Amiral gemisi 'Hürriyet'i bu yüzsüzlük batıracak! Ayşe Arman Adalet Yürüyüşü'ne ürün yerleştirdi!

Hürriyet Okur Temsilcisi Faruk Bildirici'nin Instagram hesabında reklam yapmakla suçladığı Ayşe Arman bu kez Adalet Yürüyüşü'ne "ürün yerleştirdi". Radar Operatörü o ayrıntıyı yazdı.

RADAR OPERATÖRÜ editor@medyaradar.com
Doğrudur; Hürriyet bir zamanlar medyanın “Amiral Gemisi” idi.

Son günlerde o gemide yaşananlara bakıyorum da ne amiralliği kalmış Hürriyet’in ne de gemiliği..

O geminin jilet olmak üzere kenara ayırılma zamanı gelmiş. Neden mi?

Nedeni belli; Hürriyet ve Kelebek ekine çöreklenen ve artık isimleri ayyuka çıkmış rant çeteleri!

Gazeteci kimliğini kişisel çıkarları uğruna, PR şirketlerinin, paranın emrine amade etmiş, müsveddeler...

Biliyorsunuz bir süredir Hürriyet’te ya da Doğan Grubu’nda bir soruşturma var. O soruşturma, gazeteci Fikret Bila’nın Hürriyet’in başına geçmesiyle başladı. Hürriyet’teki çetenin üzerine gitmek için talimat verildi.

Rant peşinde koşan kerli ferli gazetecileri ifşa eden okur temsilcisi Faruk Bildirici de soruşturmaya bu yolla açık destek verdi. Hem de Hürriyet’teki köşesinden sosyal medya hesaplarını para için markaların reklamlarına açanları ifşa etti. Keşke her gazetede Bildirici gibi parayı mesleğinin önüne koymayan bir gazeteci olsa...O zaman işler bu kadar çirkinleşmezdi belki...Bize de bunları kaleme almak düşmezdi.

Bildirici’nin yaptığı bir nevi Don Kişotluk.. Köyün delisi yani kendisi...

KAZANDIĞIN PARALAR NEYİNE YETMEDİ AYŞE ARMAN?

Uzatmayalım. Faruk Bildirici birkaç hafta evvel herkesin gözünün önünde cereyan eden bir vakayı köşesine taşıdı. Gazetesindeki bazı isimlerin nasıl kurum aracılığıyla elde ettikleri ün, şan ve şöhreti paraya çevirdiğini anlattı açık açık...

Şöhreti paraya çevirenler sosyal medya hesaplarını, daha doğrusu Instagram hesabını kullanan isimlerdi. Okurlardan gelen şikayetler üzerine Bildirici, Ayşe Arman ve Sibel Arna’nın Doğan Grubu Yazılı Basın Yayın İlkeleri’ne aykırı bir şekilde "ürün yerleştirme" yaptığını yazmıştı. Arman ve Arna hemen hemen her gün, “S” ile başlayan bir spor ürün markasının farklı bir renkte ayakkabısını giyinip, “aman takipçilerim şöyle rahat, böyle rahat, böyle tarz, ayaklarım bayram etti” gibi paylaşımlar yapıyordu.



Burada Ayşe Arman’a bir parantez açalım.

Yaşadığı hayatı her boyutuyla sergilemekten çekinmeyen, kocasının başarısı, parası ve köklü ailesiyle sürekli övünen Arman’a tüm bunlar yetmemiş olacak ki, “bir de spor markasını söğüşleyeyim” demişti.
Bildirici Arman hanımın para avcılığı karşısında “Okur temsilcisi (ombudsman) olarak ilkeleri hatırlatmakla yükümlüyüm" demişti.

EDİTÖRÜNE KADAR HERKES KOVULACAK, YA ARMAN?

Bildirici ne dedi, yönetim ne yaptı?

Sevgili okurlar hiç de şaşırmadığımız bir sonuç doğdu: Arman-Arna ikilisinden zayıf halka olan Arna’nın bileti hemen kesildi!

Sibel Arna kovuldu yani...

Söylenenlere bakılırsa; Hürriyet yönetimi rant çetesini dağıtmaya kararlıymış. Umarız öyledir. Rivayet o ki; “Muhabirinden editörüne tepeden tırnağa akçeli işe girenler gönderilecek kovulacakmış. Biraz zaman alacakmış ama teker teker postalanacaklarmış bu çete üyeleri...”

Lafta kalmayacaksa güzel sözler tabii.. Ama inanması güç. Neden?

Nedeni Bildirici’nin eski yazısının mürekkebi bile kurumadan yazdığı yeni yazıda.

Merak eden ayrıntısını bu linkten okuyabilir.

Sizin için şöyle özetleyebilirim durumu; Ayşe Arman Doğan grubunu ve dahası Aydın Doğan ve kızlarını esir almış. Öyle anlaşılıyor.



Muhsin Akgün Emre Yunusoğlu

Faruk Bildirici’nin yazdıklarına bakılırsa Ayşe Armanlık ufaktan foto muhabirlerine de sirayet etmiş. Öyle ki; Hürriyet’in Ayşe Arman’ın sosyal medya hesabından reklamını yaptığı iki kadrolu foto muhabiri maaşlarını Hürriyet’ten alıp, üstelik işe bile uğramadan, üstelik başka şirketlere, vakıflara, şahıslara ve dahi nakde çevirebilecekleri tüm ilişkilerine fotoğraf hizmeti verir olmuşlar.

Onlar da tıpkı Arman gibi, sosyal medya hesaplarına açıktan Hürriyet foto muhabiri olduklarını yazıp, başka şirket ve kişilere fotoğraf çektiklerini ilan etmişler. Üstelik Ayşe Arman da bu işin içindeymiş.
Foto muhabirlerinden biri zaman zaman O’nun da fotoğraflarını çekip, üstüne para alırmış.

Bildirici’nin yazdığına göre; bu bilgilerin hepsi Arman’ın Instagram hesabında mevcutmuş.

Rezillik bununla da sınırlı değil. O foto muhabirlerinden biri, Hürriyet’te çalışırken Milliyet Gazetesi’nin sanat eki için para karşılığı fotoğraf çekmiş, Çalıştığı Hürriyet de O fotoğrafı Milliyet’in ekinde görüp beğenmiş ve alıp kullanmış. Ne olmuş dersiniz? Milliyet Hürriyet’e fatura gönderip para istemiş. Dolandırma ‘Hürriyet’i bu olsa gerek.. Pessss!

Bunun adı yeryüzünün azıcık şerefle gazetecilik yapılan her yerinde rezilliktir.

Skandaldır... Bu şekilde çalışan herkesten, aklı başında her şirket hesap sorar.

Boşuna dememişler değil mi? “Balık baştan kokar” diye...

Ayşe Arman’a bakan foto muhabirlerinin yaptıklarını normal karşılamak da bir tercih tabii...

Ama işte o zaman Aydın Doğan ve kızlarının yönetici olduğu medya grubu Doğan Yayın İlkeleri falan filan demesin...

Ayşe Arman’ın Aydın Doğan’ın kızlarıyla olan yakın ilişkisi herkesin malumu. Arman’ın Bildirici’nin yazdıklarına karşı kendisine verdiği ‘Burası benim özel alanım, istediğimi yaparım, CART DİYE KOYARIM’ cevabı da patronajdan devşirdiği özgüvenin ne boyutta olduğunu ortaya koyuyor.

Ayşe Arman’a hak ettiği cevabı O’nun tabiriyle “CART” diye verebilecek mi Doğan Grubu?

Sayın Aydın Doğan kızları “Ayşe kazandığın paralar neyine yetmedi de bu işlere girdin” diyecek kadar da otoriteniz yok mu? Neden sayın yazarınıza “patronaj desteği de bir yere kadar!” demiyorsunuz. Etik değerleriyle övünen bir kurum olarak bir kişinin biletini kesip diğerine dokunmamak nedir?

Acaba Doğan Ailesi Ayşe Arman’a hak ettiği cevabı verebilecek mi?

Görünen o ki; veremez. Nedeni de tam bu satırları yazarken Radar Operatörünün cep telefonuna düşen bir fotoğraf.



Fotoğrafta Ayşe Arman var. Yanında da günlerdir yollarda olan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu... Ayşe hanım para karşılığı sosyal medyasından reklamını yaptığı “S....” isimli ayakkabı ile CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “ADALET” talebiyle başladığı yürüyüşte...



Gazeteci kimliğini kullanıp o ayakkabı firmasının reklamını yapan Ayşe Arman, “CAAART” diye bahse konu o ayakkabıyla, Türkiye’nin kilitlendiği o yürüyüşte yürümekten utanmıyor.

Türkiye’yi işte bu yüzsüzlük batırıyor.

Doğan Grubu’nu bu kirden temizlenmek kurtarabilir aksi durumda amiral gemisini bu yüzsüzlük batıracak.

RADAR OPERATÖRÜ
Tüm yazılarını göster