ASKERLİK ZORUNLU İSE ŞEHİTLİKTEN SÖZ EDİLMEZ!

BDP'nin boykotu bitirerek Meclis'e dönmesi sonrası gözlerin çevrildiği isimlerden olan Sırrı Süreyya Önder parlemanto kürsüsündeki ilk konuşmasını yaptı.

Sınır ötesi harekat için tezkerenin oylandığı genel kurul oturumunda BDP adına söz alan Sırrı Süreyya hükümet ve muhalefet vekillerini ünlü fizikçi Einstein’ın sözleriyle eleştirdi. "Ahmaklık aynı şeyi yapmaya devam edip farklı sonuçlar beklemek" dediğini hatılartan Sırrı Süreyya sözü sınırötesi tezkereye getirdi.

MUHALEFETE HADİSLİ GÖNDERME
Tezkere lehine söz alıp hükümeti eleştirenlere hadisle cevap veren Sırrı Süreyya Önder, ’Rasulullah Alayhi Vesselam’a sormuşlar Mümin cinayet işler mi? İşer demiş. Hırsızlık yapar mı? Yapar yapar demiş. Mümin zina yapar mı, yapar demiş. Mümin yalan söyler mi demiş? Müminken asla demiş. Burada lehte ve aleyhte işine tenezzül etmek yalan söylemektir. Teessüf ediyoruz.’ dedi.

ÇOCUKLARINIZA ’KÜRTLERE SAVAŞ KARAR ALDIK’ DİYECEKSİNİZ

BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Sürreya Önder, "Bugün eve gittiğinizde ve çocuklarınıza Kürtlere karşı savaş kararı aldık diyeceksiniz. Peki o kadar insan, ’sorunu siyasal yöntemlerle çözme zekanız yok muydu’ dediğinde vereceğiniz bir cevabınız olsun. Bu ülkede Türklere, Kürtlere düşmanlık yapmaktan başka bir şans tanınmıyor" dedi.

AKP Hükümeti’nin 2007 yılından beri düzenli olarak Meclis gündemine getirdiği "sınır ötesi operasyon" tezkeresi bir kez daha Meclis gündeminde görüşülüyor. Tezkere görüşmelerinde BDP grubu adına söz alan BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreya Önder, mevcut duruma ilişkin büyük düşünür Albert Einstein’in, "Ahmaklığın en büyük kanıtı aynı olan şeyi defalarca yapıp, farklı sonuçlar beklemektir" sözleriyle göndermede bulundu.

Sınır ötesi operasyonların bilançosuna dikkat çeken Önder, resmi rakamlara göre, sadece 1992 ve 1997 yılları arasında gerçekleştirilen 4 sınır ötesi harekatta 6 binden fazla insanın hayatını kaybettiğini dile getirerek, "bunun gibi onlarca harekat yapıldı ve bu rakamlar yaklaşık 10’a katlandı" diye konuştu.

Bu operasyonlardan sonucunda iktidarların el değiştirdiğini, bazılarının da kalıcılaştığını ve esas olarak da Türkiye’nin "emperyalist güçlerin destursuz bir şekilde cirit attığı bostan haline" geldiğini söyledi.

HALKI KANDIRIYORLAR

Yapılan her tezkere görüşmesindeki ifadelerin de birbirinin tekrarı olduğunu ve "kes yapıştır" yöntemiyle hazırlandığını belirten Önder, muhalefet ve iktidar partisinin bundan önceki sınır ötesi operasyon tezkerelerindeki düşüncelerini hatırlattı. Bu vaatlere birçok insanın "bu son olur" diyerek, inanmak zorunda bırakıldığının altını çizen Önder, "Ölenlerin geri gelme şansı yok. Ama kolu bacağını kaybetmiş insanların bu sefer son, bu sefer BBG evi yaptık, bu sefer girince çıkmayacağız vaaTleriyle destek veren insanlar, hayal kırıklığına uğradı" diye belirtti.

Eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner’e ait olan ve basında "samimi öz eleştiri" olarak nitelendirilen "PKK’ye karşı başarılı değiliz" sözlerine göndermede bulunan Önder, "Bunları biz söylesek karşımıza fezleke olarak gelir. Genelkurmay Başkanı söyledi anladık ki, kazın ağı öyle değilmiş, perdeliymiş. Buna ’özeleştiri’ dediler bunun yarısını biz söylesek bizi darağacına çekerler. Yani tamamen Allah’a emanet bir durumdayız" diye konuştu.

ONLAR DA ADEMİN GÜZEL ÇOCUKLARIDIR

Ana muhalefet sözcülerinin de bundan önceki görüşmelerde, "Bu şansı son kez veriyoruz, bunu iyi değerlendirin ya da karşımıza gelmeyin" mealinde sözler sarf ettiğini belirten Önder, mevcut durumun bir kez daha Meclis gündemine getirilmesini, milletvekillerinin zekasıyla alay etmek olduğunu söyledi. Kürtlerin taleplerine dikkat çeken Önder, "Onlarda sizin gibi Adem-in güzel çocuklarıdır, onların da hiçbir eksikleri yok. Sadece doğuştan gelen haklarının anayasal güvenceye alınmasını istiyorlar" dedi.

Bir Türk olarak Türklerin Kürtlere yaklaşımını da değerlendiren Önder, "Türkler hacir altındadır. Türk’ün önüne Kürde düşmanlık yapmaktan başka bir alan bırakılmamıştır. Kredilerle, kredi kartlarıyla bin bir çeşit yolla bu yapılmıştır. Sabah akşam zerk edilen budur. Dünyanın hiçbir yerinde halklar bir birine düşman olamaz. Bu güvercin kasaplarının, bu kan emicilerin kazanıdır. Bunun içinde kaynamayı ret etmelidir, gönlü barıştan yana olan herkes" diye konuştu.

Sosyal demokrat ana muhalefet partisinin de önceki tezkere görüşmelerinde "oy veriyoruz ama takipçisi olacağız" diye bir yaklaşımla tezkere oy verdiğini hatırlatan Önder, CHP’ye, "acaba ne kadar takip ettiniz, Asker ölümlerindeki artış bir başarı mıdır? Ana muhalefet buna ne gibi bir akılla yaklaşmaktadır" sorularını yöneltti.

Meclis’te tezkereye oy veren vekilleri de vicdanlı olmaya çağıran Önder, "Bu vekillerden biri evine gittiğinde çocukları, ’anne baba siz bugün Meclis’te ne yaptınız’ dediğinde biz kardeş bir halka savaş kararı aldık diyecek. Çocuk aferin diyecek mi?" diye sordu. Önder, ayrıca böylesi bir durum karşısında, "Peki çocuk o kadar insan sorunu siyaseten çözecek bir zeka bulamadınız mı? diye sorduğunda verecek bir cevabınız olmalıdır" diye konuştu.

Önder, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Akil Adamlar Komisyonu önerisine destek vererek, bunun genişletilmesini istedi. Önder, herkesi tutarlı olmaya davet ederek, "Bu iş savaşla olacak değildir. Askerliğin zorunlu olduğu yerde şehitlikten bahsedilemez. Önce vicdani ret hakkı tanınmalıdır" diyerek, konuşmasını sonlandırdı.