ATİLLA SERTEL'DEN ARINÇ'A MEKTUBA YANIT TEŞEKKÜRÜ!
TGF Genel Başkanı ve İGC Başkanı Atilla Sertel, Arınç'ın mektuba yanıtı konusunda teşekkür etti.
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a mektup yazarak, uzun tutukluluk sürelerinin cezaya dönüştüğü konusunda yaptığı açıklama nedeniyle teşekkür etti.
Deniz Feneri davasında yargılanan sanıkların tahliye edilmesinin ardından “Deniz Feneri sanıklarıyla ilgili tahliye kararının bütün davalarda yargılananlar için emsal teşkil ettiğine inanıyorum. Sebahat Tuncel isimli parlamentere tanınan bir imkânın bugün milletvekili seçilmiş Mustafa Balbay, Haberal ve Engin Alan’a uygulanmamasını benim vicdanım kabul etmiyor, doğru bulmuyorum” diyerek düşüncelerini açıklayan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a mektup yazan Sertel, açıklaması nedeniyle teşekkürlerini iletti.
Arınç’a kamuoyunun vicdanını kanatan “uzun tutukluluk süreleri” konusunda yaptığı açıklama nedeniyle teşekkür eden Başkan Atilla Sertel, “Deniz Feneri davasında tutuklu bulunanların ‘Niye, niçin tahliye edildikleri’ vicdanları yaralamamıştır. Çünkü asıl olan ‘Kaçmayacaksa’, ‘Delilleri karartmayacaksa’ kişinin tutuksuz yargılanmasıdır. Asıl vicdanları kanatan ve sizin de belirttiğiniz gibi hukukun kişilere, unvanlara, inançlara ve siyasi duruşlara göre uyguladığı izleniminin kamuoyunda yer etmesidir” dedi.
“Onlar bu ülkeye sevdalı vatanseverler”
Mektubunda Silivri Cezaevi’nde açık görüşte bulunduğu Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Soner Yalçın, Nedim Şener, Ahmet Şık, Turhan Özlü ve Prof. Dr. Mehmet Haberal’la ilgili izlenimlerinden de bahseden Atilla Sertel, şunları söyledi:
“Gazeteci arkadaşlarımızın bu ülkenin evlatları olduğu, her birinin yurdumuzun toprağına sevdalı olduğunu, götürüp sınıra konulsalar bile vatanından asla ayrılmayacak kadar vatansever olduğunu, onları cezaevinde tutanlar da çok iyi bilmektedir. Bu görüşlerinizi kamuoyunda bir kez daha açıklamanızın cezaevinde yıllardır yatan kardeşlerimiz içinde bir umut pırıltısı olması dileğimdir. Çünkü ziyaret sırasında konuştuğum, gazetecilik yapmaktan ve muhalif duruş sergilemekten başka hiçbir suçları olmadığına inandığımız arkadaşlarımızı moralsiz, umutsuz gördüm. Serbest kalacaklarına, tahliye edileceklerine inanmıyorlar. Çok uzun süre tutuklu kalan arkadaşlarımızın bir kısmının iddianamesi bile hazır değil. Bir kısmı önümüzdeki ay ilk kez hakim karşısına çıkacaklar. Bir kısmı ise neredeyse 10 yıllık cezayı peşin yatmış durumdalar. Bu konudaki duyarlılığınız ve açıklamanız nedeniyle teşekkürlerimi sunuyorum.”
Deniz Feneri davasında yargılanan sanıkların tahliye edilmesinin ardından “Deniz Feneri sanıklarıyla ilgili tahliye kararının bütün davalarda yargılananlar için emsal teşkil ettiğine inanıyorum. Sebahat Tuncel isimli parlamentere tanınan bir imkânın bugün milletvekili seçilmiş Mustafa Balbay, Haberal ve Engin Alan’a uygulanmamasını benim vicdanım kabul etmiyor, doğru bulmuyorum” diyerek düşüncelerini açıklayan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a mektup yazan Sertel, açıklaması nedeniyle teşekkürlerini iletti.
Arınç’a kamuoyunun vicdanını kanatan “uzun tutukluluk süreleri” konusunda yaptığı açıklama nedeniyle teşekkür eden Başkan Atilla Sertel, “Deniz Feneri davasında tutuklu bulunanların ‘Niye, niçin tahliye edildikleri’ vicdanları yaralamamıştır. Çünkü asıl olan ‘Kaçmayacaksa’, ‘Delilleri karartmayacaksa’ kişinin tutuksuz yargılanmasıdır. Asıl vicdanları kanatan ve sizin de belirttiğiniz gibi hukukun kişilere, unvanlara, inançlara ve siyasi duruşlara göre uyguladığı izleniminin kamuoyunda yer etmesidir” dedi.
“Onlar bu ülkeye sevdalı vatanseverler”
Mektubunda Silivri Cezaevi’nde açık görüşte bulunduğu Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Soner Yalçın, Nedim Şener, Ahmet Şık, Turhan Özlü ve Prof. Dr. Mehmet Haberal’la ilgili izlenimlerinden de bahseden Atilla Sertel, şunları söyledi:
“Gazeteci arkadaşlarımızın bu ülkenin evlatları olduğu, her birinin yurdumuzun toprağına sevdalı olduğunu, götürüp sınıra konulsalar bile vatanından asla ayrılmayacak kadar vatansever olduğunu, onları cezaevinde tutanlar da çok iyi bilmektedir. Bu görüşlerinizi kamuoyunda bir kez daha açıklamanızın cezaevinde yıllardır yatan kardeşlerimiz içinde bir umut pırıltısı olması dileğimdir. Çünkü ziyaret sırasında konuştuğum, gazetecilik yapmaktan ve muhalif duruş sergilemekten başka hiçbir suçları olmadığına inandığımız arkadaşlarımızı moralsiz, umutsuz gördüm. Serbest kalacaklarına, tahliye edileceklerine inanmıyorlar. Çok uzun süre tutuklu kalan arkadaşlarımızın bir kısmının iddianamesi bile hazır değil. Bir kısmı önümüzdeki ay ilk kez hakim karşısına çıkacaklar. Bir kısmı ise neredeyse 10 yıllık cezayı peşin yatmış durumdalar. Bu konudaki duyarlılığınız ve açıklamanız nedeniyle teşekkürlerimi sunuyorum.”