"AVRUPA KRALI" BAŞLIĞINI EN ACEMİ, EN YENİ, EN ÇAYLAK EDİTÖR BİLE ATMAZ... ATMAMALI"!..HINCAL ULUÇ,YİNE SABAH'A ÇATTI!..
Avrupa Kralı, diye manşet atmış, Sabah sürmanşetinde, Fenerbahçe için.. Batının bırakın ciddi gazetelerini, bulvar cerideleri, tabloitleri bile böyle desteksiz sallamaz.."
Avrupa "Sallama" Kralı!..
"Avrupa Kralı" diye manşet atmış, Sabah sürmanşetinde, Fenerbahçe için.. Batının bırakın ciddi gazetelerini, bulvar cerideleri, tabloitleri bile böyle desteksiz sallamaz..
Başlıklar, gazetenin kimliğini, gazetecinin kişiliğini belirler.. Başlık heyecanlı, coşkulu, çarpıcı, vurucu, akılda kalıcı, farklı olacaktır.. Ama bütün bunların yanında ölçülü ve dengeli olacaktır..
Ölçülü ve dengeli!..
Yeni Gün gazetesinde daha bir haftalık gazeteciyken, Genel Yayın Müdürümüz Cihat Baban odamıza girmişti, hiç unutmam.. Elinde gazete.. Bizim sayfayı yaydı masanın üstüne..
"Attığın başlığa bakar mısın" dedi..
Baktım.. Güzel bir olay yakalamışız.. 8 sütuna vermişiz.. Başlık büyüklüğü de, 72 punto.. O zaman başlıklar harflerin elle yan yana dizilmesi ile oluşur. Bu yüzden 40 kadar en küçüğü 18, en büyüğü 72 punto kurşun harfler vardır, mürettiphanede, yani sayfaların hazırlandığı yerde.. Santime vurursanız 72 punto 2.5 santim falan.. Bugünkü gibi öyle beş santim 10 santim boyunda dev harflerle sayfanın yarısını kaplayan başlıklar atma imkanınız yok yani..
Cihat Bey "Sekizden fazla sütunun var mı" dedi.. "Yok" dedim.. "72'den büyük punton.." Başımı salladım.. "Yok!.."
"O zaman Üçüncü Dünya Savaşı çıkarsa nasıl vereceksin?.."
Ölçümü o gün koydu.. 8 sütun en, 2.5 santim boy, olabilecek en büyük şeyin başlığı.. Ötekiler artık ona göre.. Bu daha şekilden.. Bir de içerik, anlam olarak..
"Avrupa Kralı!.."
Ne yapmış Fener?.. Gurupta hiçbir iddiası olmayan, lig maçlarını bir ay önce bitirip tatile giren CSKA'nın nerdeyse PAF takımını İstanbul'da yenmiş..
Ne yapmış Fener?.. Şampiyonlar Liginde son 16 takım arasına girmiş..
Bu, şimdi Fener'i Avrupa Kralı yapıyorsa, son sekize kalırsa ne olacak?..
Avrupa İmparatoru.. Yarı finale yükselirse, Galatasaray'ın 20 sene önce yaptığı gibi, son dörde kalırsa.. Laf bitti.. İmparatordan ötesi yok.. Son ikiye kalırsa.. Ya bir de Şampiyon olursa.. Sabah lafı bitirdi, boş çıkacak demek o gün..
"Avrupa Kralı" başlığını en acemi, en yeni, en çaylak editör bile atmaz.. Atmamalı..
Çünkü bu başlık hem Sabah'ı küçültür, hem de Fenerbahçe'nin başarısını..
Okuyan ve mesela bizi bilmeyen bir yabancı, "Vah zavallılar, bugüne kadar Avrupa'da tek başarıları olmamış ki, şimdi bu maçı kazanmış olmayı Krallık sanıyorlar" der.. Bizi oğlunun şeyini koparan "Görmemiş" yerine koyarak..
Dün sabah, Sabah'ı elime alınca, çok üzüldüm!..
HINCAL ULUÇ
"Avrupa Kralı" diye manşet atmış, Sabah sürmanşetinde, Fenerbahçe için.. Batının bırakın ciddi gazetelerini, bulvar cerideleri, tabloitleri bile böyle desteksiz sallamaz..
Başlıklar, gazetenin kimliğini, gazetecinin kişiliğini belirler.. Başlık heyecanlı, coşkulu, çarpıcı, vurucu, akılda kalıcı, farklı olacaktır.. Ama bütün bunların yanında ölçülü ve dengeli olacaktır..
Ölçülü ve dengeli!..
Yeni Gün gazetesinde daha bir haftalık gazeteciyken, Genel Yayın Müdürümüz Cihat Baban odamıza girmişti, hiç unutmam.. Elinde gazete.. Bizim sayfayı yaydı masanın üstüne..
"Attığın başlığa bakar mısın" dedi..
Baktım.. Güzel bir olay yakalamışız.. 8 sütuna vermişiz.. Başlık büyüklüğü de, 72 punto.. O zaman başlıklar harflerin elle yan yana dizilmesi ile oluşur. Bu yüzden 40 kadar en küçüğü 18, en büyüğü 72 punto kurşun harfler vardır, mürettiphanede, yani sayfaların hazırlandığı yerde.. Santime vurursanız 72 punto 2.5 santim falan.. Bugünkü gibi öyle beş santim 10 santim boyunda dev harflerle sayfanın yarısını kaplayan başlıklar atma imkanınız yok yani..
Cihat Bey "Sekizden fazla sütunun var mı" dedi.. "Yok" dedim.. "72'den büyük punton.." Başımı salladım.. "Yok!.."
"O zaman Üçüncü Dünya Savaşı çıkarsa nasıl vereceksin?.."
Ölçümü o gün koydu.. 8 sütun en, 2.5 santim boy, olabilecek en büyük şeyin başlığı.. Ötekiler artık ona göre.. Bu daha şekilden.. Bir de içerik, anlam olarak..
"Avrupa Kralı!.."
Ne yapmış Fener?.. Gurupta hiçbir iddiası olmayan, lig maçlarını bir ay önce bitirip tatile giren CSKA'nın nerdeyse PAF takımını İstanbul'da yenmiş..
Ne yapmış Fener?.. Şampiyonlar Liginde son 16 takım arasına girmiş..
Bu, şimdi Fener'i Avrupa Kralı yapıyorsa, son sekize kalırsa ne olacak?..
Avrupa İmparatoru.. Yarı finale yükselirse, Galatasaray'ın 20 sene önce yaptığı gibi, son dörde kalırsa.. Laf bitti.. İmparatordan ötesi yok.. Son ikiye kalırsa.. Ya bir de Şampiyon olursa.. Sabah lafı bitirdi, boş çıkacak demek o gün..
"Avrupa Kralı" başlığını en acemi, en yeni, en çaylak editör bile atmaz.. Atmamalı..
Çünkü bu başlık hem Sabah'ı küçültür, hem de Fenerbahçe'nin başarısını..
Okuyan ve mesela bizi bilmeyen bir yabancı, "Vah zavallılar, bugüne kadar Avrupa'da tek başarıları olmamış ki, şimdi bu maçı kazanmış olmayı Krallık sanıyorlar" der.. Bizi oğlunun şeyini koparan "Görmemiş" yerine koyarak..
Dün sabah, Sabah'ı elime alınca, çok üzüldüm!..
HINCAL ULUÇ