'ARINÇ'A SUİKAST' SORUŞTURMASI EMEKLİ OLDU!

"Ne suikast planıymış!.. Üç yıl oldu, savcılar çözemedi.. Soruşturma hala sürüyor.. Oysa, her şey açık seçikti.."

ARINÇ’A SUİKAST EMEKLİ OLDU!..

Ne suikast planıymış!.. Üç yıl oldu, savcılar çözemedi.. Soruşturma hala sürüyor..
Oysa, her şey açık seçikti..
Bir albay ile bir yarbay, Arınç’ın evinin yakınlarında enselenmedi mi?
Enselendi..
Hani suikasta giden subaylardan biri Arınç’ın ev adresini unutmamak için kağıda yazmıştı, kağıda baka baka evi ararken polis yakasına yapışmıştı, o da kağıdı ağzına atarken polislerden biri üstüne atlayıp son anda yutmasını önlemişti..
2009’un aralık ayıydı.. Ortalık birbirine girmişti..

Girmişti ama o işte bi bit yeniği vardı.. Şüphelenmiştik; yazdık, çizdik, sorduk ama her zaman ki gibi nafile..
Niye mi şüphelendik?
Bülent Arınç o kadar rahattı ki.. Sanki suikast girişimi ona yapılmamıştı.. (Gerçi subaylar yakalandığında kendisi Manisa’daydı ama olsun; insan korkar.. )
Kıs kıs gülmüş, suikast girişimini ballandıra ballandıra anlatmıştı..
Normal bir durum değildi anlayacağınız..

*
Sonra ne oldu derseniz.. Enselenen subaylar kozmik odada görevli olduğu için hakim o odaya girdi..
26 gün çalıştı..
Kozmik odada notlar aldı.. Kendisi şu anda Yargıtay’da..
Aldığı notlar nerde?
Bir yerlerdedir..

*
Mesele bu değil; başka..
Arınç’a suikast planı yapıldı mı yapılmadı mı?
Üç yılda anlaşılmaz mı?
Şeytan insanın aklına komplo şüphesini sokuyor.. Arınç, polis, savcı, yargıç dörtlüsünün başrolü oynadığı..

*
Şeytanı karıştırmadan şöyle bi düşünün..
Albay düzeyindeki bir grup Başbakan Yardımcısı’na suikast planlıyor, eyleme geçmeden yakalanıyorlar, kozmik odalar açılıyor, ortalık ayağa kalkıyor.
Suikast düzenlenen kişi bile sonucunu merak etmiyor..
Ne oldu diye sormuyor, mesele yapmıyor..
Normal bi durum değil..

*
Üç yıl önce, üç subay ‘suikast’a karıştıkları için tutuklanmaları için mahkemeye sevk edilmişti..
Hakim tutuklamadı..
Tutuklasaydı ne olacaktı?
Üç yıldır içerdeydiler.. Bekle ki soruşturma bitsin, bekle ki iddianame çıksın..
Bunlar Deniz Feneri’nin iyi çocukları değil ki.. Üç ay sonra; ayıp oldu diye bırakılsınlar..
İddianame çıkmadan salıverilsinler..

*
Arınç’a suikast soruşturmasından girdik, Alman marka Deniz Fener’inden çıktık ama ikisi de çok acayip..
Mevzuu açılmışken soralım..
Deniz Feneri’ne hangi mahkeme bakıyor?
Cevap vereyim.
Hiçbir mahkeme..
Bi mahkeme üstlense iddianameyi geçtim ekleri, belge ve bilgiler, telefon konuşmaları çarşaf çarşaf ortaya saçılacak ya..
Galiba bu sebeple mahkeme bulunamıyor?

*
Diğerlerini bi kenara atmıyorum onları da önemsiyorum ama bu dönemin dört simge dosyası var..
Siyaset-yargı ilişkisini anlatan..
Tez konusu olacak..
Birincisi; Arınç’a suikast soruşturması..
Diğeri; dört yıl süren Deniz Fener’i e.v soruşturması ve davasının tüm aşamaları..
Üçüncüsü; Oda TV davası..
Dördüncüsü; Balyoz davası..

*
Bu dörtlü çok baş ağrıtacak.. Bu konu nereden aklına geldi derseniz..
Bir numaralı şüpheli emekli oldu da..

Mehmet TEZKAN / MİLLİYET