Ankara saldırısındaki canlı bomba ünlü köşe yazarının komşusu çıktı

Gazeteci isim, 13 Mart Ankara saldırısını düzenleyen canlı bomba ile komşu olduğunu yazdı.

Akşam gazetesi yazarı Emin Pazarcı, canlı bombanın kimliğinin tespit edilmesinin ardından bugün kan donduran bir yazı kaleme aldı.

Pazarcı, 13 Mart'ta gerçekleştirilen bombalı saldırının failinin kendisiyle komşu olduğunu ve mahalleli ve esnafın bombacıyı tanıdığını yazdı.

İşte o yazı;

Ankara Kızılay’daki iğrenç saldırının ardından yaşadıklarım son derece ilginç ve çarpıcı. Orada değildim, hatta patlama sesini bile duymadım. Ancak, olayın tam göbeğinde olduğumu sonradan öğrendim!

Bakın peş peşe neler yaşadım:
Patlamanın ardından öğrendim ki, büyük oğlum telefon görüşmemiz üzerine yaptığı program değişikliği ile kurtulmuş. Çünkü patlamanın gerçekleştiği yer, her zaman kullandığı otobüs durağı. Patlama sonrası yanan da mahallenin otobüsü.
Ertesi sabah, hemen karşımızdaki camiden sala okunurken evden çıktım. Sala, Kızılay saldırısında hayatını kaybeden Çermik ailesinden üç kişi için veriliyordu.
Ardından küçük oğlanın okuluna uğradım. Öğretmeni son derece üzgündü. “Sormayın Emin Bey” dedi:
-2 çocuğumuzun yakını, bombalı saldırıda yaralanmış.
Araya başkaları girdi:
-Diğer sınıflarda da durum farklı değil. Maalesef, yakınları yaralanan ve hayatını kaybeden öğrencilerimiz var.
Önceki akşam ise, en çarpıcı haberle sarsıldım. Patlamayı gerçekleştiren canlı bombalardan biri olan Özgür Ünsal komşum çıktı. Pencereden baktığımda oturduğu bina rahatça görülüyor. Üstelik diğer canlı bomba Seher Çağla Demir’in de bir süre o evde kaldığına dair bilgiler var.
Kadere bakın:
Can alanla can verenler komşu! Durum bu olunca, can verenlerin salaları canlı bombanın oturduğu evin hemen karşısındaki camiden veriliyor!
Büyük ihtimalle de birbirleriyle yolda, markette ya da başka bir ortamda defalarca karşılaşmışlar.
* * *
Mahalleliyle konuştum. Özellikle esnaftan Özgür Ünsal’ı tanımayan yok gibi. Üstelik bazıları çok ayrıntılı bilgilere sahip. Öne çıkan en önemli özelliği uyuşturucu bağımlılığı. İkinci özelliği de Karadenizli ve Trabzonspor taraftarı olması.
Mahalle bakkalı, “Annesinin yanında kalıyordu abi” dedi:
-Üst binanın 1 numaralı dairesinde oturuyor. Babası yurtdışında, Ukrayna’da. Kadın, bununla çok uğraştı. Hatta askerdeyken tedavi de gördü. Ancak uyuşturucudan kurtulamadı. Hatta uyuşturucu yüzünden zaman zaman mahallede taşkınlık yaptığı da oldu. Ama genellikle sakin bir çocuktur.
Ardından ekledi:
-Daha önce bir temizlik firmasında çalışıyordu. 1,5 aydır işsizdi. 15 gün kadar önce yabancı esmer bir oğlanla gördüm. Ama canlı bomba olan o kızı buralarda hiç görmedim.
Evinin karşısındaki berber ise, “Boş ver abi, hapçının teki” dedi:
-Sağdan soldan 1 lira, 2 lira para isterdi.
Esnaf her şeyini biliyor, ancak PKK ile bağlantısına yönelik kimsede bir bilgi yok. Ayrıca, terör ya da terör örgütlerini kutsayan herhangi bir söylemi de duyulmuş değil. Mobese kameralarına takılan görüntüleri olmasa, böyle bir eylemin içinde yer aldığına inanmak oldukça zor. Belki de hangi oyunun içine düştüğünden, ne yaptığından haberi bile yok.
Bence konu dönüp dolaşıyor, uyuşturucu bağımlılığına dayanıyor!
Uyuşturucu öylesine bir illet ki, ağına düşürdüğü kişiyi, komşularının celladı haline bile getirebiliyor!
* * *
Özgür Ünsal, geçmişte psikolojik tedavi görmüş bir isim…
Kullanmak isteyenler ve terör örgütleri için biçilmiş bir kaftan! Zaten diğer canlı bombalar da aynı değil mi? Hepsinin psikolojik problemleri yok mu? Aksi takdirde masum insanların arasına girip, kendisini patlatabilir mi bir insan?
Ayrıca, Kızılay’daki kanlı saldırı Özgür Ünsal’ın son kullanılışı, ama ilk kullanılışı değil. 2007 Yılı’nda Trabzon’daki Trabzonspor-Sivasspor maçında da yarı çıplak sahaya atlayıp, olay çıkartmış. Aradan bir süre geçtikten sonra da aklı başına gelip, mahalle bakkalına aynen şunları söylemiş:
-Gaza geldik, yaptık abi!
Amiyane tabiriyle hepsi gaza geliyor zaten. Kimi, Cizre’de, Sur’da, Şırnak’ta, Yüksekova’da cesetleriyle kazdıkları çukurları dolduruyor. Kimisi de canlı bomba olup kendisini patlatıyor.
Terör baronları ise, zevk içinde ellerini ovuştururken, taşeronluğunu yaptıkları güçlerden “aferin” alarak mutluluk içinde faaliyetlerini sürdürüyor.



EMİN PAZARCI