Anadolu Ajansı 95 yaşında!
Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından 6 Nisan 1920'de kurulan Anadolu Ajansı, 95. yılını kutlamaya hazırlanıyor.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatlarıyla Kurtuluş Savaşı'nın ilk yıllarında Anadolu'nun sesini dünyaya duyurmak için kurulan Anadolu Ajansı, 95. yılında, dünyanın en iyi ajanslarından biri olma yolunda ilerliyor.
Kurtuluş mücadelesinin verildiği dönemde, üstlendiği kritik görevle Cumhuriyet tarihi içinde özel yere sahip Anadolu Ajansı, milli mücadelenin başladığı süreçte, bağımsızlık mücadelesini tek ve güçlü bir kanaldan hem yurda hem de dünyaya duyurmayı başarmanın haklı gururunu taşıyor.
Haber maratonunu 95 yıldır aksatmadan sürdüren Anadolu Ajansı, "güvenilir, tarafsız, etik, hızlı" habercilik anlayışıyla 100'üncü yılına emin adımlarla yürüyor.
Suriye, Myanmar ve Mısır'da yaşanan olayları dünya kamuoyuna duyuran AA, mazlum ve mağdurların sesi olmaya devam ediyor.
Ajans fikrinin ortaya çıkışı
Anadolu Ajansının kuruluşu, milli mücadelenin dönüm noktası denilebilecek zor günlerine denk düşüyor. İşgal sonrası İstanbul'da kalınmayacağını gören bazı aydınlar, Milli Mücadele'ye katılmanın yollarını araştırıyor.
AA'nın kuruluş serüveni de tam bu süreçte, İstanbul'un işgaliyle bazı aydınların İstanbul'dan Anadolu'ya gelişleri aşamasında gerçekleşiyor. İstanbul'un 16 Mart 1920'de işgal edilmesinden 5 gün sonra yola çıkan Yunus Nadi (Abalıoğlu) ile Halide Edip'in (Adıvar) bulunduğu iki kafile, 31 Mart'ta Geyve'de buluşuyor. Akhisar İstasyonu'nda verilen mola sırasında iki aydın, Ankara'ya "gider gitmez bir ajans teşkilatı" kurulmasını görüşüyor.
Yunus Nadi ve Halide Edip, ajansın adı konuşurlarken "Türk", "Ankara", "Anadolu" seçenekleri arasından "Anadolu Ajansı"nda birleşiyorlar.
95 yıl önce kuruldu
Halide Edip ve Yunus Nadi'nin de bulunduğu heyet, 1 Nisan'da Ankara'ya ulaşıyor. Yunus Nadi'nin ifadesiyle "4 veya 5 Nisan akşamı" Mustafa Kemal Paşa'nın karargahı Ziraat Mektebi'nde yemekten sonra Anadolu Ajansının kurulmasından söz açılıyor. Bu konuşmanın ardından Anadolu Ajansının kuruluşu 6 Nisan'da gerçekleştiriliyor.
Mustafa Kemal Paşa, milli mücadelenin ateşini tutuşturduğu bütün yurda gönderdiği tarihi genelgeyle Anadolu Ajansının kuruluşunu duyurmakla kalmıyor, girişilen mücadelenin iç ve dış kamuoyuna duyurulmasının önemine de işaret ediyor.
Tarihi genelge
Mustafa Kemal Paşa imzalı Anadolu Ajansının kurulduğuna ilişkin genelge, günümüz Türkçesi ile şöyle:
"İslamın canevi olan Osmanlı Saltanatı merkezinin düşman işgaline geçmesi, bütün ülke ve ulusumuzun en büyük tehlikeyle karşılaşması sonucu olarak bütün Rumeli ve Anadolu'nun giriştiği ulusal ve kutsal savaşım sırasında, Müslüman kişilerin iç ve dış en doğru havadisle aydınlanmalarının zorunlu bir gereksinme olduğu önemle göz önüne alınmış, bunun sonucu, burada en yetkili kişilerden oluşan bir özel kurul yönetiminde, (Anadolu Ajansı) adı altında bir kurum kurulmuştur.
Anadolu Ajansının en hızlı araçlarla vereceği havadis ve bilgi aslında Temsilciler Kurulumuzun belgeli ve asıl kaynaklarının sonucu olacağı için bu ajans bildirimlerinin oraca ve özellikle Müdafaa-i Hukuk örgütümüzce dahi seçilecek caddelere ve toplanılacak yerlere asılması, dağıtımı, dahası bucak ve köylere dek ulaştırılması yolunda, olabildiğince çok yayınlanabilmesi için ivedili düzenlemeler yapılması, sonucundan da bilgi verilmesi önemle rica olunur."
İlk büro
Halide Edip, Anadolu Ajansının ilk bürosu olarak da kullanılan, milli mücadelenin ilk karargahı, Ziraat Mektebinin, Ajans için ayrılan bölümünü şöyle tasvir etmiştir:
"Ankara'ya geldiğimin beşinci günü, büyük sofaya açılan dar ve uzun odalardan biri bana ayrıldı. Burası bir nevi büro haline sokulmuştu. Buranın eşyası, büyük bir yazıhane, dosya raflar, sandalye ile beraber iki masa, bir de eski yazı makinesinden ibaretti. Ben İngilizce gazetelerin siyasete kaçan kısımlarını tercüme eder, Mustafa Kemal Paşa'nın katibi Hayati Bey'in getirdiği telgraflar arasında, Anadolu Ajansı veya Hakimiyeti Milliye gazetesi için lazım olan parçaları keser, bundan başkada Mustafa Kemal Paşa'nın diğer muhaberatına ait yazıları hazırlardım."
İlk haber servisi
Günün zor şartları altında kurulan Anadolu Ajansı, ilk haberlerini servis etmeye 12 Nisan 1920 tarihinde başlar. İlk bülten şu şekildedir:
"Devlet Merkezimizin düşman işgali altına geçmesi üzerine Anadolu ve Rumeli'nin Müdafaa-i Hukuk azim ve kararlılığı içinde yiğitçe harekete geçtiği şu sıralarda, din ve vatan kardeşlerimizin en doğru haber ve bilgiler alabilmelerini sağlamak için kurulan Anadolu Ajansı, bugünden itibaren göreve başlıyor. Bugün alınan haber ve bilgilerin oralarda da mümkün olduğu kadar fazla kimse tarafından okunup bilinmesi gereğini arz ve açıklamaya yer yoktur. Bu amaçla oralarda dahi özel örgütler meydana getirerek her gün vereceğimiz bilgilerin telgrafhane kapılarında siyah levhalar üzerine yazılması ve yeterli araç olan yerlerde basılması, yayınlanması ve dağıtılması, nahiyelere ve hatta köylere kadar gönderilmesi hususlarının yerine getirilmesini hepinizin vatan ve millet sevgisinden ve yardımlarından rica ederiz. Bu başlangıçtan sonra, bugünkü son bilgiler aşağıdadır..."
İlk bültende, memleketin içinde bulunduğu durum ortaya konmuş, bu çerçevede Anadolu Ajansının kuruluş amacına yer verilmişti.
Bültende, Anadolu Ajansı bültenlerinin dağıtımının taşıdığı önemden bahsedilmiş, yine Ajans bültenlerinin dağıtımı için bir dağıtım ağı kurulması ve bunun düzenli şekilde işletilmesinin gerekliliği vurgulanmıştı.
İlk bülteninde hem yurtiçinden hem yurt dışından haberlerin yer alması da dikkati çekiyor.
Kuruluşu resmi bildirgelerle tüm yurda duyurulmaya çalışılan Anadolu Ajansının bu tarihten sonra Anadolu'daki ulusal bağımsızlık mücadelesinin gerekçeleri, gelişme yönü ve diğer unsurları hakkında halkın en doğru iç ve dış haberlerle aydınlatılması yönünde haber vermesi amaçlanmış, bunda da başarılı olunmuştu.
Mustafa Kemal'in AA'ya gösterdiği ilgi
Mustafa Kemal, AA'nın yurt çapında etkinlik kazanması ve işleyişiyle de yakından ilgilendi, çünkü milli mücadelenin propagandasının büyük önem taşıdığına inanmıştır. Mustafa Kemal, bu amaçla AA'nın kuruluşunu duyurmakla yetinmemiş, Ajans bültenlerinin ulaştırılması konusu başta olmak üzere çeşitli yazışmalar yapmış, uyarılarda bulunmuştur. Bekir Sami Bey'in komutanı olduğu 56. Tümen Komutanlığına 12 Nisan 1920'de çektiği telgrafta, İstanbul'daki durum hakkında alınacak güvenilir bilgilerin Anadolu Ajansına esas olmak üzere sürekli olarak bildirilmesini istemiştir.
Mustafa Kemal, 18 Nisan 1920'de Anadolu Telgraf Merkezine gönderdiği genelgede ise Anadolu Ajansı bültenlerinin bazı yerlere gönderilmediği yolunda şikayetler aldığını belirtmiş, bu hizmetin telgrafçılarca destekleneceği ve çabuklaştırılacağına şüphe duymadığını kaydetmiştir. Mustafa Kemal, genelgesinde, Anadolu Ajansı haberlerinin iletilmesinde doğabilecek kusurların "vatan suçu" oluşturabileceğine de dikkati çekmiştir.
Yayın ilkeleri
Anadolu Ajansı, bültenleri hazırlanırken bugün olduğu gibi geçmişte de yayın ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalınmıştır.
Kurtuluş Savaşı süresince, milli birliği tehlikeye düşürecek kışkırtmalar ve yalanlara karşı milleti uyanık tutmak, ulusal mücadeleyi bağımsızlığa ulaştıracak karar ve hareketleri zamanında halka bildirmekle işe başlayan Anadolu Ajansı, halka doğru haber vermek yolunda çalışmalar yapmış, Büyük Millet Meclisinin aldığı kararları halka ileterek halk-hükümet bütünleşmesinin sağlanmasına önemli katkı vermiştir.
Atatürk'ün mozolesine çelenk konulacak
Anadolu Ajansının kuruluşunun 95. yıl dönümü yarın kutlanacak. Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür Şenol Kazancı ve beraberindeki heyet, yarın Anıtkabir'i ziyaret edecek, Türkiye Cumhuriyeti'nin ve AA'nın kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün mozolesine çelenk koyacak, manevi huzurunda saygı duruşunda bulunacak.
Kurtuluş mücadelesinin verildiği dönemde, üstlendiği kritik görevle Cumhuriyet tarihi içinde özel yere sahip Anadolu Ajansı, milli mücadelenin başladığı süreçte, bağımsızlık mücadelesini tek ve güçlü bir kanaldan hem yurda hem de dünyaya duyurmayı başarmanın haklı gururunu taşıyor.
Haber maratonunu 95 yıldır aksatmadan sürdüren Anadolu Ajansı, "güvenilir, tarafsız, etik, hızlı" habercilik anlayışıyla 100'üncü yılına emin adımlarla yürüyor.
Suriye, Myanmar ve Mısır'da yaşanan olayları dünya kamuoyuna duyuran AA, mazlum ve mağdurların sesi olmaya devam ediyor.
Ajans fikrinin ortaya çıkışı
Anadolu Ajansının kuruluşu, milli mücadelenin dönüm noktası denilebilecek zor günlerine denk düşüyor. İşgal sonrası İstanbul'da kalınmayacağını gören bazı aydınlar, Milli Mücadele'ye katılmanın yollarını araştırıyor.
AA'nın kuruluş serüveni de tam bu süreçte, İstanbul'un işgaliyle bazı aydınların İstanbul'dan Anadolu'ya gelişleri aşamasında gerçekleşiyor. İstanbul'un 16 Mart 1920'de işgal edilmesinden 5 gün sonra yola çıkan Yunus Nadi (Abalıoğlu) ile Halide Edip'in (Adıvar) bulunduğu iki kafile, 31 Mart'ta Geyve'de buluşuyor. Akhisar İstasyonu'nda verilen mola sırasında iki aydın, Ankara'ya "gider gitmez bir ajans teşkilatı" kurulmasını görüşüyor.
Yunus Nadi ve Halide Edip, ajansın adı konuşurlarken "Türk", "Ankara", "Anadolu" seçenekleri arasından "Anadolu Ajansı"nda birleşiyorlar.
95 yıl önce kuruldu
Halide Edip ve Yunus Nadi'nin de bulunduğu heyet, 1 Nisan'da Ankara'ya ulaşıyor. Yunus Nadi'nin ifadesiyle "4 veya 5 Nisan akşamı" Mustafa Kemal Paşa'nın karargahı Ziraat Mektebi'nde yemekten sonra Anadolu Ajansının kurulmasından söz açılıyor. Bu konuşmanın ardından Anadolu Ajansının kuruluşu 6 Nisan'da gerçekleştiriliyor.
Mustafa Kemal Paşa, milli mücadelenin ateşini tutuşturduğu bütün yurda gönderdiği tarihi genelgeyle Anadolu Ajansının kuruluşunu duyurmakla kalmıyor, girişilen mücadelenin iç ve dış kamuoyuna duyurulmasının önemine de işaret ediyor.
Tarihi genelge
Mustafa Kemal Paşa imzalı Anadolu Ajansının kurulduğuna ilişkin genelge, günümüz Türkçesi ile şöyle:
"İslamın canevi olan Osmanlı Saltanatı merkezinin düşman işgaline geçmesi, bütün ülke ve ulusumuzun en büyük tehlikeyle karşılaşması sonucu olarak bütün Rumeli ve Anadolu'nun giriştiği ulusal ve kutsal savaşım sırasında, Müslüman kişilerin iç ve dış en doğru havadisle aydınlanmalarının zorunlu bir gereksinme olduğu önemle göz önüne alınmış, bunun sonucu, burada en yetkili kişilerden oluşan bir özel kurul yönetiminde, (Anadolu Ajansı) adı altında bir kurum kurulmuştur.
Anadolu Ajansının en hızlı araçlarla vereceği havadis ve bilgi aslında Temsilciler Kurulumuzun belgeli ve asıl kaynaklarının sonucu olacağı için bu ajans bildirimlerinin oraca ve özellikle Müdafaa-i Hukuk örgütümüzce dahi seçilecek caddelere ve toplanılacak yerlere asılması, dağıtımı, dahası bucak ve köylere dek ulaştırılması yolunda, olabildiğince çok yayınlanabilmesi için ivedili düzenlemeler yapılması, sonucundan da bilgi verilmesi önemle rica olunur."
İlk büro
Halide Edip, Anadolu Ajansının ilk bürosu olarak da kullanılan, milli mücadelenin ilk karargahı, Ziraat Mektebinin, Ajans için ayrılan bölümünü şöyle tasvir etmiştir:
"Ankara'ya geldiğimin beşinci günü, büyük sofaya açılan dar ve uzun odalardan biri bana ayrıldı. Burası bir nevi büro haline sokulmuştu. Buranın eşyası, büyük bir yazıhane, dosya raflar, sandalye ile beraber iki masa, bir de eski yazı makinesinden ibaretti. Ben İngilizce gazetelerin siyasete kaçan kısımlarını tercüme eder, Mustafa Kemal Paşa'nın katibi Hayati Bey'in getirdiği telgraflar arasında, Anadolu Ajansı veya Hakimiyeti Milliye gazetesi için lazım olan parçaları keser, bundan başkada Mustafa Kemal Paşa'nın diğer muhaberatına ait yazıları hazırlardım."
İlk haber servisi
Günün zor şartları altında kurulan Anadolu Ajansı, ilk haberlerini servis etmeye 12 Nisan 1920 tarihinde başlar. İlk bülten şu şekildedir:
"Devlet Merkezimizin düşman işgali altına geçmesi üzerine Anadolu ve Rumeli'nin Müdafaa-i Hukuk azim ve kararlılığı içinde yiğitçe harekete geçtiği şu sıralarda, din ve vatan kardeşlerimizin en doğru haber ve bilgiler alabilmelerini sağlamak için kurulan Anadolu Ajansı, bugünden itibaren göreve başlıyor. Bugün alınan haber ve bilgilerin oralarda da mümkün olduğu kadar fazla kimse tarafından okunup bilinmesi gereğini arz ve açıklamaya yer yoktur. Bu amaçla oralarda dahi özel örgütler meydana getirerek her gün vereceğimiz bilgilerin telgrafhane kapılarında siyah levhalar üzerine yazılması ve yeterli araç olan yerlerde basılması, yayınlanması ve dağıtılması, nahiyelere ve hatta köylere kadar gönderilmesi hususlarının yerine getirilmesini hepinizin vatan ve millet sevgisinden ve yardımlarından rica ederiz. Bu başlangıçtan sonra, bugünkü son bilgiler aşağıdadır..."
İlk bültende, memleketin içinde bulunduğu durum ortaya konmuş, bu çerçevede Anadolu Ajansının kuruluş amacına yer verilmişti.
Bültende, Anadolu Ajansı bültenlerinin dağıtımının taşıdığı önemden bahsedilmiş, yine Ajans bültenlerinin dağıtımı için bir dağıtım ağı kurulması ve bunun düzenli şekilde işletilmesinin gerekliliği vurgulanmıştı.
İlk bülteninde hem yurtiçinden hem yurt dışından haberlerin yer alması da dikkati çekiyor.
Kuruluşu resmi bildirgelerle tüm yurda duyurulmaya çalışılan Anadolu Ajansının bu tarihten sonra Anadolu'daki ulusal bağımsızlık mücadelesinin gerekçeleri, gelişme yönü ve diğer unsurları hakkında halkın en doğru iç ve dış haberlerle aydınlatılması yönünde haber vermesi amaçlanmış, bunda da başarılı olunmuştu.
Mustafa Kemal'in AA'ya gösterdiği ilgi
Mustafa Kemal, AA'nın yurt çapında etkinlik kazanması ve işleyişiyle de yakından ilgilendi, çünkü milli mücadelenin propagandasının büyük önem taşıdığına inanmıştır. Mustafa Kemal, bu amaçla AA'nın kuruluşunu duyurmakla yetinmemiş, Ajans bültenlerinin ulaştırılması konusu başta olmak üzere çeşitli yazışmalar yapmış, uyarılarda bulunmuştur. Bekir Sami Bey'in komutanı olduğu 56. Tümen Komutanlığına 12 Nisan 1920'de çektiği telgrafta, İstanbul'daki durum hakkında alınacak güvenilir bilgilerin Anadolu Ajansına esas olmak üzere sürekli olarak bildirilmesini istemiştir.
Mustafa Kemal, 18 Nisan 1920'de Anadolu Telgraf Merkezine gönderdiği genelgede ise Anadolu Ajansı bültenlerinin bazı yerlere gönderilmediği yolunda şikayetler aldığını belirtmiş, bu hizmetin telgrafçılarca destekleneceği ve çabuklaştırılacağına şüphe duymadığını kaydetmiştir. Mustafa Kemal, genelgesinde, Anadolu Ajansı haberlerinin iletilmesinde doğabilecek kusurların "vatan suçu" oluşturabileceğine de dikkati çekmiştir.
Yayın ilkeleri
Anadolu Ajansı, bültenleri hazırlanırken bugün olduğu gibi geçmişte de yayın ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalınmıştır.
Kurtuluş Savaşı süresince, milli birliği tehlikeye düşürecek kışkırtmalar ve yalanlara karşı milleti uyanık tutmak, ulusal mücadeleyi bağımsızlığa ulaştıracak karar ve hareketleri zamanında halka bildirmekle işe başlayan Anadolu Ajansı, halka doğru haber vermek yolunda çalışmalar yapmış, Büyük Millet Meclisinin aldığı kararları halka ileterek halk-hükümet bütünleşmesinin sağlanmasına önemli katkı vermiştir.
Atatürk'ün mozolesine çelenk konulacak
Anadolu Ajansının kuruluşunun 95. yıl dönümü yarın kutlanacak. Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür Şenol Kazancı ve beraberindeki heyet, yarın Anıtkabir'i ziyaret edecek, Türkiye Cumhuriyeti'nin ve AA'nın kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün mozolesine çelenk koyacak, manevi huzurunda saygı duruşunda bulunacak.