''ANNEMİN RİCASI VAR, BİR BASIN AFFI ÇIKARMANIZ MÜMKÜN MÜ? DİYE SORAN GAZETE PATRONU KİM?
Hürriyet Gazetesi'nin uzman yargı muhabiri Ali Dağlar'ın piyasaya çıkan ikinci kitabı "Ordunun Dayanılmaz Ağırlığı, Basının Dayanılmaz Hafifliği" basın-asker ilişkilerini gözler önüne seriyor.
Operasyon Adı: Ağa 01’in yazarı Hürriyet Gazetesi’nin uzman yargı muhabiri Ali Dağlar’ın ikinci kitabı "Ordunun Dayanılmaz Ağırlığı, Basının Dayanılmaz Hafifliği-Türkiye’de Asker İktidarı ve Basın" 12 Eylül’ün 30. yılında Destek Yayınları’ndan çıktı. Bir yüksek lisans tezi olarak hazırlanan ve güncellenen kitapta, 12 Eylül darbesi sonrası asker-basın ilişkileri, akademik bir çalışmanın sağlam alt yapısı üzerinde, gazetecilik ahlakı yönünden irdeleniyor, sorgulanıyor, analiz ediliyor. Basın-asker ilişkilerini 27 Mayıs askeri müdahalesinden itibaren ele alan, 12 Eylül’e ağırlık veren kitapta çarpıcı bölümlerden biri; bugün teşebbüs aşamasında kaldığı öne sürülerek kovuşturulan darbe planlarına tüm heybetleriyle diklenenlerin, dün darbecilerin etekleri altında nasıl kalem oynattıklarının gözler önüne serilmesi. Kitabın arka kapağından tanıtımı şöyle:
*Askeri müdahalenin ardından gazete ilanıyla siyasetçi arayan ülke hangisiydi?
*Talat Aydemir’i ipe götüren Türk Basını mıydı?
*Söylemleriyle darbeyi meşrulaştıran Anayasa Profesörü kimdi?
*OYAK(Ordu Yardımlaşma Kurulu) en çok hangi dönemlerde büyüdü?
*Türk Aydını, askerlerin gözünde kurtarıcılıktan düşman safına nasıl terfi etti?
*Türk Basını ’kutsalı ve dokunulmazı’ olan kaynaklarını açıklamaya nasıl zorlanıyordu? Hangi sıkıyönetim komutanı hangi gazetenin yöneticisini arayıp, “Nereden aldınız bu haberi, söyleyeceksiniz kardeşim!.” diye bağırıyordu?
*Şeyhül Muharrir’in darbe liderininin elini öptüğü bir dönemde, “Bir Albay gönderin de (gazeteye) kurtulalım bari” diyerek baskılara rest çeken duayen gazeteci kimdi?
*Sıkıyönetim komutanının 12 Eylül Anayasası referandumundan önce aradığı gazete müdürüne "hayır"ın mavi rengine gönderme yapıp; "Gökyüzünü sürekli mavi çiziyor” diyerek uyardığı karikatürist kimdi?
*Belediyelerin Hıfzısıhha Kanunu gereği gazete kağıdından kesekağıdı yapımını yasaklama kararı iadelerle birlikte satış rakamlarını düşürünce, darbe lideri Evren’e ricacı olan gazete patronu kimdi? Ya içeri atılan kız kardeşi için aynı darbe liderine, “Annemin ricası var, bir basın affı çıkarmanız mümkün mü?” diye soran gazete patron?
*Askerlerin gazetelerdeki haberleri bırakın, mizanpaja dahi müdahale ettiğini biliyor mu bu kuşak?
*Askeri baskılar karşısında "Yazmıyoruz yutkunuyoruz" diyen yazar, bugün yine yutkunmaya devam ediyor mu acaba?
Ve bugün henüz uygulama aşamasına geçmemiş bir iddia olarak mahkemeye taşınan olası darbe planlarına karşı, "görünmez tankların" üzerine çıkarak çığırtkan bir tutum sergileyenlerin; bu coğrafyanın tanık olduğu en acımasız darbe koşullarındaki “ibretlik” tavırlarını bu çalışmada karşılaştırma imkanını bulacak okur. Üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen yarattığı travmaların etkisi halen süren 12 Eylül’ün, en vahşi koşullarında onurlu bir duruş sergileyenlerin, bahsi geçen kalem erbapları tarafından bugün düşman safına itilmesindeki paradoksunu da tabii...
*Askeri müdahalenin ardından gazete ilanıyla siyasetçi arayan ülke hangisiydi?
*Talat Aydemir’i ipe götüren Türk Basını mıydı?
*Söylemleriyle darbeyi meşrulaştıran Anayasa Profesörü kimdi?
*OYAK(Ordu Yardımlaşma Kurulu) en çok hangi dönemlerde büyüdü?
*Türk Aydını, askerlerin gözünde kurtarıcılıktan düşman safına nasıl terfi etti?
*Türk Basını ’kutsalı ve dokunulmazı’ olan kaynaklarını açıklamaya nasıl zorlanıyordu? Hangi sıkıyönetim komutanı hangi gazetenin yöneticisini arayıp, “Nereden aldınız bu haberi, söyleyeceksiniz kardeşim!.” diye bağırıyordu?
*Şeyhül Muharrir’in darbe liderininin elini öptüğü bir dönemde, “Bir Albay gönderin de (gazeteye) kurtulalım bari” diyerek baskılara rest çeken duayen gazeteci kimdi?
*Sıkıyönetim komutanının 12 Eylül Anayasası referandumundan önce aradığı gazete müdürüne "hayır"ın mavi rengine gönderme yapıp; "Gökyüzünü sürekli mavi çiziyor” diyerek uyardığı karikatürist kimdi?
*Belediyelerin Hıfzısıhha Kanunu gereği gazete kağıdından kesekağıdı yapımını yasaklama kararı iadelerle birlikte satış rakamlarını düşürünce, darbe lideri Evren’e ricacı olan gazete patronu kimdi? Ya içeri atılan kız kardeşi için aynı darbe liderine, “Annemin ricası var, bir basın affı çıkarmanız mümkün mü?” diye soran gazete patron?
*Askerlerin gazetelerdeki haberleri bırakın, mizanpaja dahi müdahale ettiğini biliyor mu bu kuşak?
*Askeri baskılar karşısında "Yazmıyoruz yutkunuyoruz" diyen yazar, bugün yine yutkunmaya devam ediyor mu acaba?
Ve bugün henüz uygulama aşamasına geçmemiş bir iddia olarak mahkemeye taşınan olası darbe planlarına karşı, "görünmez tankların" üzerine çıkarak çığırtkan bir tutum sergileyenlerin; bu coğrafyanın tanık olduğu en acımasız darbe koşullarındaki “ibretlik” tavırlarını bu çalışmada karşılaştırma imkanını bulacak okur. Üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen yarattığı travmaların etkisi halen süren 12 Eylül’ün, en vahşi koşullarında onurlu bir duruş sergileyenlerin, bahsi geçen kalem erbapları tarafından bugün düşman safına itilmesindeki paradoksunu da tabii...