"AŞKI ÖLENE KADAR ARAYACAĞIM" DİYEN HINCAL ULUÇ'A HANGİ GENÇ YAZAR "TEK ATIMLIK BARUTLU... KEKEMEDEN DİKSİYON DERSİ" DİYEREK KARŞILIK VERDİ?..

Cinsel yönden istekli genç kadın ile, cinsel gücü 'tek atımlık barutla!' sınırlı olan olgun erkeğin durumu, bence, 'kekeme birinden diksiyon dersi' alan birinin içler acısı durumu gibidir.

Sabah´ın olgun yazarı Hıncal Uluç, azgın teke sendromu ile ilgili bir yazı yazmıştı... Başlığı da "Bendeniz azgın teke Hıncal" idi... Yazının özü ise "Aşkı ölene kadar arayacağım" şeklinde özetlenebilir.

Bugün ise aynı gazetenin Günaydın ekinde yazan Sinan Akyüz belki de Hıncal Uluç´un tepkisini çekecek sözler söyledi. İşte Akyüz´ün yazısı:

Azgın teke ve testesteron

Soru şu; yaşı 70, 'işi bitmiş!' adamlar genç kızlara neden aşık olur? Bu sorunun cevabı gayet basit; o adamlar kendi 'bencillikleri!' yüzünden aşık olur. Cinsel yönden istekli genç kadın ile, cinsel gücü 'tek atımlık barutla!' sınırlı olan olgun erkeğin durumu, bence, 'kekeme birinden diksiyon dersi' alan birinin içler acısı durumu gibidir. 70 yaşındaki adamların çöken imparatorluklarına, Afrika'dan özel olarak getirdikleri 'karaçam balı' bile, ne yazık ki derman olmuyor.

Üstelik o yaşta fazla da yiyemiyorsun; çünkü vücut glikoz deposu gibi! Karaçam balını biraz fazla kaçırdıklarında şekerleri yükseliyor; yemediklerinde ise libidosu tavana vurmuş genç kızcağızlar yatakta mızmızlanıyor. Peki öyleyse; bu gerçek karşısında yorgun kalbin gümbür gümbür atmasından başka geriye ne kalıyor? Bence geriye sadece esas soru kalıyor! Ne mi? Şu: 'Yaşı 70, testosteron seviyesi düşmüş adamlara genç kızlar neden aşık olur?'

RİVAYET ŞUDUR Kİ!

70'lik 'ihtiyar delikanlı!'larla birlikte olan genç kızlardan duyduğum rivayet şudur: Birincisi, o adamlarda 'baba sevgisini!' arıyorlar. Bu kızlar, çocukluklarında yeteri derecede baba sevgisini ve şefkatini görmemişler. Yani aslında 'baba özlemini' gideriyorlar. İkincisi, en kısa yoldan 'güç ve para' sahibi olmak istiyorlar. Mesleki kariyer yapmak için de adamların 'etinden, sütünden, tüyünden' faydalanıyorlar.

Yıllar önce yaşlı bir adamla birlikte olan genç bir kadınla tanışmış ve o kadına sormuştum; "Kendinden yaşça büyük bir adamla neden birliktesin?" Demişti ki: "Amerika'da master yapmam için bana maddi destek sözü verdi." Sonra ne mi oldu? O kızcağız Amerika'ya gitti. Adamın parası ile okumaya başladı. Sonra da gavur memleketinde kendi yaşıtı bir Amerikalı ile tanıştı. Ama ortada ciddi bir sorun vardı. Yaşlı adam ara sıra da olsa Amerika'ya, genç kızın yanına gidip geliyordu.

Genç kıza sordum; "İki erkeği nasıl idare edebildin?" Dedi ki: "Yaşlı sevgilim, Amerika'ya beni ziyarete geldiği zaman, Amerikalı sevgilimi evden gönderiyordum. Amerikalı sevgilime de diyordum ki; 'Biz Türk kızları evlenmeden önce bir erkekle çıkmayız ve aynı evi paylaşmayız. Bu yüzden babam buraya geldiğinde seni evde görmesin.' Adam da 'aile yapımıza!' pek bir anlam veremeyip, evi terk ediyordu."

ÖDENEN BEDEL NE?

Ama bir gün İstanbul'daki yaşlı sevgili, Amerika'da yaşayan bir arkadaşını aramış ve demiş ki: "Git kızcağıza bir bak! Bir ihtiyacı var mı?" Adamcağız da yollara düşmüş, kızın kaldığı eve kadar gitmiş. Tesadüfen o gün de kız evde değilmiş. Kapıyı ise genç bir delikanlı açmış. Genç delikanlıya kim olduğunu sormuş, çok geçmeden de gerçeği öğrenmiş.

Adam, bunun üzerine hemen İstanbul' daki arkadaşını aramış ve demişti ki: "Kusura bakma ama kız seni aldatıyor!" Kalbi; kadından yana gümbür gümbür atan yaşlı aşık, o gün kızı hayatından çıkarmış ve gönderdiği parayı kesmiş. Kız da parasızlığa çok fazla dayanamayıp, İstanbul'a geri dönmüş. Azgın teke erkeklerin yanında genç kızları gördüğüm zaman şu soruyu soruyorum şimdiler