"ASLINDA KABAHAT ONDA DEĞİL, GENEL YAYIN YÖNETMENİNDEDİR!"

Mehmet Barlas, hakkında suçlamalarda bulunan Oray Eğin konusunda gazete yönetimini suçladı.


Yanlışı kabul etmek yerine ayıbı tırmandırmak mı?

YAZIK VE AYIP
Bir gazete yazarı yanlış bilgilere dayalı olarak bir meslektaşı hakkında suçlamalarla dolu bir yazı yazarsa...
O meslektaşı da işin gerçeğini kendi köşesinde anlatırsa...
Yanlış bilgilere dayalı olarak meslektaşını suçlayan gazeteci ya susar, ya da özür diler.
Akşam’da geçen hafta Oray Eğin yedi yıl önce kısa süre TRT’de yayınlanan ve karşılığında para almadığım bir programı (Sinerji) yaparak haksız kazanç elde ettiğimi ileri sürdü.
Ben de işin doğrusunu yazdım ertesi gün.
TRT’de program yapsam da bundan bir eziklik duymayacağımı yazmadım.
Çünkü o TRT’nin Haber Dairesi’ni yönettim geçmişte. Sayısız açık oturumlar ve aktüaliteye ilişkin programlar yaptım. 90’lı yıllarda da, 2000’lerde de yaptım...
Örneğin 1984 yerel seçim kampanyası döneminde Turgut Özal, Turgut Sunalp ve Necdet Calp’ın tartıştıkları açık oturumu da ben yönetmiştim.
Bunun gibi ilk "Televizyon yorumcusu" olarak Star’da bu alanda yolu ben açmıştım.
Ama bu kişi dün beni hedef alan ve daha ağır hatalarla ve ayıplı ifadelerle dolu bir başka yazıyla, yanlışını tırmandırmıştı.
Aslında kabahat onda değil, bu tür bir üslubu hoş gören genel yayın yönetmenlerindedir..
Ecvet Güresin’in Cumhuriyet’te, Abdi İpekçi’nin Milliyet’te bu çeşit yazı ve haberlere karşı gösterdikleri tepkiyi hâlâ hatırlıyorum.
Ben de bu üslubu benimseseydim, rahmetli Bedia Muvahhit’in bir tartışmada ileri giden ağzı bozuk karşıtına "Ağzını açma kurander yapıyor" dediğini hatırlatırdım.
Ama buna gerek yok.
Neticede bazılarının istikbal olarak bile göremedikleri mesleki aşamalar benim için mazidir.
NOT: "Kurander" Fransızcadaki "Courant d’air" kavramını ifade eder. Açık iki pencere ya da kapı arasındaki hava akımı için biz de "Cereyan" deriz ya...