ATV Ankara Temsilcisi'nden "Diktatör Başbakanımız" çıkışı!
ATV Ankara Temsilcisi Mehmet Akarca bugün 'Nasıl Bir Başbakan' başlıklı bir yazı yayınladı.
ATV Ankara Temsilcisi Mehmet Akarca bugün yayımlanan, 'Nasıl Bir Başbakan' başlıklı yazısında, "Bir düşünün bakalım. Başbakan, 'ya farklı bir kişiliğe' sahip olsaydı!" diyerek, "Diktatör bir Başbakanımız olsaydı, bunların topunu...(patlatırdı) penaltıdan bile gol atamayacak hâle getirirdi" ifadelerini kullandı.
ATV Ankara Temsilcisi Mehmet Akarca Takvim Gazetesi'nde yayımlanan yazısında "Diktatör bir Başbakanımız olsaydı, bunların topunu...(patlatırdı) Penaltıdan bile gol atamayacak hale getirirdi. Hain bir Başbakanımız olsaydı, maskesi düşen ananasçılarla birlik olur, halkı oyalar, memleketin felâkete sürüklenmesine seyirci kalırdı. İşbirlikçi bir Başbakanımız olsaydı, dış ülkelerin dümen suyuna girer, havaalanı-köprü yaptırmaz, dershane-mershane kapatmaz, dolayısıyla dolar-molar da yükselmez dalgasına bakardı. Çıkarcı bir Başbakanımız olsaydı, işadamlarının sömürüsüne ses çıkarmaz, zamanı geldiğinde de kurulacak sapkın düzende yerini alır, parsayı toplardı. Korkak bir Başbakanımız olsaydı, gelecek-gidecek oyların hesabına dalar, iktidar kaygısına düşer, önüne ne yemek konulursa konulsun itirazsız kaşıklardı" dedi.
"YİYİN-İÇİN DE ALLAH'INIZA ŞÜKREDİN"
Akarca yazısında, "Eli-ayağı titrek Başbakanımız olsaydı, durumu zaten fark edemez, ne olup bittiğini Hüsamettin'den öğrenmeye çalışır, kanar giderdi" ifadelerini kullanarak, "CHP'li ya da MHP'li Başbakanımız olsaydı, içinde bulunduğumuz şu ortamda günler boyu toplantı üstüne toplantı, çıkışta da konuşma üstüne konuşma yapardı. Eminim, başı ile kıçı pek uyumlu olmayan upuzun cümleler kurar, bu süreçte de, At'ı alan Üsküdar'ı çoktan geçerdi. İşte o zaman anlardınız, neo-con'ların, bazılarının pek sevdiği 'Güneydeki ülke' ile birlikte al baştan revize ettiği 'Büyük Ortadoğu Projesi'nin aslında neye benzediğini. Yiyin-için de Allah'ınıza şükredin" dedi.
ATV Ankara Temsilcisi Mehmet Akarca Takvim Gazetesi'nde yayımlanan yazısında "Diktatör bir Başbakanımız olsaydı, bunların topunu...(patlatırdı) Penaltıdan bile gol atamayacak hale getirirdi. Hain bir Başbakanımız olsaydı, maskesi düşen ananasçılarla birlik olur, halkı oyalar, memleketin felâkete sürüklenmesine seyirci kalırdı. İşbirlikçi bir Başbakanımız olsaydı, dış ülkelerin dümen suyuna girer, havaalanı-köprü yaptırmaz, dershane-mershane kapatmaz, dolayısıyla dolar-molar da yükselmez dalgasına bakardı. Çıkarcı bir Başbakanımız olsaydı, işadamlarının sömürüsüne ses çıkarmaz, zamanı geldiğinde de kurulacak sapkın düzende yerini alır, parsayı toplardı. Korkak bir Başbakanımız olsaydı, gelecek-gidecek oyların hesabına dalar, iktidar kaygısına düşer, önüne ne yemek konulursa konulsun itirazsız kaşıklardı" dedi.
"YİYİN-İÇİN DE ALLAH'INIZA ŞÜKREDİN"
Akarca yazısında, "Eli-ayağı titrek Başbakanımız olsaydı, durumu zaten fark edemez, ne olup bittiğini Hüsamettin'den öğrenmeye çalışır, kanar giderdi" ifadelerini kullanarak, "CHP'li ya da MHP'li Başbakanımız olsaydı, içinde bulunduğumuz şu ortamda günler boyu toplantı üstüne toplantı, çıkışta da konuşma üstüne konuşma yapardı. Eminim, başı ile kıçı pek uyumlu olmayan upuzun cümleler kurar, bu süreçte de, At'ı alan Üsküdar'ı çoktan geçerdi. İşte o zaman anlardınız, neo-con'ların, bazılarının pek sevdiği 'Güneydeki ülke' ile birlikte al baştan revize ettiği 'Büyük Ortadoğu Projesi'nin aslında neye benzediğini. Yiyin-için de Allah'ınıza şükredin" dedi.