Avrasya Yükseköğretim Zirvesi kapılarını açtı!
Avrasya bölgesinin en büyük yükseköğretim zirvesi olan Avrasya Yükseköğretim Zirvesi, (EURIE) 3 Mart 2021 Çarşamba günü başladı. Zirve bu yıl, COVID-19 pandemisi nedeniyle online ortamda düzenleniyor.
Dünyanın en büyük üçüncü, Avrasya bölgesinin ise en büyük yükseköğretim zirvesi olan ve bu yıl 6’ncısı düzenlenen Avrasya Uluslararası Yükseköğretim Zirvesi, (Eurasian Higher Education Summit - EURIE) 3 Mart 2021 Çarşamba günü dijital ortamda başladı. EURIE 2021, bu yıl “Mesafeleri Kaldırıyoruz!” sloganı eşliğinde düzenleniyor.
PANDEMİ NEDENİYLE SANAL ORTAMDA
Avrasya Üniversiteler Birliği’nin (Eurasian Universities Union-EURAS) düzenlediği zirveye bu yıl 60’tan fazla ülkeden, 325 eğitim kurumundan 1175 rektör, rektör yardımcısı, akademisyen ve uluslararası eğitim sektöründen uzman katılıyor.
Yerli yazılımcılar tarafından üretilen yüzde 100 yerli sanal platform üzerinden gerçekleşen EURIE 2021’de üç gün boyunca yapılacak online oturumlar Zoom üzerinden de takip edilebilecek.
EURAS ve EURIE Genel Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın’ın ev sahipliğinde gerçekleşen açılış törenine Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanvekili Prof. Dr. Rahmi Er, YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeliha Koçak Tufan, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle ile THY Yönetim Kurulu Başkanı ve Hizmet İhracatçıları Birliği (HİB) Genel Başkanı İlker Aycı iştirak etti.
“TEKNOLOJİ YÜKSEKÖĞRETİMİ FARKLI BİR KONUMA TAŞIDI”
Açılış konuşmasını gerçekleştiren EURAS ve EURIE Genel Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın, 21’inci yüzyılda bilim ve teknolojinin gelişiminin yükseköğretimi de dünyada bir konuma taşıdığına dikkat çekti. Doç. Dr. Aydın, “Oluşan bu yeni konumda, çağın gerekliliklerine paralel şekilde değişerek ilerleyen üniversiteler, mevcut bilgiye ivme kazandırarak yeni çalışmalara imza atmaya devam etmektedir. Sürdürülebilir kalkınma için gerekli olan nitelikli insan kaynağını oluşturan, yeni dünya sistemine göre insan yetiştiren, endüstriyel dijitalleşmeyi ortaya çıkaran, bilimsel ve teknolojik dönüşümün getirilerini yükseköğretime entegre ederek, sadece bugünün değil, geleceğin nitelikli iş gücünü yetiştiren üniversiteler, ülkeler için büyük önem arz etmektedir. Bugün biliyoruz ki, dünyada teknolojik gelişmelere yön veren ülkelerin gücü; bilgiyi üreten, teknolojiyi tasarlayan, geliştiren ve uygulayan üniversitelerden gelmektedir. Bu nedenle ülkelerimizin üniversitelerini ne kadar güçlendirirsek ülkelerimizi de o kadar güçlendirmiş oluruz” diye konuştu.
“TEKNOLOJİYİ ENTEGRE EDEN KURUMLAR TERCİH EDİLECEK”
Konuşmasında, EURIE kapsamında bu yıl üçüncü defa düzenlenen Imagine Tomorrow etkinliğine de vurgu yapan Doç. Dr. Aydın, “Bugün ayrıca sizleri; inovasyon ve girişimcilik faaliyetlerinde farkındalık oluşturmak amacıyla EURIE bünyesinde bu yıl üçüncü kez düzenlemiş olduğumuz “Imagıne Tomorrow Uluslararası İnovasyon ve Girişimcilik Etkinliği” ile heyecan verici ve ufuk açıcı teknolojilerle tanışmaya davet ediyorum. Pandemi süreci, tüm dünyada yüz yüze eğitimi durma noktasına getirmiş, eğitimde dijitalleşmeyi gerekli kılmış ve bundan sonra eğitimin geleceği ne olacak sorusunu ortaya çıkarmıştır. Görünen o ki, önümüzdeki süreçte teknolojiyi ve yapay zekayı öğretim süreçlerine entegre edebilen eğitim kurumları daha çok tercih edilecektir” dedi.
“İŞ BİRLİKLERİ ZORUNLULUK OLDU”
Üniversitelerin geleceğe yön verme özellikleri nedeniyle iş birliklerine girmesinin artık seçenek değil bir zorunluluk olduğunun altını çizen Doç. Dr. Aydın, “Üniversiteler arasında yapılan iş birliği protokolleri ile müşterek projeler üretilerek; deneyimleri birbirine aktarmak, araştırma sonuçlarının ortak kullanımını sağlamak ve kültürel iş birliği oluşturmak üniversitelerin gelişim hızlarını da arttıracaktır.
Üniversiteler bağımsızlığın, özgürlüğün, baskı altında olmayan beyinlerin, bilimin üretildiği yeni fikir ve düşüncelerin ortaya konulduğu kurumlardır. Bizler, ruhlarımızda bulunan özgürlük ve bağımsızlık duygularını, üniversitelerimiz aracılığı ile kendi topraklarımıza yaymak zorundayız. Bizler, geleceğin mimarları olarak adeta kanserli hücreler gibi tüm dünyaya yayılmaya devam eden pandemi, kaynakların tükenmesi, siyasi çatışmalar, terör, küresel ısınma ve kirlilik gibi sorunlara yapacağımız iş birlikleri ve üreteceğimiz çözümler ile son verebiliriz” diyerek konuşmasını tamamladı.
HİB BAŞKANI AYCI: “EURIE EĞİTİMDE MARKALAŞMANIN ADIMI”
Doç. Dr. Aydın’dan sonra söz alan Hizmet İhracatçıları Birliği (HİB) Başkanı İlker Aycı, EURIE’yi Türkiye’nin eğitimde markalaşma sürecinde önemli bir adım olarak gördüğünü söyledi. Aycı, “COVID-19 pandemisi, dijital dönüşümün hızlanmasına sebep oldu. Mesela hiçbirimiz bu zirveye evlerimizden ve işyerlerimizden çevrimiçi katılmayı beklemiyorduk. Geçmişte Türkiye'nin uluslararası eğitimdeki avantajlarını ve üniversitelerimizi anlatırken, bugün uzaktan eğitimdeki başarılarımızı öne çıkarabiliyoruz. Kampüs deneyimi elbette çok önemli. Ancak bu süreçte uzaktan eğitimin de geçici bir çözüm değil, gelecekte de belli bir düzeyde kullanılacak bir enstrüman olduğunu gördük. Artık hibrit eğitim modeliyle daha çok karşılaşacağız. Bu durum, birçok dersi, başka ülkelerden, farklı akademisyenlerden uzaktan alma olanağını sunuyor. Umut veren ve güvenli bir gelecek için ihtiyacımız olan şey eğitimdir. Malcolm X'in de dediği gibi, ‘Eğitim geleceğin pasaportudur. Çünkü yarınlar bugünden ona hazırlananlara aittir’” diye konuştu.
DEİK BAŞKANI OLPAK: “COVID BİRÇOK ŞEYİ DEĞİŞTİRDİ”
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak konuşmasında, COVID-19 pandemisinin günlük hayatta birçok değişikliği de beraberinde getirdiğini ifade ederek, “Dijital teknoloji ve yapay zeka, COVID ile daha hızlı hayatımıza girdi. Bu konudaki adımları daha hızlı atmalıyız, aksi takdirde rakiplerimize geçiliriz. COVID-19, globalleşmeyle yerelleşmenin birleşimini hayatımıza geri dönülmez şekilde soktu. ‘Tükenen kaynaklar’ söyleminden hareketle kaynak çeşitliliğinin ne derece elzem bir konu olduğunu da bize hatırlatarak hayatımızın merkezine koydu. Uzaklık ve lojistik kavramlarının değişime uğradığını, tedarik zincirinin önemini de bizlere hatırlattı. COVID nedeniyle birçok sektör gibi dünyada eğitim de farklı bir yere doğru evriliyor. Bu gelişimi yakalamak hayati derecede önemli” ifadelerini kullandı.
TİM BAŞKANI GÜLLE: “COVID EKONOMİYİ VURDU AMA TÜRKİYE BÜYÜDÜ”
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle ise konuşmasında, 1 yılı deviren pandeminin küresel ekonomide büyük daralmalara sebep olmasına rağmen Türkiye’nin bu süreçte büyüme kaydettiğini hatırlatarak, “2021 yılına ihracatta rekorlarla başladık ve rekorlarla devam ediyoruz. Şubat 2021’de Cumhuriyet tarihinin ihracat rekorunu kırdık. TİM olarak hedefimiz dış ticaret fazlası veren Türkiye. Bu hedefi her yerde dile getiriyor, her alanda ihracatımızı geliştirmeye yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bir mal ya da hizmetin değer kazanması ancak ve ancak talep edenin teveccühü ile olur. Şunu tereddütsüz söyleyebilirim ki, ülkemizin orta öğretim ve bilhassa yüksek öğretim kurumları Avrasya’nın en prestijli kurumları arasındadır. Bu kurumlarımız aynı zamanda 5 milyar dolarlık büyüklükle hizmet ihracatında da yüz akımızdır. Bugün Türkiye’de, dünyanın hemen hemen her ülkesinden gelen 185 binden fazla yüksek öğretim öğrencisini ağırlamaktayız” dedi.
“ALTYAPIMIZ EN AZ İKİ KATI ÖĞRENCİYİ KALDIRIR”
Türk yükseköğretiminin imkan ve kabiliyetlerine yönelik verilerin, mevcut uluslararası öğrenci sayısının en az iki katı kadar öğrenciyi, ağırlama imkanının olduğuna işaret ettiğine dikkat çeken Gülle, “Pandemi sürecinde, son 1 yıl içerisinde eğitim sektörümüze yönelik gerçekleştirilen sanal fuarlar ile, hedefimiz 220 bin öğrenciyi bu yıl ülkemizde ağırlamak. Ülkemiz, uluslararası düzeyde, sadece “Güvenilir Tedarikçi Liman” üretici ülke olarak değil, aynı zamanda “Güvenilir Eğitim-Öğretim Merkezi” olarak da markalaşıyor. Elbette eğitim öğretimin yüz yüze olması, hem değerli akademisyenlerimizin, hem de kıymetli öğrencilerimizin halen en büyük temennisi. Bununla birlikte, pandemi öncesinde de, pek çok sektörün kademeli olarak yıllar içerisinde sanal platformlara taşınacağı beklentisine de sahiptik.
Pandemi, bu dönüşüm sürecini hızlandırarak, eğitimin her seviyesinde dijital dönüşümü ve hibrit eğitim modelini zorunlu kıldı. Uzaktan eğitim-öğretim süreçleri ve çevrimiçi dersler noktasında, ülkemiz altyapısıyla ciddi bir fark yarattı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de ifade ettiği üzere: ‘Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.’ Küresel eğilimden bir adım önde olmak, fark yaratmaktır ve eğitim sektörümüz, bu farkı yaratacak potansiyele, altyapıya ve tecrübeye sahip. Eğitim ihracatı, Türkiye'nin kültürel zenginliğini, eğitim ve öğretim kabiliyetlerini tüm dünyaya sunacak; Türkiye'nin küresel teknoloji transferi imkanlarını da geliştirecek, güçlendirecek, doğudan batıya; Avrasya'nın teknolojik ve dijital dönüşümüne etkili bir katkı sağlayacak, geliştirecek ve kalkınmaya yaklaştıracak çok değerli bir süreçtir” diye konuştu.
TÜBİTAK BAŞKANI PROF. DR. MANDAL: “İLİŞKİ BOYUTU ÇİFT YÖNÖÜ OLMALI”
TİM Başkanı Gülle’den sonra söz alan Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, güçlüklerin doğru kullanıldığında fırsatları da oluşturduğunu ifade etti. Zirvede ayrıntılı bir sunum yapan Prof. Dr. Mandal, “Bundan sonraki süreçlerde Ar-Ge ve yenilik boyutlarındaki ilişki boyutu tek yönlü değil mutlaka çift yönlü olmalıdır. Karşılaşılan zorlukların çözümü noktasında sadece teknolojik yaklaşımın yeterli olmayacağı bunun yanında daha güçlük içeren konularda mühendislik sorunuysa bunun yanına sosyal ve beşeri bilimlerin de sürece dahil olması gerekmektedir. İş birliğinden daha çok birlikte iş yapmaya doğru dönüşümün gerçekleşmesi ve bunun da kültür olarak oluşturulması gerekir. Uluslararası ikili iş birlikleri sürecinde de şu an 63 ülke ile 89 kuruluşta ikili iş birliği süreci yönetiyoruz. Son 2 yılda buna 6 ülke daha eklendi. Şu an ülke sayısının 65’e çıktığını da paylaşıyor olacağız. Bu zirve bizim için çok kıymetli. Bizim iş birliği olduğumuz ülkelerle çok benzeşik. Ar-Ge girişimlerinin burada kıymetlendirilecek olması, bu toplantıda bu ülkelerden yapılacak olan paylaşımların gelecekte araştırma projesine dönüşmesi de beklentilerimiz arasında. Birlikte iş birliğinin özellikle birlikte geliştirmeye dönüşümüyle gelecekte sürdürülebilir bir süreçte daha zor günlerde bunun daha hazırlıklı ve yönetilebilir olacağını düşünüyorum” diye konuştu.
“NİTELİKLİ İNSAN KAYNAĞININ TÜRKİYE’YE ÇEKİLMESİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
Nitelikli insan kaynağının Türkiye’ye çekilmesi ile ilgili çalışmalar hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Mandal, “Nitelikli insan kaynağının Türkiye’ye çekilmesi için alanında ilk 100 üniversitede görev yapıp Türkiye’ye geri dönüş yapmak isteyenler, alanında en fazla Ar-Ge’ye kaynak ayıran ilk 2 bin 500 firma arasında yer alıp Türkiye’ye dönüş yapmak isteyenler ve yine ilk 200 Ar-Ge merkezinde çalışıp Türkiye’ye gelmek isteyenlere yönelik başlatmış olduğumuz program kapsamında 127 araştırmacı Türkiye’ye geldi. Bu tersine beyin göçü değil aynı zamanda dünyadaki nitelikli insan kaynağını Türkiye’ye getirilmesi noktasında, şu an ülkemizde bu doğrultuda çalışan 127 arkadaşımız var” dedi.
YÖK BAŞKAN VEKİLİ PROF. DR. ER: “BELİRSİZLİĞE MAHAL VERMEDİK”
Daha sonra söz alan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkan Vekili Prof. Dr. Rahmi Er ise YÖK’ün pandemi süreciyle birlikte gereken kararları hızla alarak belirsizliğe mahal vermediklerine; üniversitelerin ise bu kararlara büyük uyum gösterdiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Er, şöyle devam etti: “Kurumlarımız bu süreçte adaptasyon sürecini kolaylaştırıcı bir fonksiyon üstlendiler. Yaptığımız araştırmalar, online eğitimin başarıyla yürütüldüğünü göstermiş durumda. Bunda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Uluslararası öğrencilerin bu dönemde Türkiye’ye ilgisi oldukça yükseldi. Geçtiğimiz yıl 180 bin olan öğrenci sayımız bu yıl 200 binli rakamlara yükseldi. Toplamda yaklaşık sekiz milyon öğrenci daha iyi bir dünya düzenine katkıda bulunmak için Türkiye’de öğrenim görüyor. Türk yüksek öğretimi, Avrupa ülkeleri arasında son yıllarda öne çıkmış durumda. Yaklaşık 5 bin 500 alanda tam not alan az ülkelerden biriyiz. Türkiye UNESCO verilerine göre dünyada en çok uluslararası öğrencisi bulunan ülkeler arasında ilk onda. Avrupa’da ise beşinci sıradayız. Bunun en önemli sebebinin, yükseköğretimi, kalite ve şeffaflığı, hesap verebilirliği ön planda tutarak yürütmemiz olduğunu düşünüyorum. Türk bilim insanları uluslararası projelerde ve sivil toplum kuruluşlarında, eskiye nazaran daha çok yer alıyor. Bu da bizim için büyük bir gurur kaynağı.”
BAKAN DR. KASAPOĞLU: “GELECEK İÇİN AYRI BİR HEYECAN”
YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Rahmi Er’in konuşmasından sonra söz alan ve bu yıl zirveye dijital ortamda iştirak etmekten büyük heyecan ve mutluluk duyduğunu ifade eden Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, “Buradaki herkes yükseköğretimin geleceğinin değerlendirileceği bu zirvenin heyecanını en güçlü şekilde hissediyor. Burada kazanılacak her açılım sadece yüksek öğretimin için değil ülkelerin geleceği için de ayrı bir değer ve heyecan. Bir ülkenin zamanın hızına yenik düşmemesi adına üniversitelerin geleceğe bakan, yarınların ihtiyaçlarını en güçlü şekilde değerlendiren dinamik bir yapıya haiz olması gerekiyor.
Avrasya Üniversiteler Birliği önümüzdeki dönemin gelişme potansiyeli en yüksek coğrafyasından pek çok üniversiteyi bir araya getiriyor. Farklı kültürlerin bir araya geldiği bir köprünün inşası açısından da çok önemli bir değere sahip. Bu birliğin küresel misyonu son derece kritik. İnsanlığı esenliğe taşıyacak pek çok fikrin ve projenin temel krizleri doğruyu aramak olan böyle nitelikli birlikteliklerden çıkacağı şüphesiz. Avrasya Yükseköğretim Zirvesi el birliğiyle hayata geçirilecek bu gayretlerle hem ülkeler hem de insanlık için önemli kazanımların elde edilmesi için bir fırsat” diye konuştu.
“EĞİTİMDE ÖNEMLİ DEVRİM GERÇEKLEŞTİRDİK”
Türkiye olarak pek çok alanda olduğu gibi eğitimde de önemli bir devrim gerçekleştirdiklerine dikkat çeken Bakan Dr. Kasapoğlu, “Üniversitemiz olmayan şehrimiz kalmadı. Tüm gençlerimizin akademiye erişimi noktasında zirvede olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Gençlerimiz için çalışıyor, onlar için her çabayı ortaya koyuyoruz. Avrasya Üniversiteler Birliği pek çok gayretle kuruluşundan itibaren önemli bir takdiri hak ediyor. Bu misyona katkı veren herkesi gönülden kutluyorum” dedi.
BAKAN VARANK: “DÖNÜŞÜMÜ ÖNGÖREBİLEN KAZANACAK”
Son olarak söz alan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ise zirvede yaptığı konuşmada, “Salgın sağlıktan şehirleşmeye, eğitimden ticarete hayatımızın tüm alanlarında köklü değişikliklere neden oluyor ya da mevcut değişim trendlerini hızlandırıyor. Sağlık yönünden etkisi geçse bile uzaktan eğitim, uzaktan çalışma, dijitalleşme gibi eğilimlerin pandemi sonrasında da kalıcı olarak devam etmesi bekleniyor.
Hızlı dönüşümü ön görebilen, yeni döneme hazırlıklı giren kurum ve devletler pandemi sonrasının kazananı olacak. Böylesine kritik bir dönemde uzaktan eğitim teknolojilerinin uluslararası uzaktan eğitim fırsatlarının ve yükseköğretimin geleceğinin değerlendirileceği bu zirvenin önümüzdeki süreçte yükseköğretimde yol haritalarının çizilmesine önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum” dedi.
“NİTELİKLİ İNSAN GÜCÜ İHTİYACIMIZ VAR”
Milli Teknoloji Hamlesi hedeflerinin gerçekleştirilmesi için en önemli konunun nitelikli insan gücü yetiştirme olduğuna dikkat çeken Bakan Varank, “Ekonomik ve sosyal kalkınmanın ancak kaliteli ve çağın gereklerine uygun bir eğitimle başarılabileceğinin bilincindeyiz. Ülkemiz yüzde 23.5 düzeyindeki genç oranıyla OECD ortalamasının oldukça üzerinde. Bu potansiyeli avantaja dönüştürebilmek için okul öncesi eğitimden, yükseköğretime çok önemli adımlar attık ve atmaya devam ediyoruz. Bugün 207 üniversitemiz var. Üniversite harçlarını kaldırarak yükseköğretimi tüm gençlerimiz için erişilebilir hale getirdik. Niteliği artıracak ve özellikle eğitim istihdam geçişini hızlandıracak politikalar geliştirmemiz gerekiyor. Bakanlık olarak gençlerimizi iş dünyasıyla buluşturacak birçok proje tasarladık” ifadelerini kullandı.
“BAŞARININ ANAHTARI İŞ BİRLİĞİ”
Girişimci adaylarına yönelik etkin ve sonuç odaklı programlar düzenlediklerini hatırlatan Bakan Varank, “Gençlerimizin fikir aşamasından pazara kadar olan tüm faaliyetlerini destekliyoruz. Program kapsamında sağladığımız 267 milyon lira destekle gençlerimiz bugüne kadar binlerce firma kurdu. Tüm gençlerimizi bakanlığımızın destek ve eğitim programlarını takip etmeye, sunduğumuz imkanlardan yararlanmaya davet ediyorum. Üniversite ve iş dünyası arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesinde STK’larımıza önemli görevler düşüyor. Bunun en güzel örneğini bu zirve ortaya koyuyor. Bu platformların sayısını artırmalıyız. Başarının anahtarı iş birliği. Tek tek başaramadıklarımızı birlikte başarabiliriz” dedi.
48 WEBINARDA 142 KONUŞMACI
EURIE-2021’de toplam 48 adet online seminer, konferans, toplantı ve söyleşide, yükseköğretimde uluslararasılaşma ve dijital dönüşüm, dünyada uluslararası öğrenci hareketliliği, yurtdışı eğitim programları, Erasmus+, uluslararası araştırma ve projeler, yükseköğretimde sürdürülebilirlik ve erişim gibi birçok önemli konu, 142 konuşmacı tarafından ele alınacak. Yine zirve kapsamında düzenlenecek sanal yükseköğretim fuarında, 4 salonda 100’e yakın stantta dünya üniversiteleri katılımcılarla buluşacak.
YÜZDE 100 YERLİ SANAL PLATFORM
Ziyaretçiler, yerli yazılımcılar tarafından üretilmiş yüzde 100 yerli sanal platform üzerinde, bir taraftan, birbirinden değerli uluslararası konuşmacıların canlı yayın kalitesindeki sunumlarını ve oturumları takip ederken, diğer taraftan platform üzerinde bulunan ve 80 sanal stanttan oluşan sanal fuar alanında tüm katılımcı kurum stantlarını ziyaret ederek, kurum yetkilileriyle online görüntülü görüşme ve bilgi edinme fırsatı yakalayacaklar. Ayrıca tüm ziyaretçiler, platform üzerinde yine sanal olarak oluşturulan Networking alanımızda, diğer tüm katılımcılar ile karşılıklı fikir alışverişinde bulunarak yeni iş birliği fırsatlarını değerlendirecekler. Binlerce ziyaretçiyi aynı anda ağırlama alt yapısına sahip olan zirvede, oturumlar sırasında gerçekleştirilecek canlı oylamalar ve tüm zirve boyunca devam edecek olan anketler vasıtasıyla da ziyaretçi memnuniyeti ve deneyimi en üst seviyeye çıkartılacak. Ziyaretçi ve katılımcılar zirveyi ayrıca, hem iOS hem de Android için geliştirilen “EURIE 2021” uygulamasını akıllı telefonlarına indirerek de takip edebilecekler.
IMAGINE TOMORROW YİNE YATIRIMCIYLA GİRİŞİMCİYİ BULUŞTURACAK
EURIE 2021 kapsamında bu yıl üçüncü defa gerçekleştirilecek olan ‘Imagine Tomorrow Uluslararası Girişimcilik ve İnovasyon Etkinliği’ de, EURIE 2021 gibi tamamen çevrimiçi ortamda gerçekleştirilecek. Geçtiğimiz yıl 200’ün üzerinde başvuru arasından en başarılı 50 girişimi yatırımla buluşturan Imagine Tomorrow, üç gün boyunca, “Imagine Now” konseptiyle yatırımcı ve girişimciyi buluşturacak.
Imagine Tomorrow etkinliğinde, bu yıl, toplam 100’den fazla startup girişiminin arasından seçkin bir jüri tarafından belirlenen 20 girişim ekibi Imagine Tomorrow Final Sahnesi’nde üniversite yöneticileri, girişimciler, genç girişimciler, yatırımcılar, sanayiciler ve birçok uluslararası ziyaretçi karşısında fikirlerini sunacaklar. Etkinlik sonunda girişimciler, kendi start-up şirketleri için yeni fırsatlar yakalama şansı bulacaklar ve aldıkları geri bildirimlerle farklı bakış açıları kazanarak yeni iş birlikleri ve yeni yatırım olanaklarına erişme fırsatı yakalayacaklar.