Amberin Zaman'dan Erdoğan'a 'bakara'lı yanıt!

Başbakan'ın Erdoğan'ın "Edepsiz kadın" diyerek hedef gösterdiği Amberin Zaman Erdoğan'a cevap verdi:

Başbakan'ın Erdoğan'ın Malatya mitinginde Edepsiz kadın diyerek hedef gösterdiği Amberin Zaman Erdoğan'a cevap verdi: Bakaracı makaracılar değil de ben mi dine hakaret ettim..
Başbakan Erdoğan'ın Malatya'da miting meydanında 'Orada da gazeteci kılıklı bir militan çıkmış. Edepsiz bir kadın. Müslüman ülkede bunu beklemek zor değil mi diyor. Haddini bil haddini. Haddini bil eline vermişler bir kalem, gazete köşesinde yazıyorsun.Haddini bil, edepsiz kadın' diye seslendiği, gazeteci Amberin Zaman, Taraf gazetesindeki köşesinde, kendisine linç kampanyası başlatıldığını yazdı.
Gazeteci Amberin Zaman, 17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet soruşturmasında ortaya çıkan tapelere göndermede bulunarak "Peki, bakaracı makaracılar değil de ben mi dine, Müslümanlığa hakaret ettim?" diye sordu.
Amberin Zaman'ın Taraf gazetesinde 'Önce insan ol!' başlıklı yazısı şöyle:
Geçen salı gecesi CNNTürk’te katıldığım bir programda CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye’de ahlaki çöküş yaşandığını ve halkın bir kısmının sorgulama yeteneğine sahip olmadığını savundu. Kılıçdaroğlu düşüncelerini şu sözlerle ifade etti: “Bir kitle var ki bu yüzde 25 ile 35 arasında değiştiği söyleniyor... Bu kitle hiç bir şeyi sorgulamıyor.” Ben de bu görüşüne cevaben dedim ki: “Bunu Türkiye’de, bir Müslüman ülkesinde beklemek biraz zor değil mi? Çünkü neticede İslam, merkezine bireyi değil cemaati alan bir din.”
Bu cümlem üzerine yazar Levent Gültekin’in lügatimize kazandırdığı “Erdoğanistler” bir linç kampanyası başlattılar. Kendilerine dindar diyen bu kişiler ağza alınamayacak küfür, hakaret ve tehdidi üzerime yağdırdılar. Kimi hemcinslerim dâhil. Yeni Şafak konuyu dün manşetine taşıdı. Fotoğrafımı basmayı da ihmal etmedi. Beni açıkça hedef gösterdi. Başbakan dün koroya katıldı. Meydanlarda beni yuhalattı.
Peki, bakaracı makaracılar değil de ben mi dine, Müslümanlığa hakaret ettim?
Bana yapılan linç kampanyası benim özetlemek istediğimin tam da bir özeti. Düşünmeden, tartışmamdan, ikna yoluna başvurmadan grup refleksiyle topluca hakaret ediyorlar.
“İslam bireyi değil cemaati esas” alır dedim.
Peki, Türkiye temelinde bu tespitim yanlış bir tespit mi?
Siz yıllarca “cemaatte rahmet vardır” deyip bütün insanları bir çatı altında toplanmaya çağırmamış mıydınız?
“Yalnız kalan koyunu kurt kapar” diye hadisler üretmediniz mi? Düşünmeyen, tartışmayan cahiliye toplumlarını özgürleştirmek için gelen İslam’dan anladığınız bu mu?
Bütün İslam dünyasında cemaatler, tarikatlar, siyasi hareketler etrafında toplanan milyonlar var.
Bu hareketler içerisinde yer alıp da bağımsız hareket eden tek bir birey gördünüz mü?
Bağımsız hareket eden bireylerin o yapılar içinde barındırılmadığını hepimiz bilmiyor muyuz?
Kaldı ki beni linç edenlere şu soruyu sormak istiyorum: Hayatınızda tek bir kez olsun mensubu olduğunuz cemaat, tarikat, siyasi hareket liderinden işaret almadan oy kullandınız mı?
Çok beğendiğiniz hâlde başka partilere oy verebildiniz mi?
Dindar çevrelerin en büyük mottosu “kol kırılır yen içinde kalır” değil mi?
Bu ne anlama geliyor? Hatalara bireysel açık itirazlar yapılmaz anlamına gelmiyor mu?
Bu tavrınızla hem İslam’ı hem Müslümanları dünyanın gözünde değersizleştirdiniz 2. sınıf vatandaş durumuna düşürdünüz, farkında mısınız?
Daha geçen gün kurtarıcı gözüyle baktığınız Başbakan Erdoğan “bize itiraz eden, farklı çizgi izleyen herkes kaybetti” demedi mi? Bu ne anlama geliyor? Yanlışı söyleyen herkesi kapının önüne koyduk ve o da siyaseten yaşayamadı anlamına gelmiyor mu?
Neden Erdoğanistler bütün “AK gerçekleri” bildikleri hâlde kendi tabanlarında bu düzenin devam etmesi için çırpınıyorlar?
Kur’an da “Düşünüyor musunuz”, “Akletmiyor musunuz” diye kaç kez soruyor.