Efendim: böyle sofralara misafir olmayı aslında hiç sevmem. Öncelikle yemeğin malzemecisi, pişiren aşçısı ve servis eden garsonu hatta yemeğin tadı tuzu hiç belli değildir. “Öyleydi, böyleydi” türü rastgele ortaya atılmış dedikoduvari yaklaşımlar üzerinden ne söyleyeceksiniz ki? O yüzden ne olayda adı geçen kişilere (Zaten kişilerle derdim olmaz) hatta anlatılan olay örgüsüne bakarım. Ben çıkan sonuçlara (Sonuçlardan sebeplere) ve ne amaçla ortaya atılmış olabileceğini anlamaya çalışırım. Sofranın magazinel çekiciliğine kolay kanmam!..
Kim Bu “Bir Başka Parti Lideri”?..
Neyse, gelelim sadede… Siyasi yorumcu ve gazeteci Levent Gültekin, Youtube kanalında "Siyasette tuhaf ilişkiler ve Meral Akşener'in özrü" başlıklı bir video yayınladı. Gültekin, bu videoda Meral Akşener'e masadan kalkmadan önce bir mail geldiğini öne sürdü. Seçimlerden önce 2 Mart’ta gönderildiği söylenen mail’de geçenler gene Gültekin’in ifadesine göre şöyle: “Meral Hanım lütfen Kemal Bey'in adaylığıyla ilgili kurduğunuz oyunu bozun. Aksi takdirde Hasan Cengiz'den aldığınız yüz milyon doların ses kaydını yayınlayacağım diye.” Gültekin’in “kaynağı”na göre, Akşener’in masadan kalkma nedeni de bu. Ses kaydını yayınlarlar diye tedirgin olmuş.
Nitekim bu iddia İyi Parti Sözcüsü Kürşat Zorlu'ya da sorulunca “Bu dedikodular üzerine Milletvekilimiz Sayın Uğur Poyraz, Levent Gültekin’le görüşme yaptı. İddia ettiği mailin kendisinde olup olmadığını sordu. Sayın Gültekin, bu mailin kendisinde olmadığını ifade etti. Biz de gerçekten bize böyle mailler geldi mi diye araştırdık. Biri 25 Şubat’ta, biri 2 Mart’ta düşen spam mailler var, biz fark etmemişiz. O mailde iddia edilen Sayın Gültekin’in iddiası da aslında bir başka parti genel başkanıyla ilgili. Bizim Genel Başkanımızla bir fili bir durum söz konusu değil. Levent Gültekin de Sayın Poyraz’a durumu telafi edeceğini aktardı." dedi.
Bilemiyorum, maildeki iddianın doğruluğu epey şüphe götürür. Ayrıca 100 milyon dolar çok büyük para. Öte yandan iddianın Akşener’le ilgili olmadığı belirtilip, bir anlamda yalanlanıyor. Ancak söz konusu mailde adı geçen kişinin “Bir Başka Parti Lideri” olduğu söyleniyor? O halde kim bu bir başka parti lideri? Kim kastediliyor? 100 milyon dolar verildiyse kime verildi? Burada bütün parti liderleri zan altında kalıyor. Birileri açıklasa da öğrensek!..
Levent Gültekin konuştu, İYİ Parti konuştu keşke bir de adı ön planda geçen Hasan Cengiz hatta Kılıçdaroğlu’da konuşsa iyi olur herhalde…
Hasan Cengiz Kim?..
Ancak buradan bence daha ilginç bir noktaya geliyoruz. İtiraf etmeliyim ki bu konularda onca şey okuyan, yazan biri olarak ben bile o kişinin adını ilk kez duyuyorum. (Tabii bu benim eksiğim olabilir ama videoda aynı şeyi Levent Gültekin ve Lûbe Ayar’da söylüyor.) Gültekin’e göre “Tuhaf bir ilişki ağı var” Twitter profili, İnstagram ve Facebook hesabında Tayyip Erdoğan’la, Devlet Bahçeli'yle, Cumhur İttifakı'yla, bakanlarla, milletvekilleriyle, AKP Genel Başkan Yardımcılarıyla, vb fotoğrafları ve övgüleri var. “Avrasya Yerel Yönetimler Birliği Başkanı” sıfatına sahip. İdeolojik olarak Cumhur İttifakı çizgisine yakın görünüyor. Putin’in özel danışmanı Aleksandr Dugin’le, Suriye Dışişleri Bakanı ile görüşebiliyor, Özbekistan, Sudan, Moskova, Gürcistan, Türkmenistan’da turluyor. Cumhurbaşkanlığı’na bağlı “Yunus Emre Enstitüsü” yle ilgili. Güvenlik bürokrasisinin ileri gelen isimleriyle yakın, vb…
Kılıçdaroğlu İçin Çalışma mı?..
Fakat hepsinden ilginci şu ki, söz konusu Hasan Cengiz Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının desteklenmesi için toplantılar yapıyor. Daha da ilginci Kemal Kılıçdaroğlu’da katılıyor. Kılıçdaroğlu’nun adaylığını can-ı gönülden savunuyor. O kadar ki bu tarz toplantılardan birine Canan Kaftancıoğlu ve Ekrem İmamoğlu bile katılmış. (Bazen siyasetçiler o kadar aymaz olabiliyorlar ki, -beş para etmez, işe yaramaz danışmanların çapları da o ayarda olduğu için uyaranları da olmuyor- sırf boy göstersinler diye çağrılan her yere gidebiliyorlar. Acınası bir durum. Bu da öyle bir şey mi bilmem? Ya da daha “derin” ilişkiler mi söz konusu? ) Burada sanki “Saray” tarafından bir yönlendirme, bir “tercih” kullanılmış görüntüsü çıkıyor. Sonuca bakarsak hakikaten de öyle!..
Fatura Kılıçdaroğlu’na mı Kesilecek?..
Şimdi burada oturup biraz düşünmenin vaktidir. Bazen çok garip durumlar oluşabiliyor. (“Bayram değil seyran değil…” durumu yani!) Örneğin aniden ortaya pat diye bazı iddialar atılıyor. Birden ortaya çıkan esrarengiz bir mail. Peki niçin şimdi çıkmıştır? O halde “şimdi” olmasının bir “nedeni” olmalıdır. İllâ böyledir diyemesem bile bunun CHP ve Kılıçdaroğlu ile ilgili olabileceğini sanıyorum.
Ne yapılırsa yapılsın, Kılıçdaroğlu ne istifa ettirilebildi ne de ilçe kongreleri sonuçlarına bakarsak Kurultay ile gidebilecek gibi de görünmüyor. Devlet yahut parti içindeki (Veya her ikisi) Kılıçdaroğlu’nu “istemeyen” bir ekip ya da kanat yeniden hareketlenmiş gibi. Kimileri buradan yeni bir “siyaset mühendisliği” ne soyunmuş olabilirler. Sanki birileri ortalığı biraz daha karıştırmanın ve Kılıçdaroğlu’nu biraz daha zorda bırakmanın hiç fena olmayacağını düşünmüş gibiler. Sezdiğim budur…
Kabak kimin başında patlayacak?..
Levent Gültekin durumun farkında mı bilmem ama bu ifşaattan –şu an için- şöyle bir “Tablo” ortaya çıkmaktadır. (Kılıçdaroğlu ile yaşadığı tartışmaya hiç girmeden!) Şimdi “Senaryo”muza bir bakalım…
1) Erdoğan Kılıçdaroğlu’nu “dişine göre” bir rakip bellemiştir.
2) Kılıçdaroğlu’nun adaylığı baştan beri Erdoğan tarafından desteklenmiştir.
3) Bunun için Hasan Cengiz devreye sokulmuş olabilir.
4) Hasan Cengiz Kılıçdaroğlu’nun adaylığını “çaktırmadan” desteklemiştir.
5) Kılıçdaroğlu bilerek veya bilmeyerek yahut Cumhurbaşkanı olma hırsıyla bu “oyuna” gelmiştir.
6) Dolaylı sonuç olarak ise şimdi de yerel seçimlere Kılıçdaroğlu ile gidilirse kaybetmek garantidir ve Kılıçdaroğlu’nu gene “saray” destekleyecektir!
Şimdi bu ilişki faş edilerek ne denilmek istenmektedir? Çok basit. “Ey CHP’liler!.. Ey muhalefet!.. Görüyor musunuz? Kılıçdaroğlu derhal istifa etmeli veya acilen bir şekilde alaşağı edilmelidir. Aksi taktirde size seçim kazanmak hayal…”
Kanatlar Çarpışıyor!..
Bunu Kılıçdaroğlu’lu bir seçime girilmesini istemeyen devlet içi veya dışı, parti içi veya dışı “Kılıçdaroğlu karşıtı” dizaynırlar teşvik etmiş, körüklemiş ya da planlamış olabilirler. (Kendi açılarından haklı olabilirler o başka!) O halde bir şekilde Kılıçdaroğlu’na “Operasyon” çekiliyor demektir. Kılıçdaroğlu’nun usluca çekilip gitmeyeceğini düşünenler kurultay öncesi yeni bir dalga başlatmış olabilirler. Nasıl olsa işler çığırından çıktı bir kere. Bakalım devamı gelecek mi?..
Sizi bilmem ama ben olayı –şimdilik- böyle okuyorum. Yanılıyor yahut eksik görüyor olabilir miyim? Elbette. (Önemli olan hatanda bile samimi, bir yerlere “angaje” olmamak.) Ya da yarın öbür gün olay başka boyutlara çekilip beni tekzip edici özellikler kazanabilir Fakat her ne olursa olsun, Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin başında kalmamasını isteyen güç, yeni bir atağa kalkmışa benziyor. İşe yarar mı o ayrı konu. Zannetmiyorum ama göreceğiz!..
30. 08. 2023