ATİLLA DORSAY'A TAKSİM'DE KİTAP YEME DAVETİ KİMDEN GELDİ?..

Berrak Tüzünataç´ın Daniel Craig´le yaptığı röportajın hayali olduğunu söyleyen,çalıştığı gazetede çıkan röportajı Kelebek'te çıktı sanarak 'eleştiriler' yağdıran Atilla Dorsay'a bir davet,bir de yanıt geldi.

Atilla Dorsay Taksim Meydanı´na


Sinema eleştirmeni Atilla Dorsay, "Hollywood ünlüleriyle yapılan röportajlar doğruysa bir, iki kitabımı Taksim Meydanı´nda çiğnemeden yutacağım" dedi ya, izninizle kendisini Taksim Meydanı´na davet etmek istiyorum.

Cuma günü öyle bir yazı kaleme aldı ki, neresinden tutup da düzelteyim...

Berrak Tüzünataç´ın Daniel Craig´le yaptığı röportajın hayali olduğunu söyleyen Dorsay, bu röportajın Kelebek´te yarım, Günaydın´da ise tam sayfa yayınlandığını söylüyor.

Kelebek´te böyle bir röportaj hiç yayınlanmadı, sadece Tüzünataç´ın Craig´le röportaj yapacağı haberi küçük bir şekilde yer aldı.

Kelebek´te değil, Hürriyet´in ikinci sayfasında yayınlanan Craig röportajını ise arkadaşımız Mevlüt Tezel, Cannes´da yaptı.

Ben de bu röportajın ´dört dörtlük´ olduğunu bu köşede yazmıştım.

Dorsay "Kimse yıldızlarla röportaj yapamaz" diyeceği yerde Mevlüt´ün röportajını tekrar tekrar okumalı, genç meslektaşlarının ne noktalara geldiğini daha iyi anlayacaktır.

O röportajda Craig, Atatürk´ten de bahsediyor Cumhuriyet mitinglerinden de...

Arkadaşlarımız yetiştirirse bugün Kelebek´in internet sitesine röportajın İngilizce metnini koyacaklar, Atilla Dorsay´ın bir göz atmasında fayda var.

Biz Berrak´ın röportajına sayfalarımızı teslim etmek yerine kendi muhabirimizi Cannes´a gönderdik.

Dorsay illa birilerini eleştirmek istiyorsa kendi gazetesine bakmalı; Berrak´ın röportajını Günaydın yayınladı.

Atilla Dorsay yazısında bir büyük haksızlığı da bizim Roma temsilcimiz Reha Erus´a yaptı.

Hollywood ünlüleriyle yapılan hayali röportajların mucidinin Reha Erus olduğunu söylüyor.

Reha´yı 15 yıldır tanırım, bugüne kadar Hollywood yıldızlarıyla yaptığı kaç röportaj üzerine konuştuk, kaç röportajını sayfalara taşıdım hatırlamıyorum.

Onunla sadece röportajların sayfadaki boyutuyla ilgili tartışırız, o hep küçük kullanıldığını söyler.

Çünkü işini çok iyi takip eder, ısrarcı ve tuttuğunu koparan bir gazetecidir.

Roma´ya gittiğimde tatil yapmadığını, gece gündüz bu işler için koşturduğunu bizzat gördüm.

O yüzden gönül rahatlığıyla bugün köşemi Reha Erus´un Atilla Dorsay´a yanıtına açtım.

Reha´nın işlerini, Berrak Tüzünataç, Deniz Akkaya gibi show girl´lerin Hollywood starlarıyla yaptığı röportajlarla bir tutmak büyük haksızlık.

Dorsay, sadece show girl´lerin yaptığı röportajları yazsa itirazım olmazdı.

Ama hem Mevlüt´ün hem de Reha´nın yaptığı röportajları küçültmeye kalktı ki, Taksim´de iki, üç kitabını değilse de iki-üç kitap sayfasını yemeyi fazlasıyla hak etti.

Ben Reha Erus gibi İtalyan centilmeni olmayacağım, çünkü iddiayı kaybetti.
----------------------------------------------------------------------------------------------

Reha Erus´tan Atilla Dorsay´a...

Türk Sineması´nın duayeni olarak kabul edilen Atilla Dorsay beni Berrak Hanım´la bir tutmaya çalışmış.

Sözde ben ünlülerle resim çektirip hayali röportajlar yazıyormuşum.

Bugün değil ünlülerle resim çektirmek, yanına bile 100 metre yaklaşamazsınız.

Atilla Dorsay biliyor ama bilmemezlikten geliyor ki ben İtalya´da birçok film şirketine akrediteyim ve birçok filmin tanıtımı Los Angeles, Londra ve Paris´ten sonra Roma´da yapılır.

Önce davetiye sonra da kiminle, nerede, nasıl röportaj yapacağım bilgisi gelir.