Asker, gazi, başöğretmen, ulu önder... Atamızı vefatının 86’ncı yıl dönümünde saygıyla anıyoruz
SAVAŞ ÇIKINCA CEPHEDE GÖREV ALMAK İSTEDİ
1913 yılında Sofya’da ateşeliğe atanan Atatürk’ün bu serüveni Birinci Dünya Savaşı’na kadar sürdü. Savaşın çıkmasıyla birlikte Başkomutanlık Vekaletine müracaat eden Atatürk cephede görev almak istedi.
ENVER PAŞA’YA MEKTUP YAZDI: VATANIN MÜDAFAASINA AİT FAAL VAZİFELERDEN DAHA MÜHİM VE YÜCE BİR VAZİFE OLAMAZ
Kendisine "Sizin için orduda her zaman bir görev vardır.
Ancak Sofya Ataşemiliterliğini daha önemli gördüğümüzden sizi orada
bırakıyoruz" cevabının verilmesi üzerine Büyük Önder,
Başkomutan Vekili Enver Paşa'ya şu mektubu yazdı:
"Vatanın müdafaasına ait faal vazifelerden daha mühim ve
yüce bir vazife olamaz. Arkadaşlarım muharebe cephelerinde, ateş
hatlarında bulunurken ben, Sofya'da ataşemiliterlik yapamam. Eğer
birinci sınıf subay olmak liyakatinden mahrumsam, kanaatiniz bu ise
lütfen açık söyleyiniz”
“ANAFARTALAR KAHRAMANI” ATATÜRK
Bu yaşananların ardından Atatürk, 1915'te Esat Paşa komutasındaki 3. Kolordu'ya bağlı Tekirdağ'da oluşturulacak 19. Tümen Komutanlığı'na atandı. Belki bu mektuplaşma ve Atatürk’ün cepheye gelişi de tarihin seyrini değiştirecek nitelikte oldu. Gelibolu Yarımadası'na asker çıkaran ve Conkbayırı'na ilerleyen düşman birlikleri Atatürk'ün komutasındaki 19. Tümen kuvvetlerinin taarruzuyla geri çekildi. Atatürk, "Anafartalar Kahramanı" olarak ün kazandı.