ARJANTİN FELSEFE GRUBU NASIL DOĞDU?..KİM KURDU,NELER YAPAR?..

Akşam'ın yayın yönetmeni İsmail Küçükkaya, bütün yazarlarını Arjantin Felsefe Grubu'ndan seçiyor.Peki bu gurup nedir, neler yapar?



Arjantin Felsefe Grubu ismini doğrusu ben de yadırgıyorum; içerikle ilgili bir anlamı da yok. "Peki bu ismi kim verdi?" derseniz o da benden kaynaklanıyormuş.


Beş-altı yıl evvel felsefe, tarih, dinler ve edebiyat tarihi alanındaki eksikliklerini tamamlamak isteyen profesyoneller kendilerine seminer vermeleri için bazı uzmanlara ve hocalara başvurdular. Onun bunun evinde toplanmak çıkar yol değildi; Ankara'da Arjantin Sokak'ta bir yer kiralandığı için grubun adına da yarı latife olarak öyle dendi, öyle de kaldı. Bence artık değiştirilmesi gerekir.


Türkiye seçkinlerinin bir sorunu var. Belki lise eğitiminin isteneni verememesinden dolayı bilhassa tıp, mühendislik gibi dallarda geçen uzmanlaşma yılları tarih, coğrafya ve felsefe alanında bir zihinsel boşluk yaratıyor. Bunu telafi etmek isteyen bir arkadaş grubu Hilmi Yavuz, Ahmet İnam, Kudret Emiroğlu, Necmi Erdoğan, Erol Göka gibi hocalardan devamlı konferanslar alıyordu ve altı yılda da bunun bir birikim sağladığı açık.


İsmail Küçükkaya'nın yeni görevi dolayısıyla duyuldu


Hatırlıyorum ilk semineri Ankara'da ben vermiştim, bir daha da maalesef arkadaşlara bunu tekrarlayamadım. Grubu teşkil edenler eczacılar Nihal Kemaloğlu ve kimyager Esin Başer'dir. Tıp profesörlerimizden Gonca Tatar ve Meral Topçuoğlu, bizim Mülkiye'nin ünlülerinden Sevil Yurdakul ve şimdi Akşam gazetesinin genel yayın yönetmeni olan İsmail Küçükkaya grubun daimi üyeleri. Galiba grubun ismi de İsmail'in son görevi dolayısıyla duyuldu.


Konya ve Kayseri gibi şehirlerde benzeri var, İstanbul'da da var. İzmir'de böyle bir grup olup olmadığını bilmiyorum. Ankara'da yıllar önce Batı kültürünü, musikisinden matematiğine kadar tam yetkiyle temsil eden rahmetli Prof. Nusret Hızır'ın serbest derslerini takip eden, daha doğrusu onu buna teşvik eden grup vardı. İlhan Tekeli, Nusret hocanın edebi öğrencisi ve Türk edebiyat eleştirisinin bence unutulmayacak kişiliği Füsun Akatlı, galiba Yeter Göksu, Yiğit Gülöksüz, Raşit Gökçeli ve bendeniz, hatta İskender Savaşır'ı hatırlıyorum.


Benim bildiğim Nusret Hızır hoca bu grupla fakültede olduğundan daha mutluydu ve hocalara hocalık yapıyordu. Altı-yedi yıl devam eden bu haftalık dersler düşünme metotları yönünden herkesi çok yönlendirmişti. Grubun bir de yayıncılık yaptığı ve kendine yakın yazarları yayımladığı Aşina Kitaplar adlı yayın kuruluşu var. Artık adlandırmasını beğenmediğim Arjantin Felsefe Grubu'nun da böyle bir yaşamı var.

İlber Ortaylı/MİLLİYET