ARTIK YETER! BUGÜNDEN İTİBAREN SERTLEŞİYORUM!' NAGEHAN ALÇI 'ERKEKİZM İDEOLOJİSİ'NE SAVAŞ AÇTI!
Akşam yazarı Nagehan Alçı "İsim-mevki gözetmeden onları afişe etmenin vakti geldi" diyerek kadın meselesine el attı.
İşte Akşam Yazarı Nagehan Alçı’nın bugünkü köşe yazısı...
’Erkekizm’ ideolojisi
Partneri tarafından ağzı burnu dağılana kadar dövülüp bir otobüs durağına baygın şekilde terk edilen bir kadının durumunu yorumlarken ’Onu döven kocası değil, sevgilisiydi. Üstelik kadın iki çocuklu ve boşanmış’ diye lafa giren kadınların olduğu bir memleket burası. (Bkz. Funda Özkalyoncu)
O nedenle Prof. Dr. Yılmaz Esmer’in yönetiminde Bahçeşehir Üniversitesi bünyesinde yapılan ’Değerler Araştırması’nda kadınların rolü ve toplumdaki algısı ile ilgili bölüme göz atarken şaşırmadım. Şaşırmadım ama çok öfkelendim.
Araştırmadan çıkan ’insanlık ayıbı’ sonuçların bazılarını seçtim. Kadınların verdikleri cevaplar bunlar. Yüzde rakam önermeyi doğru bulanların oranını gösteriyor:
- Dışarıda çalışan bir annenin çocukları bundan zarar görür. % 69
- Genelde erkekler, kadınlardan daha iyi siyasi lider olur. % 68
- Üniversite eğitimi, kız çocuktan çok erkek çocuk için önemlidir. % 35
- Genelde erkekler, kadınlardan daha iyi şirket yöneticisi oluyor. % 64
- Ev kadını olmak da, çalışmak ve para kazanmak kadar tatmin edicidir. % 66
- Bizim toplumumuzda ailenin reisi erkek olmalıdır. % 69
- Bazı kadınlar kocalarından dayak yemeyi hak ediyor. % 27
- Bir erkeğin birden fazla karısının olması kabul edilebilir. % 20
- Kadın her zaman kocasına itaat etmeli, onun sözünden çıkmamalıdır. % 57
- - -
Şimdi bu sonuçlara bakıp da her gün dayak yiyen, öldürülen, eve hapsedilen kadınlara kadınlar cephesinden bir tepki gelmesini bekleyebilir miyiz? Asla! Erkek egemen zihniyet müthiş bir şekilde toplumu avucunun içine almış. Türkiye’de topyekun zafer kazanan tek ideoloji bu, yani ’erkekizm’. En eğitimlisinden en ücra köşedekine kadar kadınların önemli bir kısmında kendini ezik görme, karar süreçlerini erkeğe bırakma, kendini ev alanı ile sınırlama ve hatta partnerine başka kadın partner için yeşil ışık yakma eğilimi var. Yüzde 57 oranında ’Kadın her zaman kocasına itaat etmeli, onun sözünden çıkmamalı’ denmesi kabul edilebilir bir şey mi Allah aşkına? Ev kadınlığını çalışmak ve para kazanmak kadar tatmin edici bulmak ayıp, zavallı, kendini 2. sınıf görmek değil de ne sevgili hanımlar? Beşinizden birinin ikinci hanımı kabul etmesini nasıl açıklıyorsunuz? ’Beyimdir, yapar’ diye mi? ’Beyinizdir döver, beyinizdir yapar’ afyonlaması size nasıl bu kadar başarıyla benimsettirildi?
ONLARI AFİŞE ETMENİN VAKTİ GELDİ
Yeni Türkiye deniyor. Gelişiyoruz, deniyor... Yok! En temel mesele olan cinsler arası eşitlik meselesinde bir gram ileri gidiş yok, hatta geri gidiş varken ne gelişmesi ne ’Yeni Türkiye’si Allah aşkınıza? Bu ülkenin en önemli sorunu kadın meselesi. Daha doğrusu kadına hem kadının hem erkeğin bakış meselesi. (Zaten ikisi arasında kadına bakışta pek fark yok maalesef!) Bu sorunu öyle söylem düzeyinde analiz ederek vs. hiçbir yere varamayız. Yukarıdaki sonuçlarda kendini gösteren ’erkekizm’ ideolojisini dağıtmak için önce kadınların kadınlara bakışından başlamalıyız. Bugün bu erkekizm ideolojisinin en büyük taşıyıcıları öyle sandığınız gibi Anadolu’daki, eğitimsiz alt sınıf kadınlar değil. Topluma güya model olan, medyanın önündeki kadınlar. Kocası aldatınca iki ev karşılığı susanlar da onlar. Ev kadınlığını, süslü giysiler ve bol tüketim ile allayıp pullayıp cazip bir pakete büründürenler de! ’Dövülmeyi hak eden kadınlar var’ diyenler de onlar, ’kadın kadının kurdudur’u doğrularcasına hemcinslerinin kuyusunu kazanlar da...
- - -
Ama artık yeter! Bunları isim isim afişe etmenin, kadın meselesine dört bir koldan asılmanın vakti geldi! Biz kadınları amip gibi sömüren ’erkekizm’ ideolojisi ile mücadele için ben bugünden itibaren sertleşiyorum. Gördüğüm her ’erkekist’ ile mücadele edeceğim. Yaşlı-genç demeden. İsim-mevki gözetmeden...
’Erkekizm’ ideolojisi
Partneri tarafından ağzı burnu dağılana kadar dövülüp bir otobüs durağına baygın şekilde terk edilen bir kadının durumunu yorumlarken ’Onu döven kocası değil, sevgilisiydi. Üstelik kadın iki çocuklu ve boşanmış’ diye lafa giren kadınların olduğu bir memleket burası. (Bkz. Funda Özkalyoncu)
O nedenle Prof. Dr. Yılmaz Esmer’in yönetiminde Bahçeşehir Üniversitesi bünyesinde yapılan ’Değerler Araştırması’nda kadınların rolü ve toplumdaki algısı ile ilgili bölüme göz atarken şaşırmadım. Şaşırmadım ama çok öfkelendim.
Araştırmadan çıkan ’insanlık ayıbı’ sonuçların bazılarını seçtim. Kadınların verdikleri cevaplar bunlar. Yüzde rakam önermeyi doğru bulanların oranını gösteriyor:
- Dışarıda çalışan bir annenin çocukları bundan zarar görür. % 69
- Genelde erkekler, kadınlardan daha iyi siyasi lider olur. % 68
- Üniversite eğitimi, kız çocuktan çok erkek çocuk için önemlidir. % 35
- Genelde erkekler, kadınlardan daha iyi şirket yöneticisi oluyor. % 64
- Ev kadını olmak da, çalışmak ve para kazanmak kadar tatmin edicidir. % 66
- Bizim toplumumuzda ailenin reisi erkek olmalıdır. % 69
- Bazı kadınlar kocalarından dayak yemeyi hak ediyor. % 27
- Bir erkeğin birden fazla karısının olması kabul edilebilir. % 20
- Kadın her zaman kocasına itaat etmeli, onun sözünden çıkmamalıdır. % 57
- - -
Şimdi bu sonuçlara bakıp da her gün dayak yiyen, öldürülen, eve hapsedilen kadınlara kadınlar cephesinden bir tepki gelmesini bekleyebilir miyiz? Asla! Erkek egemen zihniyet müthiş bir şekilde toplumu avucunun içine almış. Türkiye’de topyekun zafer kazanan tek ideoloji bu, yani ’erkekizm’. En eğitimlisinden en ücra köşedekine kadar kadınların önemli bir kısmında kendini ezik görme, karar süreçlerini erkeğe bırakma, kendini ev alanı ile sınırlama ve hatta partnerine başka kadın partner için yeşil ışık yakma eğilimi var. Yüzde 57 oranında ’Kadın her zaman kocasına itaat etmeli, onun sözünden çıkmamalı’ denmesi kabul edilebilir bir şey mi Allah aşkına? Ev kadınlığını çalışmak ve para kazanmak kadar tatmin edici bulmak ayıp, zavallı, kendini 2. sınıf görmek değil de ne sevgili hanımlar? Beşinizden birinin ikinci hanımı kabul etmesini nasıl açıklıyorsunuz? ’Beyimdir, yapar’ diye mi? ’Beyinizdir döver, beyinizdir yapar’ afyonlaması size nasıl bu kadar başarıyla benimsettirildi?
ONLARI AFİŞE ETMENİN VAKTİ GELDİ
Yeni Türkiye deniyor. Gelişiyoruz, deniyor... Yok! En temel mesele olan cinsler arası eşitlik meselesinde bir gram ileri gidiş yok, hatta geri gidiş varken ne gelişmesi ne ’Yeni Türkiye’si Allah aşkınıza? Bu ülkenin en önemli sorunu kadın meselesi. Daha doğrusu kadına hem kadının hem erkeğin bakış meselesi. (Zaten ikisi arasında kadına bakışta pek fark yok maalesef!) Bu sorunu öyle söylem düzeyinde analiz ederek vs. hiçbir yere varamayız. Yukarıdaki sonuçlarda kendini gösteren ’erkekizm’ ideolojisini dağıtmak için önce kadınların kadınlara bakışından başlamalıyız. Bugün bu erkekizm ideolojisinin en büyük taşıyıcıları öyle sandığınız gibi Anadolu’daki, eğitimsiz alt sınıf kadınlar değil. Topluma güya model olan, medyanın önündeki kadınlar. Kocası aldatınca iki ev karşılığı susanlar da onlar. Ev kadınlığını, süslü giysiler ve bol tüketim ile allayıp pullayıp cazip bir pakete büründürenler de! ’Dövülmeyi hak eden kadınlar var’ diyenler de onlar, ’kadın kadının kurdudur’u doğrularcasına hemcinslerinin kuyusunu kazanlar da...
- - -
Ama artık yeter! Bunları isim isim afişe etmenin, kadın meselesine dört bir koldan asılmanın vakti geldi! Biz kadınları amip gibi sömüren ’erkekizm’ ideolojisi ile mücadele için ben bugünden itibaren sertleşiyorum. Gördüğüm her ’erkekist’ ile mücadele edeceğim. Yaşlı-genç demeden. İsim-mevki gözetmeden...