ARAP RADYOSU GİBİLER...LAFI KAPAN SUSMUYOR!

Yüzlerine vurup utandırmayın

Böyledir bu işler.. Rüzgâr döndü mü, adamı öyle bi savurur ki aman Allah..
Nereye gittiğini anlamazsın..
Tutunacak yer ararsın, tutunmak için ters takla bile atarsın, tutunmuşun gibi olur ama çaban nafiledir..
Yazdıkları çizdikleri ortadadır.. Söyledikleri kulaklardadır..
Ne yazık ki kolay kolay silemezsin..
*
Memlekette hava bi nebze olsun döndü ya.. Toplu linç ayinine ara verildi ya..
‘Kuru’, ‘yaş’ ayrımı yapılmaya, hatalar konuşulmaya, hoyratlıklar kabul edilmeye başlandı ya..
Ahmet’le Nedim’in tahliyesi bu değişimin somut göstergesi sayıldı ya..
Televizyonlara üşüştüler..
Her gün bi yazı patlatmaya başladılar..
Ben daha önce yazmıştım..
Ben de yazmıştım..
Ben ilk gün söylemiştim..
Ben de ben de..
Gazetecilik faaliyeti demiştim.. Tutuklanmalarına karşı çıkmıştım..
Defalarca söyledim canım.. Her ortamda anlattım, yanlış dedim.. Demokrasiyle uyuşmadığını söyledim..
Ben de ben de..
*
Arap radyosu gibiler.. Lafı kapan susmuyor, bu konuda ne kadar çaba harcadığını anlatmaktan helak oluyor..
Helal olsun demek lazım havayı iyi kokluyorlar.. Hükümetteki kımıldamayı anında seziyorlar..
Odatv davasından girdiler, Ergenekon’a uzandılar, Balyoz’a geçtiler..
Haksızlık hukuksuzlukları bir bir sıralıyorlar..
Ağzım bi karış izliyorum..
Dün ne yazdıklarını gözümün önüne getiriyorum, ekranlarda ne söylediklerini duyar gibi oluyorum, çıtını çıkarmayanları düşünüyorum..
Aynı kişiler mi diye bakıyorum..
Evet evet onlar..
Olsun..
Seviniyorum.. Döndüler möndüler doğru yolu buldular ya.. Rotayı doğru yere kırdılar ya yetmez mi?
Bu sürecin temiz, meşru, haktan hukuktan yana olması gerektiğini yazıyorlar ya..
Bu dönüş sağlıklı dönüş..
Bu dönüş faydalı dönüş..
Ses etmeyin, dün neredeydin diye sormayın, yüzlerini kızartmayın, utandırmayın, yeter ki hep böyle konuşsunlar bu gidiş iyi gidiş..

‘Evet.. Ama yetmez’in anlamı tam da bu
Haber Türk’te Fatih Altaylı’nın sorusu yerindeydi..
Ahmet’le Nedim bırakıldı diye ‘şimdi her şey halloldu mu yani!’ demiş..
Tutuklu gazetecilerle bağlantılı ‘demokrasi, insan hakları, yargı ve özgürlük’ tartışması bu iki gazeteci üzerinden yapıldı.. Hataydı, onlar serbest kalınca cümlesiyle başlamış soruları sıralamış;
“Peki tutuklu yargılamalarla ve uzun tutukluluk süreleriyle ilgili sorun çözüldü mü şimdi?
Mustafa Balbay ne olacak?
Tuncay Özkan ne olacak?
Daha onlarcası ne olacak?
Profesörler, bilim adamları, gazeteciler, sıradan insanlar..”
*
Olması gereken şu..
Yazmaya, çizmeye, söylemeye devam etmek.. Nedimlerin çıktığı gün atılan slogan ‘cuk’ oturdu..
Mütemadiyen ‘Evet .. Ama yetmez’ diyeceğiz, içeride kalanları dile getireceğiz..
Özgürlük havası estirmeye çalışacağız..
*
Not; düne göre çok iyi durumdayız.. Aniden sayımız arttı.. İktidar kanadından katılımlar oldu.. Hadi hayırlısı..