Atilla Taş isyan etti: Hukuk sopası ile dayak yemekten yoruldum
Atilla Taş, "Günah keçisi bir ben miyim? Amcası olan, dayısı olan, ByLock'u olan, kayınpederi olan kuş gibi uçarken Atilla Taş 14 aydır neden hapis yatıyor?" dedi.
Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 'medya yapılanmasına' yönelik 2'si firari 29 sanığın yargılandığı davaya İstanbul 25. Ağır Ceza Mahekemesi'nde devam ediliyor.
Aralarında Atilla Taş ve Murat Aksoy'un bulunduğu 13'ü bu davadan, 13'ü ise darbe teşebbüsü soruşturmasından tutuklu 26 sanık hazır bulundu.
Mahkemenin başkanı duruşmayı başlattıktan sonra mahkemeye ulaşan evrakları okudu.
SANIKLARIN ÇOĞUNDA BANK ASYA HESABI YOK
Davada sanıkların Bank Asya hesaplarına ilişkin rapor okundu. Rapor sanıkların çoğunun Bank Asya'da hesaplarının olmadığını ortaya koydu.
Olanlarında da olağandışı bir işleme rastlanmadığı görüldü. Raporda, 3 kişinin hesabında araştırılmaya muhtaç hareket gözlendiği, başka bankalar daha yüksek faiz verdiği halde paralarını Bank Asya'da tutmalarının manidar olduğu ifade edildi.
BYLOCK RAPORU OKUNDU
Duruşmada ByLock raporu da okundu.
Sanıkların örgütün şifreli mesajlaşma programı olan ByLock serverlarına erişimiyle ilgili raporun da geldiğini ifade eden Mahkeme Heyeti Başkanı Taner Akıncı, buna göre firari sanık Bülent Ceyhan'ın 5220 kez, sanıklar Seyyid Kılıç'ın 3541 kez, Mutlu Çölgeçen'in 20.668 kez, Oğuz Usluer'in 20.119 kez, Davut Aydın'ın 3091 kez ve Ufuk Şanlı'nın da 3.000 kez ByLock'a erişim sağladığı kaydedildi.
Mahkeme Başkanı Akıncı, gelen evrak ve raporlara ilişkin sanık ve avukatlara beyanlarını sordu.
Söz alan tutuklu sanık Abdullah Kılıç, hakkında Bank Asya ile ilgili gelen raporun doğru olduğunu belirterek, 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştiren FETÖ'yü hem darbe girişimi günü hem bugün tekrar lanetlediğini dile getirdi.
Kılıç, FETÖ'ye iltisakı nedeniyle KHK ile kapatılan Meydan gazetesinde yazarlık yaptığı için suçlandığını belirterek, köşesinde 'Cemaat' ve 'Fuatavni' ile ilgili yazılarının ardından önce haftalık yazı sayısının düşürüldüğünü, daha sonra da işten çıkarıldığını söyledi.
Kılıç, "Okul müdürü, kızımın okul taksitlerini Bank Asya'dan ödeyeceksiniz deyince Tekstil Bank'taki 42.000 dolar hesabımı bozup Bank Asya'ya yatırmak zorunda kaldım" dedi.
'GÜNAH KEÇİSİ BİR BEN MİYİM?'
Duruşmada davanın tutuklu sanıklarından Atilla Taş da savunma yaptı.
"Atilla Taş ile terör olsa olsa espriyle yan yana gelebilir" diyen Taş, şunları söyledi: "Atilla Taş ne yapmış? Bir tweet atmış, bir gazetede yazmış. O gazetede yazmak suçmuş. Bu gazetede yazan bir tek ben miyim? Bu gazetenin Ankara Temsilcisi savcılıktan elini kolunu sallayarak giderken, diğer yazarlara soruşturma dahi açılmazken, kimisi kaçmışken, günah keçisi bir ben miyim? Amcası olan, dayısı olan, ByLock'u olan, kayınpederi olan kuş gibi uçarken Atilla Taş 14 aydır neden hapis yatıyor?"
'İNSAN BUNUN İÇİN HAPSE ATILIR MI?'
"Bana şöyle dense amenna.. Arkadaş sen takipçilerinin gazıyla eleştiriyi abarttın, mizah yaptın eyvallah. İyi de insan bunun için hapse mi atılır? Beni sosyal medyadan birazcık takip eden de gazetede yazmadan önce de yıllardır biraz muhalif olduğumu bilir zaten. Ben hiç bir zaman dramatik bir dönüş yaşamadım. Profilim orada. Açıp bakabilirsiniz. Birileri sonradan benim durduğum noktaya gelmiş olabilir. Ama ben her zaman muhalif çizgideydim."
'HAKLARINDA EN KÜÇÜK BİR SORUŞTURMA OLDUĞUNU BİLSEM…'
"Geriye başka ne kalıyor; ben bu gazetede çalışanlarla, başka birileriyle görüşmüşüm. Ben bu insanları gazeteci olarak tanıdım. Tanıdığımda özgür insanlardı. Yazdığım gazete yasal şartlarda çıkıyordu. Kimsenin hakkında bir soruşturma dahi yoktu. Herhangi birisinin bırakın terör örgütü üyesi olmayı, haklarında en küçük bir soruşturma dahi olduğunu bilsem mahallesine dahi uğramazdım."
DAVANIN GEÇMİŞİ
FETÖ'nün 'medya yapılanmasına' yönelik davanın İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmasında Atilla Taş ve Murat Aksoy'un da aralarında bulunduğu 21 kişi tahliye edilmiş, duruşma savcısı 8'inin tahliyesine itiraz etmişti. Duruşma savcısının itirazını aynı gün işleme koyan 26. Ağır Ceza Mahkemesi talebi kabul ederek bu kişiler hakkında yakalama kararı çıkarmıştı. Bu kişiler tahliye olamadan cezaevinde kalmıştı.
Savcının tahliye talebinde bulunduğu ve mahkemenin de tahliye ettiği aralarında Atilla Taş ve Murat Aksoy'un da bulunduğu 13 kişi hakkında ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı aynı gün darbe soruşturması kapsamında gözaltı kararı vermiş, bu kişiler de cezaevinden çıktıktan sonra gözaltına alınarak emniyet müdürlüğüne götürülmüştü. Burada sorgulanan şüpheliler çıkarıldıkları sulh ceza hakimliği tarafından tutuklanarak yeniden cezaevine gönderilmişti.
TAHLİYE EDİLEN 13 KİŞİYE YENİ İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan tarafından hazırlanan yeni iddianamede medya yapılanması davasından tahliye edilen; ancak darbe soruşturmasından tutuklanan şüpheliler Atilla Taş, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Yakup Çetin, Bünyamin Köseli, Cihan Acar, Abdullah Kılıç, Oğuz Usluer, Hüseyin Aydın, Murat Aksoy, Mustafa Erkan, Seyit Kılıç, Yetkin Yıldız ve Ali Akkuş hakkında 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' ve 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüsü' suçlarından 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.
Aralarında Atilla Taş ve Murat Aksoy'un bulunduğu 13'ü bu davadan, 13'ü ise darbe teşebbüsü soruşturmasından tutuklu 26 sanık hazır bulundu.
Mahkemenin başkanı duruşmayı başlattıktan sonra mahkemeye ulaşan evrakları okudu.
SANIKLARIN ÇOĞUNDA BANK ASYA HESABI YOK
Davada sanıkların Bank Asya hesaplarına ilişkin rapor okundu. Rapor sanıkların çoğunun Bank Asya'da hesaplarının olmadığını ortaya koydu.
Olanlarında da olağandışı bir işleme rastlanmadığı görüldü. Raporda, 3 kişinin hesabında araştırılmaya muhtaç hareket gözlendiği, başka bankalar daha yüksek faiz verdiği halde paralarını Bank Asya'da tutmalarının manidar olduğu ifade edildi.
BYLOCK RAPORU OKUNDU
Duruşmada ByLock raporu da okundu.
Sanıkların örgütün şifreli mesajlaşma programı olan ByLock serverlarına erişimiyle ilgili raporun da geldiğini ifade eden Mahkeme Heyeti Başkanı Taner Akıncı, buna göre firari sanık Bülent Ceyhan'ın 5220 kez, sanıklar Seyyid Kılıç'ın 3541 kez, Mutlu Çölgeçen'in 20.668 kez, Oğuz Usluer'in 20.119 kez, Davut Aydın'ın 3091 kez ve Ufuk Şanlı'nın da 3.000 kez ByLock'a erişim sağladığı kaydedildi.
Mahkeme Başkanı Akıncı, gelen evrak ve raporlara ilişkin sanık ve avukatlara beyanlarını sordu.
Söz alan tutuklu sanık Abdullah Kılıç, hakkında Bank Asya ile ilgili gelen raporun doğru olduğunu belirterek, 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştiren FETÖ'yü hem darbe girişimi günü hem bugün tekrar lanetlediğini dile getirdi.
Kılıç, FETÖ'ye iltisakı nedeniyle KHK ile kapatılan Meydan gazetesinde yazarlık yaptığı için suçlandığını belirterek, köşesinde 'Cemaat' ve 'Fuatavni' ile ilgili yazılarının ardından önce haftalık yazı sayısının düşürüldüğünü, daha sonra da işten çıkarıldığını söyledi.
Kılıç, "Okul müdürü, kızımın okul taksitlerini Bank Asya'dan ödeyeceksiniz deyince Tekstil Bank'taki 42.000 dolar hesabımı bozup Bank Asya'ya yatırmak zorunda kaldım" dedi.
'GÜNAH KEÇİSİ BİR BEN MİYİM?'
Duruşmada davanın tutuklu sanıklarından Atilla Taş da savunma yaptı.
"Atilla Taş ile terör olsa olsa espriyle yan yana gelebilir" diyen Taş, şunları söyledi: "Atilla Taş ne yapmış? Bir tweet atmış, bir gazetede yazmış. O gazetede yazmak suçmuş. Bu gazetede yazan bir tek ben miyim? Bu gazetenin Ankara Temsilcisi savcılıktan elini kolunu sallayarak giderken, diğer yazarlara soruşturma dahi açılmazken, kimisi kaçmışken, günah keçisi bir ben miyim? Amcası olan, dayısı olan, ByLock'u olan, kayınpederi olan kuş gibi uçarken Atilla Taş 14 aydır neden hapis yatıyor?"
'İNSAN BUNUN İÇİN HAPSE ATILIR MI?'
"Bana şöyle dense amenna.. Arkadaş sen takipçilerinin gazıyla eleştiriyi abarttın, mizah yaptın eyvallah. İyi de insan bunun için hapse mi atılır? Beni sosyal medyadan birazcık takip eden de gazetede yazmadan önce de yıllardır biraz muhalif olduğumu bilir zaten. Ben hiç bir zaman dramatik bir dönüş yaşamadım. Profilim orada. Açıp bakabilirsiniz. Birileri sonradan benim durduğum noktaya gelmiş olabilir. Ama ben her zaman muhalif çizgideydim."
'HAKLARINDA EN KÜÇÜK BİR SORUŞTURMA OLDUĞUNU BİLSEM…'
"Geriye başka ne kalıyor; ben bu gazetede çalışanlarla, başka birileriyle görüşmüşüm. Ben bu insanları gazeteci olarak tanıdım. Tanıdığımda özgür insanlardı. Yazdığım gazete yasal şartlarda çıkıyordu. Kimsenin hakkında bir soruşturma dahi yoktu. Herhangi birisinin bırakın terör örgütü üyesi olmayı, haklarında en küçük bir soruşturma dahi olduğunu bilsem mahallesine dahi uğramazdım."
DAVANIN GEÇMİŞİ
FETÖ'nün 'medya yapılanmasına' yönelik davanın İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmasında Atilla Taş ve Murat Aksoy'un da aralarında bulunduğu 21 kişi tahliye edilmiş, duruşma savcısı 8'inin tahliyesine itiraz etmişti. Duruşma savcısının itirazını aynı gün işleme koyan 26. Ağır Ceza Mahkemesi talebi kabul ederek bu kişiler hakkında yakalama kararı çıkarmıştı. Bu kişiler tahliye olamadan cezaevinde kalmıştı.
Savcının tahliye talebinde bulunduğu ve mahkemenin de tahliye ettiği aralarında Atilla Taş ve Murat Aksoy'un da bulunduğu 13 kişi hakkında ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı aynı gün darbe soruşturması kapsamında gözaltı kararı vermiş, bu kişiler de cezaevinden çıktıktan sonra gözaltına alınarak emniyet müdürlüğüne götürülmüştü. Burada sorgulanan şüpheliler çıkarıldıkları sulh ceza hakimliği tarafından tutuklanarak yeniden cezaevine gönderilmişti.
TAHLİYE EDİLEN 13 KİŞİYE YENİ İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan tarafından hazırlanan yeni iddianamede medya yapılanması davasından tahliye edilen; ancak darbe soruşturmasından tutuklanan şüpheliler Atilla Taş, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Yakup Çetin, Bünyamin Köseli, Cihan Acar, Abdullah Kılıç, Oğuz Usluer, Hüseyin Aydın, Murat Aksoy, Mustafa Erkan, Seyit Kılıç, Yetkin Yıldız ve Ali Akkuş hakkında 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' ve 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüsü' suçlarından 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.