Askeri alanların kent merkezleri dışına çıkarılması

ANKARA (AA) - Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından gündeme gelen askeri alanların şehir dışına çıkarılmasıyla ilgili çalışmaların başladığını, ilk çalışmayı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ile yaptıklarını bildirdi.

Özhaseki, Kanal 7'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kışlaların şehir dışına çıkartılması konusundaki soru üzerine Özhaseki, kötü ve şer olarak görülen işin bir hayra dönüştüğünü ve doğru yapıya doğru evrildiğini anlattı.

Söz konusu yerlerin 1930-1950 arasında kurulduğunu hatırlatan Özhaseki, o yıllarda şehrin dışında, çeperlerinde, kenarlarında olan yerlerin şehirlerin tam merkezinde kaldığını söyledi.

Silah atış talimleri yapmak isteyen bir grubun şehir içerisinde, merkezde olmaması gerektiğini ifade eden Bakan Özhaseki, şöyle devam etti:

"Dünyanın neresinde var böyle bir şey? Böyle bir yapı yok. O zaman bunların dışarıya çıkarılması esas. Doğru olanı yapmak lazım. Sayın Başbakanımızın talimatı şuydu. 'Bu konuda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Maliye bir çalışma yapsınlar, ortak bir çalışma yapsınlar.' Bunun içerisinde tabii bu taşınan alanlar ne olacak? Öncelikle Sayın Cumhurbaşkanımızın da Başbakanımızın da işaret ettiği gibi buralar vatandaşın kullanımına açık yeşil alanlar, rekreasyon alanları, nefes alma yerleri, şehirlerin çok güzel akciğerleri olabilir."

Bu kışlaların nereye taşınacağı konusundaki soru üzerine Bakan Özhaseki, "Şu anda çalışma başladı, ilk çalışmayı biz Bakanlık olarak tapu kadastroda yaptık. Ne kadarlık bir askeri alan olduğunu gördük. Mesela İstanbul'un yüzde 2'si askeri alan. Tamamı idari alanların yüzde 2'sine tekabül ediyor. Şehrin içerisinde kalmış çok önemli yerler var, yemyeşil yerler var." dedi.

Özhaseki, bu konuda bir görüşünü paylaşarak, şunları kaydetti:

"Bu arada belki istisna olabilir, ben bunu bir teklif olarak getireceğim, yeşil alan olarak açılması, rekreasyon alanı olarak kullanılması, milletin kullanımında olması esas ama ola ki böyle bir yerden ziyade dönüşüm projelerinde sıkışmışlığımızda var. Bazı semtlerde öyle sıkıştık ki yeni rezerv alan belirleyemiyoruz, rezerv alan belirleyemediğimiz için de mahalle dönüşmüyor. Bir deprem olduğunda Allah korusun, biliyoruz ki o mahallenin yüzde 80'i yıkılacak, yok olacak, binlerce insan ölecek orada. Peki, bunu dönüştürmek lazım, nasıl dönüştüreceğiz? Bunu dönüştürmek için herkesin evini yıkıp, yeniden yapıp teslim edecek bir yapı da yok. Bir taraftan boş bir alan bulup oraya da taşıyarak ve çıkan yerleri değerlendirerek, boşalan yerleri değerlendirerek, buna biz 'raf sistemi' de diyoruz, böyle bir alanda da kullanılabilir diye bir fikrim var benim, ama daha bunu daha sunmadım, kesinleşmedi."