ARAP GAZETECİLER GAZZE İÇİN NE DİYOR?
Emre Çalışkan Beyrut'ta katıldığı Bağımsız Arap Gazeteciler Forumu'nda Arap gazetecilerin nabzını tuttu!
"Başta her şey çok güzeldi. Şam'da yaşadığım sokağın ortasındaki fırında onlarca kişinin hücüm ettiği sırayı beklemeden ekmeğimi alabiliyordum. Her zamanki berberim İbrahim sakal tıraşından para almamaya başlamıştı. Gittiğim her yerde büyük bir ilgiyle karşılanıyordum. Mavi Marmara'da hayatını yitirenlerin üzüntüsünü hissediyor olmama karşın Ortadoğu'da Türk vatandaşı olmanın keyfini de son noktaya kadar yaşıyordum.
Fakat, Suriye'de yaşadığım bu "ucuz" günlerin faturasının ağır olabileceğini Beyrut'ta katıldığım Bağımsız Arap Gazeteciler Forumu'nda anladım."
T24.com.tr haber sitesinde "Arap gazeteciler Gazze olayı hakkında ne düşünüyor?" sorusunun yanıtını arayan Emre Çalışkan böyle başlıyor anlatmaya ve şöyle devam ediyor:
"Beyrut geçtiğimiz günlerde çok önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptı. 120 ülkede 18 binden fazla yayını temsil eden Dünya Gazeteler ve Yayıncılar Birliği (WAN-IFRA), UNESCO ve Açık Toplum Ensitutüsü'nün desteğiyle düzenlenen Bağımsız Arap Gazeteciler Forumu Arap basının önemli temsilcileri ile Ortadoğu'da yaşayan yabancı gazetecileri bir araya getirdi. Forumun gündem maddelerinden biri de Gazze'ye yardım götürmek için yola çıkan Mavi Marmara adlı gemiye karşı gerçekleştirilen saldırı idi.
Türkiye'deki tartışmaların aksine toplantı sırasında konuştuğum Arap gazeteciler konuya daha temkinli yaklaşıyor. Gemiye karşı yapılan operasyon sırasında hayatını kaybeden gazeteci ve diğer yolcuların acısını paylaştıklarını dile getirirek Türkiye'nin tıpkı Arap liderleri gibi Filistin sorununu kullandığını düşünüyorlar. İsmini açıklamamı istemediğim tanınmış bir Arap gazeteci bana şunları aktarıyordu:
"Türkiye, tıpkı daha önce Arap ülkelerinin yaptığı gibi Ortadoğu'da etkin olabilmek için Filistin meselesini kullanıyor. Türk liderlerinin Arap liderlerinden farkı bu konuda daha akılcı davranmaları. Türkiye'nin genel Ortadoğu politikası ile Filistin meselesi aslında farklılık gösteriyor. Irak, Suriye gibi ülkelerle ilişkide daha Amerika çizgisinde politik tavır alan Türkiye, Filistin meselesine gelince ekonomik kaygılarla daha sert bir çizgide hareket ediyor."
Buna karşın Arap gazeteciler Türkiye'nin bu konuda daha ileri gidip hiçbir zamanda İsrail ile ilişkileri kesebileceğine inanmıyorlar.
"TÜRKİYE ARAP LİDERLİĞİNİ ZORLUYOR"
Arap gazetecilerinin hemfikir olduğu konu ise Türkiye'nin Filistin politikasının Arap liderlerini zora sokuyor oluşu. Mısırlı gazeteciler, ilk Filistin konvoyu yüzünden Mısır'ın halen Türkiye'ye kızgın ve mesafeli olduğunu söylüyorlar. Ama aynı zamanda Türkiye'nin bölge ülkelerinin politikalarını değiştirmesinde etkili olduğunu da ekliyorlar. Arap Ligi Genel Sekreteri Amr Musa'nın önümüzdeki hafta ilk kez Gazze'ye ziyarette bulunacak olması sanırım bu kapsamda değerlendirilebilir.
"ORTADOĞU İSLAMLAŞIYOR"
Türkiye'de eksen kayması tartışmalarının gündemi oluşturduğu bir dönemde Arap gazeteciler Ortadoğu'da İslamcılığın giderek arttığından dert yanıyorlar. Aralarından bazıları bu yeni İslamcılık akımını Türkiye'nin de güçlendirdiğini savunuyorlar. İslamcılık ile ilgili eleştirilerden birine toplantının soru cevap kısmında Al-Jazeera'nın yapımcısı ve haber sunucusu tecrübeli gazeteci Mhamed Krichen de maruz kalıyor. Son yıllarda Al-Jazeera'nın İslamcılaştığı iddialarına Krichen Ortadoğu'da Hamas,Hizbullah, El-Kaide gibi İslamcı grupların özellikle daha çok çalıştığını belirtip, bölgeyi ilgilendiren belli başlı sorunların da İslami gruplarla ilgili olduğunu söyleyerek kendini savunuyor.
Lübnan'da Gazze'deki saldırı ile ilgili en güçlü destek geçtiğimiz günlerde Hizbullah'tan geldi. Hizbullah Lideri Hasan Nasrallah Gazze'ye giden ikinci gemide olan gönüllüler için İsrail'e karşı koyma çağrısında bulunurken, gönüllüleri de Hizbullah direnişinin bir parçası olarak tanımladı. Nasrallah "direniş Hareketi şu ana kadar kimseyi İsrail hapishalelerinde yalnız bırakmadığını" belirterek, gönüllülere destek olduğunu açıklıyordu.
TÜRKİYE'NİN ORTAKLARI
Gerek Suriye'de gerek de Lübnan'da karşılaştığım birçok kişi İsrail'e karşı Türkiye,Suriye, İran, Hamas ve Hizbullah ittifakından bahsediyordu. Son günlerde İsrail gazeteleri de Türkiye'nin Batı karşıtı grubun önderliğine oynadığına dair yazılar yazıyordu. Fakat Arap gazetecilerin de bu noktada aynı düşünmesine oldukça şaşırdım.
Bağımsız Arap Gazeteciler Forumu katılımcıları özellikle Arap ülkelerindeki muhalif gazetecilerden oluşuyor. Onların çoğu birkaç gez hapse girmiş ve çalıştıkları birçok gazeteler kapanmış. Türkiye hakkında paylaştıkları kaygı Arap ülkelerinin liderlerinin siyasi kaygılarından ziyade daha bölgenin entelektüel nabzını tutuyor.
İsrail operasyonu sonrasında dokuz insanın yaşamını yitirmesi oldukça acı bir durumdu. Fakat Ortadoğu'da esen rüzgara bakarak söyleyebilirim ki şu an için Türkiye'yi zor bir sınav bekliyor. Bu konuyu iç politikadan ayırarak, Batı ve Ortadoğu ülkeleri gözünde "mağdur" konumundan "teröre destek" veren ülke konumuna düşmemeliyiz. Yoksa bu sürecin ağır faturasını ödeyebiliriz. Ne yazık şu ana kadar görünen o ki iç politikaya dönük kaygılarla Türkiye mesaj vermede ölçüyü kaçırıyor."