"ARTIK AHMET ÇALIK İLE İŞİM OLMAZ..." DİYEN 'HESAP-KİTAP ADAMI' YAVUZ SEMERCİ'DEN İLGİNÇ TESPİT: "SABAH-ATV'YE YENİ ORTAKLAR GELECEK!.."

Çalık´ın giydiği ateşten gömlek, öyle sıkıldığında, daraldığında, ödeme güçlüğüne düştüğünde çıkarıp atabileceği bir gömlek olmaktan çıkmış.Çalık taşın altına elini değil, tüm bedenini koymuş.



Artık Ahmet Çalık ile işim olmaz...


Sabah-atv, Ciner Grubu'nun elinden alındıktan sonra, TMSF tarafından 1.1 milyar dolar muhammen bedel ile satışa çıktığında şöyle yazmıştım:

"Bu paraya satılmaz. Çok yüksek bir rakam belirlediler. Alan kazıklanır!"

İhale günü muhammen bedel üzerinden teklif veren tek firma Çalık Grubu'ydu. Hatırlıyorum, Habertürk'e çağırmışlardı ve şu yorumu yapmıştım:

"Çalık Grubu'nda Başbakan'ın damadının çalışıyor olması önemli değil. Çalık, ekonomi muhabirliğim sırasında yakından takip ettiğim, pek çok fabrikasını gezdiğim, iş ahlakı yüksek bir işadamıdır. Sanayici bir aileden geliyor. İşlerinde tek bir şaibe bulamazsınız.."

İhalenin üzerinden aylar geçti. Çalık'ın işi ağırdan aldığını düşünüyordum ve şöyle yazmışım:

"Çalık'ın bu miktarda krediyi bulması çok zor. Bence ihalenin iptal edilmesi için çare arıyor..."

Bu yazımdan kısa bir süre sonra, Çalık, TMSF'ye parayı ödeyeceğini açıkladı. Herkes gibi ben de bu miktarda krediyi nereden bulduğunu sorguladım. Kredi veren kurumlar hakkında tek bir sızıntı bile olmadı. Paranın ödendiği gün, Çalık'ın iki kamu bankasından (Vakıfbank ve Halk Bankası) toplam 750 milyon dolar kredi aldığını öğrendik. (3 yıl faiz ödemeli, ana para taksit ödemesiz, 10 yıllık vade ile.)
Şöyle yazmışım:

"Kamuya olan borç, bir başka kamu bankasından alınan krediyle kapatılması doğru değildir. Siyasi iktidar devreye girmiştir. Başbakan talimat veya onay vermeden Türkiye'nin ikinci büyük medya kuruluşu için bu çapta bir krediyi hiçbir kamu bankası vermez. Yandaş değil, Erdoğan'a bağımlı bir medya doğmuştur."

İlerleyen günlerde, "Sabah ve atv'nin bu krediyi geri ödeyecek faaliyet geliri elde etmesi imkansızdır" diye analizler yapmışım.

İşin doğrusu: Ben kamu bankalarının yerinde olsam bu miktarda krediyi hangi teminatlar gösterilirse gösterilsin vermezdim. Çalık'ın yerinde olsam, Sabah ve atv'yi asla ve asla bu rakama satın almazdım. . .

***

Çalık, neden bu kadar iştahlı bir alıcı oldu?

Bu kadar hesap kitap yapan birisi olarak, hiç değilse malın eski sahibine "Siz neden ihaleye girmediniz? Rakam mı yüksek yoksa Hükümetin bir telkini mi oldu" diye sorardım.

Ciner Grubu o günlerde Sabah ve atv'ye biçilen değerin yüksek olduğunu soran herkese söylüyordu. Nitekim ilgilenen yabancılar da katılmadı ihaleye...

O günlerde kendi aramızda yaptığımız değerlendirmelerde, yazılara yansıyan yorumlarımızda "Ne olacak ki, Çalık'ın tek kuruş riski yok. Sabah ve atv'nin mal varlığını ve bunları satın alan Turkuvaz şirketinin hisselerini teminat olarak gösterdi. Batarsa mal tekrar kamuya döner, bu süre içinde siyasi iktidara verdiği haber desteği de yanlarına kâr kalır..." demiştik.

Kısmen doğru olan bu tespitimin aslında tam olarak gerçeği yansıtmadığını itiraf etmeliyim.

Çalık Grubu diyor ki;
"Malı 1 milyar 100 milyon dolara satın aldık. Üzerine 150 milyon dolar işletme sermayesi koyarak öz sermaye tutarımızı 500 milyon dolara çıkardık. Ve biz 750 milyon dolarlık krediye karşılık 1 milyar 250 milyon dolar değerindeki işletmenin tamamını kamu bankalarına teminat verdik. Yetmedi, Ahmet Çalık şahsi kefalet verdi. Ayrıca bazı ipotekler verdik. (İpoteklerin değerleri üzerinde tartışmanın anlamı bile yok) "

Bu noktada artık insaflı olmak gerekiyor.

Çünkü Çalık'ın giydiği ateşten gömlek, öyle sıkıldığında, daraldığında, ödeme güçlüğüne düştüğünde çıkarıp atabileceği bir gömlek olmaktan çıkmış. Çalık, hayatı boyunca biriktirdiğini riske atmış. Çalık taşın altına elini değil, tüm bedenini koymuş.

Küresel ekonomik krizin Türkiye'ye yansımaları, daralan reklam pazarı, dolar bazında düşen reklam gelirleri ve önümüzdeki birkaç yıl süreceği anlaşılan durgunluk, Çalık Grubu için büyük bir risk teşkil ediyor. Grubun hem döviz, hem faiz baskısı altında borçlarını sağlıklı bir şekilde çevirme kapasitesinden uzaklaştığını düşünenlerdenim. Bu nedenle Sabah ve atv'ye yeni ortaklar veya yeni sahipler geleceğini (Çalık bir altın madeni bulmaz ise) öngörüyorum.

Kamu bankalarının kredi vermesinde siyasi bağlantıların etkili olup olmadığını yaşayarak öğreneceğiz. Şundan eminim, Tayyip Erdoğan iktidardan düştüğü gün bu dosya açılır. Hiçbir özel sektör bankası kredi vermezken, kamu bankalarında bu krediye imza atanlar mutlaka yargı önüne çıkarılır.

Ancak, Çalık'ın üstlendiği riske baktığımda asla ve asla kızgınlık duymuyorum. Tam tersi "Allah yardımcısı olsun " diyorum.

İşi çok zor!


Yavuz Semerci/Gazeteport