, "kulis hücresi"ne girdi, Aydın Doğan'a yakın merkez sağdan eski bir bakandan bakın neler dinledi!
Aydın Doğan’ın zor kararı!
Aydın Doğan İstanbul’da ama Ankara’da tasası sürüyor. Başkent’in kulis hücreleri diye nitelendirilen özel bürolarından birinde önceki gün merkez sağdan eski bir bakanın öğle yemeği davetlisiydim.
Aydın Doğan’a yakınlığı ile bilinen eski bakanın anlattıkları Türkiye’nin geldiği noktayı göstermesi bakımından fevkalade önemli.
Aydın Doğan bağlamında dinlediklerimin özeti şu:
Ardı ardına gelen vergi cezaları ve takınılan dışlayıcı tutumlardan sonra Aydın Doğan, artık AKP ve zirveleri tarafından istenmediğinden kesin olarak emin!
Dahası, tasfiye edilme sürecinde olduğunu da görüyor.
Aydın Bey’in ilk kararı Hürriyet ile Kanal D dışındaki bütün medya kuruluşlarını satmaktı.
Bunun için o kuruluşlarda bazı yazarların işten çıkarılması ve yerine yandaşların ikamesi gibi ön hazırlıklar bile yapıldı.
Radikal’in yeniden dizaynı çabaları da aslında böyle bir satışta onun fiyatını artırmaya dönük bir operasyondu!
Ne var ki Aydın Bey’in hesabı tutmadı!
Vatan-Milliyet-Star TV paketine bir türlü müşteri bulunamadı.
Aldı alıyor denilen Akın İpek’i son anda caydıranın AKP zirveleri olduğu dillerde!
İddiaya göre AKP zirveleri Akın Bey’e, Milliyet gibi tabanı Kemalist olan bir gazeteyi almak yerine Hürriyet’e talip olmasını önermiş!.. Dahası, kendisine ortaklar bulunacağının da sözü verilmiş!
Ancak Aydın Bey bu teklifi geri çevirmiş ve satış için dışa açılmış!
Hatta bunun için Goldman Sachs’a bile yetki verdiği söyleniyor!
Aydın Doğan’ın bu yeni arayışı AKP zirvelerini kızdırdı ve tekrar grubun üstüne gitmeye başladı.
Mesela sürpriz yeni vergi cezaları ile Petrol Ofisi’nin faaliyetlerinde bazı çelmeleme girişimleri yapıldı ve bu şekilde gözdağı verildi.
İşte tam bu süreçte Aydın Bey aile meclisini toplayıp üç alternatifi tartışmaya açmış!
1) Hürriyet ve Kanal D ile medyada var olmaya devam kararında ısrar.
2) Medyadan tamamen çekilmek.
3) Petrol Ofisi dahil bütün ticari kuruluşları satıp, sadece medyada kalmak ve iktidara karşı dik durup muhalefet etmek.
Peki ailenin kararı ne mi olmuş?
Aydın Doğan’a yakın olan eski bakana göre bekle-gör politikasıymış!
Aydın Bey, son olarak Haziran başında yapılacak olan seçimin sonuçlarını görmek istiyormuş. Şayet AKP tekrar gelirse, işte o zaman zorunlu olarak adımlar atacakmış!..
Aydın Doğan medyadan çekilip ticarette kalmanın zorluğunu da görüyor zira böyle bir durumda medya korunması olmadığından tasfiye edilmek anında mümkün olacaktır. Aydın Bey ayrıca, AKP’nin kendi elinde altın yumurtlayan ve her an birkaç medya kurumunu satın alabilecek ya da inşa edebilecek bir potansiyeli olan Petrol Ofisi’nin rahat çalışmasına izin vermeyeceğini de görüyor ki rafineri izninin çıkarılmaması bunun delilidir.
Peki ya AKP ile anlaşma ihtimali mi?
Aydın Bey bunun için çok çabaladı, çok sayıda aracı soktu, Ankara’ya çocuklarını gönderdi. AKP’lilerin binasında bürolar tuttu, yayınları ile sınırsız destekler verdi. Genel Yayın Müdürlerini değiştirdi ama AKP zirveleri bunlarla tatmin olmadı ve olmuyor.
Sonuç: Aydın Bey diken üstünde ve adeta tasfiye sürecinde gün sayıyor ki bu tablo aslında Türkiye basını ve demokrasisisin hali pür melalidir.. Tevekkelli değilmiş; Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, Türkiye’yi 178 ülke içinde 138. yapmış!
NOT: Bundan böyle her hafta Cumartesi akşamları Ulusal Kanal’da saat 20.00-22.00 saatleri arasında ’Alternatif Haber Programı’ ile karşınızda olacağım. Eski Ekonomi Bakanı Ufuk Söylemez’le beraber götüreceğimiz programda zaman zaman önemli konuklarımız da stüdyomuzda olacak.
Sebahattin Önkibar/Yeniçağ
Aydın Doğan İstanbul’da ama Ankara’da tasası sürüyor. Başkent’in kulis hücreleri diye nitelendirilen özel bürolarından birinde önceki gün merkez sağdan eski bir bakanın öğle yemeği davetlisiydim.
Aydın Doğan’a yakınlığı ile bilinen eski bakanın anlattıkları Türkiye’nin geldiği noktayı göstermesi bakımından fevkalade önemli.
Aydın Doğan bağlamında dinlediklerimin özeti şu:
Ardı ardına gelen vergi cezaları ve takınılan dışlayıcı tutumlardan sonra Aydın Doğan, artık AKP ve zirveleri tarafından istenmediğinden kesin olarak emin!
Dahası, tasfiye edilme sürecinde olduğunu da görüyor.
Aydın Bey’in ilk kararı Hürriyet ile Kanal D dışındaki bütün medya kuruluşlarını satmaktı.
Bunun için o kuruluşlarda bazı yazarların işten çıkarılması ve yerine yandaşların ikamesi gibi ön hazırlıklar bile yapıldı.
Radikal’in yeniden dizaynı çabaları da aslında böyle bir satışta onun fiyatını artırmaya dönük bir operasyondu!
Ne var ki Aydın Bey’in hesabı tutmadı!
Vatan-Milliyet-Star TV paketine bir türlü müşteri bulunamadı.
Aldı alıyor denilen Akın İpek’i son anda caydıranın AKP zirveleri olduğu dillerde!
İddiaya göre AKP zirveleri Akın Bey’e, Milliyet gibi tabanı Kemalist olan bir gazeteyi almak yerine Hürriyet’e talip olmasını önermiş!.. Dahası, kendisine ortaklar bulunacağının da sözü verilmiş!
Ancak Aydın Bey bu teklifi geri çevirmiş ve satış için dışa açılmış!
Hatta bunun için Goldman Sachs’a bile yetki verdiği söyleniyor!
Aydın Doğan’ın bu yeni arayışı AKP zirvelerini kızdırdı ve tekrar grubun üstüne gitmeye başladı.
Mesela sürpriz yeni vergi cezaları ile Petrol Ofisi’nin faaliyetlerinde bazı çelmeleme girişimleri yapıldı ve bu şekilde gözdağı verildi.
İşte tam bu süreçte Aydın Bey aile meclisini toplayıp üç alternatifi tartışmaya açmış!
1) Hürriyet ve Kanal D ile medyada var olmaya devam kararında ısrar.
2) Medyadan tamamen çekilmek.
3) Petrol Ofisi dahil bütün ticari kuruluşları satıp, sadece medyada kalmak ve iktidara karşı dik durup muhalefet etmek.
Peki ailenin kararı ne mi olmuş?
Aydın Doğan’a yakın olan eski bakana göre bekle-gör politikasıymış!
Aydın Bey, son olarak Haziran başında yapılacak olan seçimin sonuçlarını görmek istiyormuş. Şayet AKP tekrar gelirse, işte o zaman zorunlu olarak adımlar atacakmış!..
Aydın Doğan medyadan çekilip ticarette kalmanın zorluğunu da görüyor zira böyle bir durumda medya korunması olmadığından tasfiye edilmek anında mümkün olacaktır. Aydın Bey ayrıca, AKP’nin kendi elinde altın yumurtlayan ve her an birkaç medya kurumunu satın alabilecek ya da inşa edebilecek bir potansiyeli olan Petrol Ofisi’nin rahat çalışmasına izin vermeyeceğini de görüyor ki rafineri izninin çıkarılmaması bunun delilidir.
Peki ya AKP ile anlaşma ihtimali mi?
Aydın Bey bunun için çok çabaladı, çok sayıda aracı soktu, Ankara’ya çocuklarını gönderdi. AKP’lilerin binasında bürolar tuttu, yayınları ile sınırsız destekler verdi. Genel Yayın Müdürlerini değiştirdi ama AKP zirveleri bunlarla tatmin olmadı ve olmuyor.
Sonuç: Aydın Bey diken üstünde ve adeta tasfiye sürecinde gün sayıyor ki bu tablo aslında Türkiye basını ve demokrasisisin hali pür melalidir.. Tevekkelli değilmiş; Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, Türkiye’yi 178 ülke içinde 138. yapmış!
NOT: Bundan böyle her hafta Cumartesi akşamları Ulusal Kanal’da saat 20.00-22.00 saatleri arasında ’Alternatif Haber Programı’ ile karşınızda olacağım. Eski Ekonomi Bakanı Ufuk Söylemez’le beraber götüreceğimiz programda zaman zaman önemli konuklarımız da stüdyomuzda olacak.
Sebahattin Önkibar/Yeniçağ