ANADOLU AJANSI BASAMAK ATLADI
AA, yaklaşık 100. Yıl vizyonu çalışmaları kapsamında bölge bazlı global yayıncılığa geçti.
Anadolu Ajansı, yaklaşık iki yıldır sürdürülen 100. Yıl vizyonu çalışmaları kapsamında İngilizce yayına ağırlık vermesiyle bölge bazlı global yayıncılığa geçti.
Dünyada 5 ayrı bölge oluşturan Ajans, Diplomasi, Görsel Haberler, Spor, Ekonomi-Finans ve Yeni Medya editörlüklerini global yayın için direktörlük seviyesine çıkarttı.
AA’da Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişleri Bakanını Türkçe’nin yanı sıra İngilizce haber yazan muhabirler takip etmeye başladı.
Eşik atlamak için çok kritik bir dönem
Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, "Eğer İngilizce servisimiz de Arapça gibi hızlı davranırsa, fark atarsa diğer ajansları 100. yıla varmadan yakalamamız mümkün olacaktır. İngilizce ana dilde yayın, marka değerimizi en üst dereceye çıkartacak operasyondur. Tecrübeli editörler, muhabirler, başmuhabirler, tercümanlar arıyoruz. Akademimizin 3. dönemi başlıyor. Buraya da İngilizce ajans muhabirliği yapacak ekipler alacağız, yetiştireceğiz. Ajansın eşik atlaması için çok kritik bir dönem" dedi.
Öztürk, AA Konferans Salonu’nda kurumdaki yeni yapılanma hakkında çalışanlara bilgi verdi.
AA’nın 2 yıllık süreçte geldiği noktayı değerlendiren Öztürk, henüz hedeflenen noktaya ulaşılmadığını ancak takdire şayan bir aşama kaydedildiğini söyledi. Öztürk, "Gerçekten herkesin çok emek vererek, üzerine titreyerek çalıştığı bir kurumun 2 yıllık bir süre içerisinde dünya çapında bir ses getirmesi bizim açımızdan çok onur verici" dedi.
Son derece özverili bir ekiple çalıştığını, bu nedenle Genel Müdür olarak kendisini şanslı gördüğünü ifade eden Öztürk, "O özverili ekibin ne mesaiyle ne maaşla ne de makam-mevkiyle izah edilebilecek bir çalışma şekli var" diye konuştu.
Kemal Öztürk, "İnandınız ve hikayenin bir kısmını başarıyla yazdınız. Ne kadar başarılı olduğunuzu bize yönelik artan eleştiri kampanyalarından da görebilirsiniz. Önceki dönemlerde hep söylerdim, başarımız arttıkça ajansa olan saldırı artacaktır, eleştiri artacaktır. Bu eleştirilere karşı doğru yolda olduğunuzu bilmenizi isterim" ifadelerini kullandı.
100. yıl vizyonunun 3. evresine giriyoruz
"AA’nın 2 yıl önce başlattığımız 100. yıl vizyonunun 3. evresine giriyoruz" diyen Öztürk, şu bilgileri verdi:
"Hatırlarsanız 1. evrede AA’nın Türkçe yayın yapan, Türkiye’de etkili olan, Türkiye içerisinde daha fazla yapılanmayı düşünen ve örgütlenen yapısından 2. evrede Arapça yayına, Boşnakça, Rusça yayınlara başlayarak dil merkezli, daha fazla dile önem veren ve dil yayınlarını önemseyen bir yapıya geçmiş olduk. Balkanlar’da ve Ortadoğu’da çok güçlü bir örgütlenme gerçekleştirdik. Bu güçlü örgütlenme sonucunda özellikle Ortadoğu bölgesinde birinci derecede algılanan ajanslardan birisi olduk. Arapça ve Balkanlar bölgesindeki yapılanmamız ve yayınlarımız bizim uluslararası alanda ilk defa algılanmamıza neden oldu."
Öztürk, ilk 5 ajanstan biri olma hedefinin 2. yılında gelinen noktanın kurumu yeni bir yapılanmaya ve yeni bir çalışma modeline geçmeye zorladığını anlattı.
AA’nın 2 yıl önce günlük 600 Türkçe haber yayınlarken, bu rakamın bin 500’e çıktığını belirten Öztürk, buna karşın diğer uluslararası ajanslarla aradaki farkın kapanmadığını, bu süreçte diğerlerinin de üretimlerini artırdığını kaydetti.
Fotoğraf servisi için 2 bin 501 fotoğraf hedefi koyduklarını anımsatan Öztürk, "Çünkü AFP 2 bin 500 fotoğraf yayınlıyordu. Bu 2 bin 500 fotoğraf, onlar da yerinde durmuyorlar 3 bine çıktı. AP ve Reuters’i yakalamak üzereyiz. Arapça servisimiz bu 3 ajansı da bölgede yakaladı ama global olarak hesap edecek olursak, şu anda Reuters’i yakalamak üzereyiz ama AP ve AFP’nin henüz gerisindeyiz. Tahmin ediyorum HAS sistemine geçmemizle beraber fotoğraf sayımızdaki artış daha da hızlanacak" dedi.
Ajanslara fark atmış olacağız
Yayın dillerinin deneme sürecindeki Kürtçe ile 6’ya çıkarıldığını anımsatan Öztürk, "Bu süreç içerisinde AFP’yi yakaladık, AP’yi de geçtik. Bu sayı bizim yüzüncü yıl hedefimizde 11 dilde olacak. Dolayısıyla bu ajanslara da fark atmış olacağız" diye konuştu.
Öztürk, bölgesel yayın moduna geçtiklerini belirterek, Türkçe ve Arapça yayınlara artık İngilizce’nin de eklendiğini ifade etti.
Önceleri İngilizce departmanında haberlerin Türkçe’den İngilizceye çevrildiğini ve 40-50 haberin yayına verildiğine işaret eden Öztürk, artık haberlerin doğrudan İngilizce yazıldığını anlattı.
Öztürk, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişleri Bakanı haberlerinin yeni dönemde Türkçe ve İngilizce yazılmak üzere ayrı ayrı muhabirler tarafından takip ettiğini kaydetti.
Bölgelerde ne olduğunun artık 3 dilde anlatılacağını vurgulayan Öztürk, dil bazlı yayınlardan bölge bazlı yayınlara geçtiklerine dikkati çekti.
Dünyayı şu an için 5 bölgeye ayırdık
Anadolu Ajansı’nın, Diplomasi, Görsel Haberler, Spor, Ekonomi-Finans ve Yeni Medya editörlüklerinin global yayın için direktörlük seviyesine çıkartıldığını belirten Öztürk, dünyayı şu için 5 bölgeye ayırdıklarını dile getirerek, şöyle konuştu:
"Mevcut gücümüz, insan kaynaklarımız ve bütçemizi hesap ederek 5 bölgeye yayın planlıyoruz. Amerika bölgesini hem kuzeyi hem Latin Amerika’yı organize edeceğimiz bir yapıya dönüştürdük. New York ve Washington’daki ofislerimizi yeniliyoruz ve oradaki ekiplerimizi güçlendiriyoruz. Bütün Amerika kıtasını artık New York’tan yöneteceğiz. İkinci bölgemiz Avrupa. Avrupa bölgesinde yapılanmamızı da Brüksel merkezli yapıyoruz. Brüksel’de Türkiye’nin yeni bir faslı açılacaksa bunu Avrupa bölgesi takip edecek. O haberin İngilizce, Almanya, Fransızca, hangi dilde yayınlanması gerekiyorsa o bölgeden karar verilecek ve o bölge bunu yayına verecek. Avrupa’nın tamamını tek bir merkezden koordine edeceğiz."
Aynı hızda 3 dilde yayın
Öztürk, artık Kahire’de haberi doğrudan İngilizce yazabilen muhabirlerin olacağına işaret ederek, "Türkçe, İngilizce ve Arapça olmak üzere üç ana dilde yayınımız var. Haberi artık aynı hızda bu üç dilde de yayına verebileceğiz" dedi.
Başbakan’ı Türkçe olarak dinleyip İngilizce ya da Arapça haberlerini yazan muhabirlerin şu anda sahada olduğunu vurgulayan Öztürk, böylece büyük bir hızla ilerleme kaydedildiğini belirtti.
Arapça servisinin, Ortadoğu’nun tamamında rakiplerini yakalamasında hız faktörünün önemli rol oynadığını anlatan Öztürk, "Eğer İngilizce servisimiz de Arapça gibi hızlı davranırsa, fark atarsa diğer ajansları 100. yıla varmadan yakalamamız mümkün olacaktır. İngilizce ana dilde yayın, marka değerimizi en üst dereceye çıkartacak operasyondur. Tecrübeli editörler, muhabirler, başmuhabirler, tercümanlar arıyoruz. Akademimizin 3. dönemi başlıyor. Buraya da İngilizce ajans muhabirliği yapacak ekipler alacağız, yetiştireceğiz. Ajansın eşik atlaması için çok kritik bir dönem. İngilizce yayını bir senede oturttuğumuzda ajansımız artık dünyada çok daha etkin bir konuma gelecektir. Bölge yapılanmamız da bu yayın dillerinin artmasından kaynaklanıyor" şeklinde konuştu.
Öztürk, Avrupa ve Amerika bölgesi operasyonlarına ağırlık verdiklerini, Asya Kafkasya ile Pasifik bölgelerinde ise yapılanmanın biraz daha yavaş ilerlediğini dile getirdi.
Yakın bir tarihte Kenya Nairobi’ye bir ofis daha açacaklarını ve ilerleyen dönemlerde buradan Afrika’yı yönetmeyi, Fransızca yayınla bölgeyi daha da güçlendirmeyi düşündüklerini vurguladı.
Öztürk, 2 yıl önce toplam üretimde dünya sıralamasında kategoriye dahi girilemediğine dikkati çekerek, "Bir yılda ilk 10’a girdik. Şu anda 9. sıraya geldik. Önümüzdeki rakibimiz Kyodo, Japonya’nın ajansı. Üretim sayımız ve çalışan eşitliğini sağlamamız gerekiyor. Artık bir önümüzdeki rakibimize bakacağız. Japon rakibimizi geçmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.
En kritik konu uluslararası haber algılaması
Bölge örgütlenmesine orantılı olarak organizasyon şemasını da değiştirdiklerini dile getiren Öztürk, bu kapsamda en önemli değişikliklerin spor, yeni medya ve ekonomi alanında yapıldığını bildirdi.
Öztürk, "Gittikçe global bir operasyon yöneteceğimiz için en kritik konu uluslararası haber algılamasıdır. Uluslararası haber ajansı algısının yurt haberdeki bir muhabirde de olması gerekiyor, Kahire’deki Arapça servisindeki arkadaşımızda da olması gerekiyor. Bu çok kritik bir konu çünkü artık sizin bölgenizde yapılan bir haber Amerika’yı ilgilendiriyor, artık Amerika’da yapılan bir haber de Sivas’ı ilgilendiriyor" diye konuştu.
HAS sistemine talip var
Ajansın kritik yatırımlarından HAS’ın dünyadaki en gelişmiş haber sistemi olduğunu belirten Öztürk, Tunus haber ajansının HAS programını satın almak istediğini bildirdi.
Öztürk, "Sistem uluslararası operasyonumuzun altyapısı. Yabancı dilde, 100 dile kadar çıkabilecek bir altyapıya sahip. Bize çok level atlatan bir sistem, yazılım oldu" dedi.
Yeni organizasyon şekli için pek çok ajansı araştırdıklarını ancak bunların AA’ya uymadığını belirten Öztürk, "Aslında biz kendi modelimizi üretiyoruz. Bu ürettiğimiz model uluslararası ajansların çalışma modellerinin bize uyarlanmış hali" diye konuştu.
Erdoğmuş: "Süreci yolculuk olarak görüyorum"
AA Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş ise yeniden yapılanma çalışmaları hakkında toplantıya katılanlara bilgi verdi. Erdoğmuş, Türkiye ve dünyadaki gelişmelerin ve olayların AA’yı bu noktaya getirdiğine dikkati çekerek, "Ajansın bu noktaya geleceğini kimse tahmin etmiyordu. Sizlerin, bizlerin çalışması, gelişmeler bizi bu noktaya getirdi" dedi.
Süreci yolculuk olarak gördüğünü belirten Erdoğmuş, görev devralındığında hedefin yüzüncü yılda ilk 5 ajans arasına girmek olduğunu hatırlattı. Erdoğmuş, geçen yıl daha yerel düşünüldüğünü bugün ise tüm kıtalarda hizmet sunan bir AA bulunduğuna işaret ederek, "Gideceğimiz yer ve yapacaklarımız belli. Ulaşmak için en önemli şey organizasyonel yapılanma. Artık global bir AA karşınızda duruyor. Bunun altını çizmek gerekiyor. Bizi bekleyen meydan okumalara hazırlıklı olmak gerektiğini düşünüyorum" ifadesini kullandı.
Dünyada 5 ayrı bölge oluşturan Ajans, Diplomasi, Görsel Haberler, Spor, Ekonomi-Finans ve Yeni Medya editörlüklerini global yayın için direktörlük seviyesine çıkarttı.
AA’da Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişleri Bakanını Türkçe’nin yanı sıra İngilizce haber yazan muhabirler takip etmeye başladı.
Eşik atlamak için çok kritik bir dönem
Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, "Eğer İngilizce servisimiz de Arapça gibi hızlı davranırsa, fark atarsa diğer ajansları 100. yıla varmadan yakalamamız mümkün olacaktır. İngilizce ana dilde yayın, marka değerimizi en üst dereceye çıkartacak operasyondur. Tecrübeli editörler, muhabirler, başmuhabirler, tercümanlar arıyoruz. Akademimizin 3. dönemi başlıyor. Buraya da İngilizce ajans muhabirliği yapacak ekipler alacağız, yetiştireceğiz. Ajansın eşik atlaması için çok kritik bir dönem" dedi.
Öztürk, AA Konferans Salonu’nda kurumdaki yeni yapılanma hakkında çalışanlara bilgi verdi.
AA’nın 2 yıllık süreçte geldiği noktayı değerlendiren Öztürk, henüz hedeflenen noktaya ulaşılmadığını ancak takdire şayan bir aşama kaydedildiğini söyledi. Öztürk, "Gerçekten herkesin çok emek vererek, üzerine titreyerek çalıştığı bir kurumun 2 yıllık bir süre içerisinde dünya çapında bir ses getirmesi bizim açımızdan çok onur verici" dedi.
Son derece özverili bir ekiple çalıştığını, bu nedenle Genel Müdür olarak kendisini şanslı gördüğünü ifade eden Öztürk, "O özverili ekibin ne mesaiyle ne maaşla ne de makam-mevkiyle izah edilebilecek bir çalışma şekli var" diye konuştu.
Kemal Öztürk, "İnandınız ve hikayenin bir kısmını başarıyla yazdınız. Ne kadar başarılı olduğunuzu bize yönelik artan eleştiri kampanyalarından da görebilirsiniz. Önceki dönemlerde hep söylerdim, başarımız arttıkça ajansa olan saldırı artacaktır, eleştiri artacaktır. Bu eleştirilere karşı doğru yolda olduğunuzu bilmenizi isterim" ifadelerini kullandı.
100. yıl vizyonunun 3. evresine giriyoruz
"AA’nın 2 yıl önce başlattığımız 100. yıl vizyonunun 3. evresine giriyoruz" diyen Öztürk, şu bilgileri verdi:
"Hatırlarsanız 1. evrede AA’nın Türkçe yayın yapan, Türkiye’de etkili olan, Türkiye içerisinde daha fazla yapılanmayı düşünen ve örgütlenen yapısından 2. evrede Arapça yayına, Boşnakça, Rusça yayınlara başlayarak dil merkezli, daha fazla dile önem veren ve dil yayınlarını önemseyen bir yapıya geçmiş olduk. Balkanlar’da ve Ortadoğu’da çok güçlü bir örgütlenme gerçekleştirdik. Bu güçlü örgütlenme sonucunda özellikle Ortadoğu bölgesinde birinci derecede algılanan ajanslardan birisi olduk. Arapça ve Balkanlar bölgesindeki yapılanmamız ve yayınlarımız bizim uluslararası alanda ilk defa algılanmamıza neden oldu."
Öztürk, ilk 5 ajanstan biri olma hedefinin 2. yılında gelinen noktanın kurumu yeni bir yapılanmaya ve yeni bir çalışma modeline geçmeye zorladığını anlattı.
AA’nın 2 yıl önce günlük 600 Türkçe haber yayınlarken, bu rakamın bin 500’e çıktığını belirten Öztürk, buna karşın diğer uluslararası ajanslarla aradaki farkın kapanmadığını, bu süreçte diğerlerinin de üretimlerini artırdığını kaydetti.
Fotoğraf servisi için 2 bin 501 fotoğraf hedefi koyduklarını anımsatan Öztürk, "Çünkü AFP 2 bin 500 fotoğraf yayınlıyordu. Bu 2 bin 500 fotoğraf, onlar da yerinde durmuyorlar 3 bine çıktı. AP ve Reuters’i yakalamak üzereyiz. Arapça servisimiz bu 3 ajansı da bölgede yakaladı ama global olarak hesap edecek olursak, şu anda Reuters’i yakalamak üzereyiz ama AP ve AFP’nin henüz gerisindeyiz. Tahmin ediyorum HAS sistemine geçmemizle beraber fotoğraf sayımızdaki artış daha da hızlanacak" dedi.
Ajanslara fark atmış olacağız
Yayın dillerinin deneme sürecindeki Kürtçe ile 6’ya çıkarıldığını anımsatan Öztürk, "Bu süreç içerisinde AFP’yi yakaladık, AP’yi de geçtik. Bu sayı bizim yüzüncü yıl hedefimizde 11 dilde olacak. Dolayısıyla bu ajanslara da fark atmış olacağız" diye konuştu.
Öztürk, bölgesel yayın moduna geçtiklerini belirterek, Türkçe ve Arapça yayınlara artık İngilizce’nin de eklendiğini ifade etti.
Önceleri İngilizce departmanında haberlerin Türkçe’den İngilizceye çevrildiğini ve 40-50 haberin yayına verildiğine işaret eden Öztürk, artık haberlerin doğrudan İngilizce yazıldığını anlattı.
Öztürk, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişleri Bakanı haberlerinin yeni dönemde Türkçe ve İngilizce yazılmak üzere ayrı ayrı muhabirler tarafından takip ettiğini kaydetti.
Bölgelerde ne olduğunun artık 3 dilde anlatılacağını vurgulayan Öztürk, dil bazlı yayınlardan bölge bazlı yayınlara geçtiklerine dikkati çekti.
Dünyayı şu an için 5 bölgeye ayırdık
Anadolu Ajansı’nın, Diplomasi, Görsel Haberler, Spor, Ekonomi-Finans ve Yeni Medya editörlüklerinin global yayın için direktörlük seviyesine çıkartıldığını belirten Öztürk, dünyayı şu için 5 bölgeye ayırdıklarını dile getirerek, şöyle konuştu:
"Mevcut gücümüz, insan kaynaklarımız ve bütçemizi hesap ederek 5 bölgeye yayın planlıyoruz. Amerika bölgesini hem kuzeyi hem Latin Amerika’yı organize edeceğimiz bir yapıya dönüştürdük. New York ve Washington’daki ofislerimizi yeniliyoruz ve oradaki ekiplerimizi güçlendiriyoruz. Bütün Amerika kıtasını artık New York’tan yöneteceğiz. İkinci bölgemiz Avrupa. Avrupa bölgesinde yapılanmamızı da Brüksel merkezli yapıyoruz. Brüksel’de Türkiye’nin yeni bir faslı açılacaksa bunu Avrupa bölgesi takip edecek. O haberin İngilizce, Almanya, Fransızca, hangi dilde yayınlanması gerekiyorsa o bölgeden karar verilecek ve o bölge bunu yayına verecek. Avrupa’nın tamamını tek bir merkezden koordine edeceğiz."
Aynı hızda 3 dilde yayın
Öztürk, artık Kahire’de haberi doğrudan İngilizce yazabilen muhabirlerin olacağına işaret ederek, "Türkçe, İngilizce ve Arapça olmak üzere üç ana dilde yayınımız var. Haberi artık aynı hızda bu üç dilde de yayına verebileceğiz" dedi.
Başbakan’ı Türkçe olarak dinleyip İngilizce ya da Arapça haberlerini yazan muhabirlerin şu anda sahada olduğunu vurgulayan Öztürk, böylece büyük bir hızla ilerleme kaydedildiğini belirtti.
Arapça servisinin, Ortadoğu’nun tamamında rakiplerini yakalamasında hız faktörünün önemli rol oynadığını anlatan Öztürk, "Eğer İngilizce servisimiz de Arapça gibi hızlı davranırsa, fark atarsa diğer ajansları 100. yıla varmadan yakalamamız mümkün olacaktır. İngilizce ana dilde yayın, marka değerimizi en üst dereceye çıkartacak operasyondur. Tecrübeli editörler, muhabirler, başmuhabirler, tercümanlar arıyoruz. Akademimizin 3. dönemi başlıyor. Buraya da İngilizce ajans muhabirliği yapacak ekipler alacağız, yetiştireceğiz. Ajansın eşik atlaması için çok kritik bir dönem. İngilizce yayını bir senede oturttuğumuzda ajansımız artık dünyada çok daha etkin bir konuma gelecektir. Bölge yapılanmamız da bu yayın dillerinin artmasından kaynaklanıyor" şeklinde konuştu.
Öztürk, Avrupa ve Amerika bölgesi operasyonlarına ağırlık verdiklerini, Asya Kafkasya ile Pasifik bölgelerinde ise yapılanmanın biraz daha yavaş ilerlediğini dile getirdi.
Yakın bir tarihte Kenya Nairobi’ye bir ofis daha açacaklarını ve ilerleyen dönemlerde buradan Afrika’yı yönetmeyi, Fransızca yayınla bölgeyi daha da güçlendirmeyi düşündüklerini vurguladı.
Öztürk, 2 yıl önce toplam üretimde dünya sıralamasında kategoriye dahi girilemediğine dikkati çekerek, "Bir yılda ilk 10’a girdik. Şu anda 9. sıraya geldik. Önümüzdeki rakibimiz Kyodo, Japonya’nın ajansı. Üretim sayımız ve çalışan eşitliğini sağlamamız gerekiyor. Artık bir önümüzdeki rakibimize bakacağız. Japon rakibimizi geçmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.
En kritik konu uluslararası haber algılaması
Bölge örgütlenmesine orantılı olarak organizasyon şemasını da değiştirdiklerini dile getiren Öztürk, bu kapsamda en önemli değişikliklerin spor, yeni medya ve ekonomi alanında yapıldığını bildirdi.
Öztürk, "Gittikçe global bir operasyon yöneteceğimiz için en kritik konu uluslararası haber algılamasıdır. Uluslararası haber ajansı algısının yurt haberdeki bir muhabirde de olması gerekiyor, Kahire’deki Arapça servisindeki arkadaşımızda da olması gerekiyor. Bu çok kritik bir konu çünkü artık sizin bölgenizde yapılan bir haber Amerika’yı ilgilendiriyor, artık Amerika’da yapılan bir haber de Sivas’ı ilgilendiriyor" diye konuştu.
HAS sistemine talip var
Ajansın kritik yatırımlarından HAS’ın dünyadaki en gelişmiş haber sistemi olduğunu belirten Öztürk, Tunus haber ajansının HAS programını satın almak istediğini bildirdi.
Öztürk, "Sistem uluslararası operasyonumuzun altyapısı. Yabancı dilde, 100 dile kadar çıkabilecek bir altyapıya sahip. Bize çok level atlatan bir sistem, yazılım oldu" dedi.
Yeni organizasyon şekli için pek çok ajansı araştırdıklarını ancak bunların AA’ya uymadığını belirten Öztürk, "Aslında biz kendi modelimizi üretiyoruz. Bu ürettiğimiz model uluslararası ajansların çalışma modellerinin bize uyarlanmış hali" diye konuştu.
Erdoğmuş: "Süreci yolculuk olarak görüyorum"
AA Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş ise yeniden yapılanma çalışmaları hakkında toplantıya katılanlara bilgi verdi. Erdoğmuş, Türkiye ve dünyadaki gelişmelerin ve olayların AA’yı bu noktaya getirdiğine dikkati çekerek, "Ajansın bu noktaya geleceğini kimse tahmin etmiyordu. Sizlerin, bizlerin çalışması, gelişmeler bizi bu noktaya getirdi" dedi.
Süreci yolculuk olarak gördüğünü belirten Erdoğmuş, görev devralındığında hedefin yüzüncü yılda ilk 5 ajans arasına girmek olduğunu hatırlattı. Erdoğmuş, geçen yıl daha yerel düşünüldüğünü bugün ise tüm kıtalarda hizmet sunan bir AA bulunduğuna işaret ederek, "Gideceğimiz yer ve yapacaklarımız belli. Ulaşmak için en önemli şey organizasyonel yapılanma. Artık global bir AA karşınızda duruyor. Bunun altını çizmek gerekiyor. Bizi bekleyen meydan okumalara hazırlıklı olmak gerektiğini düşünüyorum" ifadesini kullandı.