ATV BU SEFER ÇOK İDDİALI!.... İŞTE ATV'NİN REYTİNG REKORU KIRMASI BEKLENEN DİZİSİ!.....

Türkiye´nin yeni starı olmaya aday genç ve yakışıklı aktör Caner Cindoruk, "Yalan Dünya" dizisinin başrol oyuncusu Sevil Uyar, "Oyun Bitti" dizisiyle dikkatleri üzerine çeken Baran Ayhan, "Dondurmam Gaymak" filminin ödüllü başrol oyuncusu Turan Özdemir, tiyatro ve dizilerden tanıdığımız usta oyuncu Neriman Uğur, "Duvar" dizisinde başrol oynayan yakışıklı ve genç aktör Taylan Güner, "Sağır Oda" dizisinden tanıdığımız ve "Musallat" sinema filminin başrol oyuncusu Biğkem Karavus, yine Türk Tiyatrosu ve Sinemalarından tanıdığımız usta oyuncular; Ümit Acar, Tuğrul Meteer, Şebnem Dilligil, Türkan Kılıç, Müge Uyar, Tarık Şerbetçioğlu, Rahmi Dilligil, Fatih Hürkan, Canan Akgül, Orhan Aydın, Sevim Gelenbe, Melek Akarsu, İlter Genay ve Mehmet Beyazıt ve son derece başarılı çocuk oyuncular Eylem İşal, Yasin Berkay Sözer "Geç Gelen Bahar" dizisinin oyuncu kadrosunu oluşturuyorlar.

Senaryosunu Davut Kayacı ve Yılmaz Okumuş´un yazdığı, Adnan Güler´in yönettiği, uygulayıcı yapımcılığını Mesut Özen´in üstlendiği "Geç Gelen Bahar" dizisinin çok farklı, sürükleyici ve çarpıcı bir hikayesi var.

DİZİNİN KONUSU

Ünlü bir romancı olan Sennur Değer´in (Neriman Uğur) işadamı eşi Fikret Değer´in ( Tuğrul Meteer) otomobili, bir gece yarısı, kapısı açık vaziyette Boğaziçi köprüsünde bulunur.

Funda Değer (Sevil Uyar) annesiyle birlikte babası Fikret Değer´in sırra kadem bastığı o gecenin gizini çözmek için mücadele ederlerken, Balat´ın iki kanka delikanlısı; Gardiyan Hamit (Turan Özdemir) in oğlu Yılmaz (Baran Ayhan) ve Semiha´nın (Şebnem Dilligil) oğlu Ali(Caner Cindoruk) ile hiç akla gelmeyecek şekilde hayatları kesişir.

İki kafadar bambaşka bir şeyi ararken hiç farkında olmadan Fikret Değer´in sakladığı sırrı keşfederler. Umuda yolculuklarının hüsranla sonuçlandığı noktada, Değer ailesine umut kapısı açtıklarından habersizdirler. Farkında oldukları tek şey; birbiriyle ölümüne arkadaş olan iki kankanın arasına çıkmak bilmeyen bir şeyin girdiğidir; Funda, yani aşk...

****

İstanbul´un eski semtlerinden Balat´ta oturan ve askerdeyken babasının ölüm haberini alan Ali, annesi Semiha ve kardeşi Büşra´nın geçimini sağlayabilmek için her türlü zorluğa katlanarak işten işe koşuşturur ama hiçbir işte dikiş tutturamaz.

İlkokul üçüncü sınıfa giden kardeşi Büşra´nın bir trafik kazası sonucu felç olması Ali´yi derinden sarsar. Fizyoterapist Pelin, küçük Büşra´nın tekrar ayağa kalkabilmesi için İsviçre´de rehabilitasyon tedavisinin sonuç verebileceğini söyler.

Ne ki, Ali´nin söz konusu tedavi masraflarını seyyar satıcılıkla karşılayabilmesi nerdeyse imkansızdır. En yakın arkadaşı Yılmaz´ın kısa yoldan zengin olma hayaliyle ortaya attığı uçuk kaçık öneriyi kabul etmekten başka çaresi kalmamıştı