Arınç'tan şok iddia! Dinlemeler için özel gazete çıktı!
Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklama yapan Arınç, isim vermeden 9 Şubat'ta yayın hayatına başlayan Karşı gazetesinin dinlemeler için özel olarak çıktığını öne sürdü.
Arınç, muhalif kimliği ile öne çıkan Karşı gazetenin özel bir misyon alarak yayın hayatına başladığını ima ettiği açıklamasında şöyle dedi:
Bugünlerde bunlar için özel gazeteler çıktı sanırım, birinci sayfalarından her gün yeni tapeler yayımlanıyor. Böyle zamanlarda böyle özel gazeteler, TV'ler, basın mensupları olabilir. Bu gerçekten ortalığın aydınlanması, herkesin ne, nasıl, niçin ortaya çıkacaksa siyaset adına bu bir arınma olarak da görülebilir. Ama hukukun evrensel prensiplerine hepimiz uymalıyız. Bunların ifşa edilmesi, savcının elindeki soruşturma konusunun alenen milyonlarca insanlara taraflı olarak duyurulması masumiyet karinesine çok uygun değildir.
ERDOĞAN'IN YAŞAR NURİ ÖZTÜRK SANSÜRÜNÜ DUYURDU
“Yalana Karşı Gerçeğin Gazetesi” sloganıyla yola çıkan Karşı gazetesi Pazar günkü ilk sayısında iki flaş haberiyle okurlarıyla buluşmuştu. Gazete; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Habertürk TV Yönetim Kurulu Başkanvekili Mehmet Fatih Saraç'ı arayarak ilahiyatçı Yaşar Nuri Öztürk'ün programını yayından kaldırmasını istediği haberini manşete taşıdı. Gazetenin sürmanşetinde ise; MİT’in 2004 yılında hazırladığı Cemaat raporu ilk kez yayınlanmıştı.
ATV-SABAH HAVUZU İDDİALARI: ŞIK DEĞİL!
Arınç, Sabah-ATV'nin satışı için Başbakan'ın emriyle Hükümet'e yakın işadamlarından para toplanarak havuz oluşturulduğuna ilişkin ses kayıtlarının yayınlanmasının kanuna uygun olmadığını dile getirdi. Arınç, "Ben doğrusu böyle bir şeyin olmasını, olabileceğini bir kısım insanların yönlendirilmesini, bir gazetenin satışında veya alışverişinde birilerinin aracılık etmesini doğru bulmam, hoş karşılamam şık bulmam ama nedir, ne değildir, eğer bunlar soruşturmaya konu olacaksa gizlilik içinde yapılmalı ve sonucunda kamuoyu ya takipsizlik olarak veya iddia edilen kişilerle ilgili bir suç varsa o suç kapsamında bunun değerlendirildiğini hepimiz görmeliyiz" diye konuştu.
Bugünlerde bunlar için özel gazeteler çıktı sanırım, birinci sayfalarından her gün yeni tapeler yayımlanıyor. Böyle zamanlarda böyle özel gazeteler, TV'ler, basın mensupları olabilir. Bu gerçekten ortalığın aydınlanması, herkesin ne, nasıl, niçin ortaya çıkacaksa siyaset adına bu bir arınma olarak da görülebilir. Ama hukukun evrensel prensiplerine hepimiz uymalıyız. Bunların ifşa edilmesi, savcının elindeki soruşturma konusunun alenen milyonlarca insanlara taraflı olarak duyurulması masumiyet karinesine çok uygun değildir.
ERDOĞAN'IN YAŞAR NURİ ÖZTÜRK SANSÜRÜNÜ DUYURDU
“Yalana Karşı Gerçeğin Gazetesi” sloganıyla yola çıkan Karşı gazetesi Pazar günkü ilk sayısında iki flaş haberiyle okurlarıyla buluşmuştu. Gazete; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Habertürk TV Yönetim Kurulu Başkanvekili Mehmet Fatih Saraç'ı arayarak ilahiyatçı Yaşar Nuri Öztürk'ün programını yayından kaldırmasını istediği haberini manşete taşıdı. Gazetenin sürmanşetinde ise; MİT’in 2004 yılında hazırladığı Cemaat raporu ilk kez yayınlanmıştı.
ATV-SABAH HAVUZU İDDİALARI: ŞIK DEĞİL!
Arınç, Sabah-ATV'nin satışı için Başbakan'ın emriyle Hükümet'e yakın işadamlarından para toplanarak havuz oluşturulduğuna ilişkin ses kayıtlarının yayınlanmasının kanuna uygun olmadığını dile getirdi. Arınç, "Ben doğrusu böyle bir şeyin olmasını, olabileceğini bir kısım insanların yönlendirilmesini, bir gazetenin satışında veya alışverişinde birilerinin aracılık etmesini doğru bulmam, hoş karşılamam şık bulmam ama nedir, ne değildir, eğer bunlar soruşturmaya konu olacaksa gizlilik içinde yapılmalı ve sonucunda kamuoyu ya takipsizlik olarak veya iddia edilen kişilerle ilgili bir suç varsa o suç kapsamında bunun değerlendirildiğini hepimiz görmeliyiz" diye konuştu.