"AYAR VERMEYE KARAR VERDİ Mİ AYARIN KRALINI VEREBİLİYOR!.." AHMET HAKAN'A GÖRE BAŞBUĞ'UN AYIRT EDİCİ 12 VASFI!..
Allah´tan Birand alttan almayı bilen bir meslek büyüğümüzdür de mevzu daha fazla uzamadı...
İlker Başbuğ´un ayırt edici 12 vasfı
BİR: Ayar vermeye karar verdi mi ayarın kralını verebiliyor...
İKİ: Ayarda eşitlik ve adalet prensibini uyguluyor. Bir tane "o mahalle"den Star Gazetesi´nin başındaki Mustafa Karaalioğlu´na çakıyor ise, bir tane de "bu mahalle"den Mehmet Ali Birand´a çakmayı ihmal etmiyor.
ÜÇ: Aynı anda hem babacan hem de otoriter olmayı başaran bir yapısı var. Acaba evde de böyle "tatlı sert" mi?
DÖRT: Prompter cihazı kullanmıyor. Önündeki káğıda bakmıyor. Yanındakilerden yardım almaya pek gerek duymuyor. Yani konusuna hákim. Yani kendine güveni tam.
BEŞ: Ben yaptığı iki espriyi yakalamayı başardım. Yorumum şu: Espriye sonuna kadar açık ama sulandırmaya da sonuna kadar kapalı.
ALTI: Selefi gibi değil... Futbol muhabbetine zerre kadar prim vermiyor ve sanırım bunu bilinçli yapıyor.
YEDİ: Açıklık politikası uyguluyor ya. İşte bunun farkına varılsın istiyor. Öyle olmasa, "Bakın ne de şeffafız, süremizin elverdiği ölçüler içinde sorularınıza nasıl da cevap verdik" diyerek bunun altını çizer mi?
SEKİZ: Boşluk duygusu bırakmadan yanıt veriyor. Bakınız: "Ölümüne akreditasyon" haberlerine verdiği yanıt...
DOKUZ: Farkındalığı tam. Mesela askeri teknik konuların sivil şahısları sıkabilme potansiyelinin fena halde farkında...
ON: Tevile açık konuşuyor. Yaptığı açıklamalarda "Ergenekon her şeydir" diyenlere de malzeme var, "Ergenekon hiçbir şeydir" diyenlere de...
ON BİR: Bazen öfkesini belli etmekten çekinmiyor. Bakınız: "Gatakulli" iddialarına yanıt verirken yüzünün aldığı şekil...
ON İKİ: Biraz polemikçi mi ne? Bakınız: Mehmet Ali Birand´la giriştiği "Toprağı sıksan silah fışkırıyor" konulu polemik. Allah´tan Birand alttan almayı bilen bir meslek büyüğümüzdür de mevzu daha fazla uzamadı...
Ahmet Hakan/Hürriyet
BİR: Ayar vermeye karar verdi mi ayarın kralını verebiliyor...
İKİ: Ayarda eşitlik ve adalet prensibini uyguluyor. Bir tane "o mahalle"den Star Gazetesi´nin başındaki Mustafa Karaalioğlu´na çakıyor ise, bir tane de "bu mahalle"den Mehmet Ali Birand´a çakmayı ihmal etmiyor.
ÜÇ: Aynı anda hem babacan hem de otoriter olmayı başaran bir yapısı var. Acaba evde de böyle "tatlı sert" mi?
DÖRT: Prompter cihazı kullanmıyor. Önündeki káğıda bakmıyor. Yanındakilerden yardım almaya pek gerek duymuyor. Yani konusuna hákim. Yani kendine güveni tam.
BEŞ: Ben yaptığı iki espriyi yakalamayı başardım. Yorumum şu: Espriye sonuna kadar açık ama sulandırmaya da sonuna kadar kapalı.
ALTI: Selefi gibi değil... Futbol muhabbetine zerre kadar prim vermiyor ve sanırım bunu bilinçli yapıyor.
YEDİ: Açıklık politikası uyguluyor ya. İşte bunun farkına varılsın istiyor. Öyle olmasa, "Bakın ne de şeffafız, süremizin elverdiği ölçüler içinde sorularınıza nasıl da cevap verdik" diyerek bunun altını çizer mi?
SEKİZ: Boşluk duygusu bırakmadan yanıt veriyor. Bakınız: "Ölümüne akreditasyon" haberlerine verdiği yanıt...
DOKUZ: Farkındalığı tam. Mesela askeri teknik konuların sivil şahısları sıkabilme potansiyelinin fena halde farkında...
ON: Tevile açık konuşuyor. Yaptığı açıklamalarda "Ergenekon her şeydir" diyenlere de malzeme var, "Ergenekon hiçbir şeydir" diyenlere de...
ON BİR: Bazen öfkesini belli etmekten çekinmiyor. Bakınız: "Gatakulli" iddialarına yanıt verirken yüzünün aldığı şekil...
ON İKİ: Biraz polemikçi mi ne? Bakınız: Mehmet Ali Birand´la giriştiği "Toprağı sıksan silah fışkırıyor" konulu polemik. Allah´tan Birand alttan almayı bilen bir meslek büyüğümüzdür de mevzu daha fazla uzamadı...
Ahmet Hakan/Hürriyet