ALTIN KOZA'NIN EN İYİSİ BU HAFTA VİZYONDA!
Bu hafta vizyona giren filmlerle ilgili her şeyi Murat Tolga Şen'in kaleminden okuyun, Yanlış filme girmeyin.
Bu vizyon haftasının çok fazla filmi yok... Bir asker hikayesi olan ve Nefes: vatan Sağolsun filminin etkisini biraz olsun hissetirirse epey gişe yapabilecek gibi duran Dağ, fantastik sinema meraklısı genç seyircinin beklediği Alacakaranlık Efsanesi’nin finali ve bana göre Adana Altın Koza film Festivali’nde yarışanların en iyisi olan Gözetleme Kulesi... Üçü de ilgiye değer görünen bu yapımlara gelin birlikte göz atalım.
Gözetleme Kulesi / Dram
Yönetmen: Pelin Esmer
Oyuncular: Olgun Simsek,Nilay Erdonmez,Laçin Ceylan,Menderes Samancilar,Riza Akin
Özet: Ormanın en tepesinde bir yangın gözetleme kulesine bekçi olarak sığınan Nihat’la, Tosya’da otoyol kenarında küçük bir otogara sığınan Seher, başkalarından kaçarken birbirleriyle çarpıştıklarında, suçluluk duygularına karşı kendi kendilerine verdikleri savaşı artık birbirlerinin şahitliği altında yapmak zorunda kalırlar.
Murat Tolga Şen’in kritiği:
İzleyen herkesin çok sevdiğinden emin olduğum bir film var; Selvi Boylum Al Yazmalım… Hatırlayın; Asya (Türkan Şoray) çocuğunu da alıp İlyas’dan (Kadir İnanır) kaçtığında çaresiz kalır ve Cemşit’le (Ahmet Mekin) karşılaşır. Cemşit, Asya için tanrının eli gibidir. Kapısını ve kalbini hiç sorgusuz Asya’ya ve oğluna açar. Bu sevgi Asya’nın en çok ihtiyaç duyduğu şeydir ancak finalde dahi cevaplanamayan (bir cevap vardır ancak seyirci inanmaz) sorunun sorulmasına yol açar; sevgi nedir?
Görünen o ki, hikaye sinemasına yavaş yavaş elveda diyoruz. Selvi Boylum Al Yazmalım’ın öyküsünü bir kısmını oluşturan bu pasajı alıp kocaman bir filme yaymayı deneyin. Bana göre Pelin Esmer Gözetleme Kulesi’nde öyle yapmış. Filmin kahramanı Nihat (Olgun Şimşek) tıpkı Cemşit gibi kendi travmasından uzaklaşabilmek için insanlardan kaçabileceği bir iş bulmuş ve orman yangınlarını denetleyen bir gözetleme kulesinde bekçilik yapmaya başlamış. Hikayenin diğer odağı olan Seher (Nilay Erdönmez) ise okumak için gittiği sırada dayısının tecavüzüne uğrayan ve hem olduğu ortamdan kaçabilmek hem de hamileliğini saklayabilmek için uzun yol otobüslerinde hosteslik yapan genç bir kadın. Hamilelik ilerliyor ve kaçınılmaz son; doğum… Film asıl anlatmak istediğine bu andan itibaren kavuşuyor. İstenmeyen ve ölüme terkedilen bir bebek ve hem bebeğe hem de Seher’e sahip çıkan, onları kendi kayıplarıyla özdeşleştiren Nihat… Tıpkı Cemşit gibi o da Seher için tanrının eli.
Bu kısa öykülemeden 100 dakikalık bir film çıkarabilmek kolay değil. Pelin Esmer biçime yaslanan bir yönetmen, neyse ki anlatımı yavaşlatırken seyircinin sinemada kocaman bir perdeye baktığının farkında olanlardan… Gözetleme Kulesi görsel yanı çok güçlü bir film, sanat yönetimi ve görüntü işçiliği çok başarılı. Buna Olgun Şimşek’in yeterli, Nilay Dönmez’in muhteşem oyunculuğu eklenince yavaşlığına rağmen ilgiyle izlenen ve bittiğinde bile zihni meşgul eden bir film çıkıyor ortaya…
Pelin Esmer’in asıl amacının aramızda dolaşan, otobüse binen, çorba içen, biletinizi kontrol eden insanların ‘sıradan’ yaşamlarına ne çok trajedi sığdırabildiği ve bununla yaşamanın nasıl bir maske takmak olduğunu seyirciye gösterebilmek olduğunu düşünüyorum. Arızalı bir toplum yapımız var, cinselliği lanetlerken, günah sayarken, ensesti yoğun bir şekilde yaşamaktan da geri kalmıyoruz. Bunları yapanlar da sıradan insanlar, senle, benle durakta bekleyenler… Bu hiç belli etmediğimiz toplu bir delirme hali…
19. Adana Altın Koza ödülleri için yarışan film, bana kalırsa festivalin en iyisiydi ancak büyük ödülü Babamın Sesi’ne kaptırdı. Bu hata Gözetleme Kulesi gösterime girdiğinde en azından seyirci nezdinde düzeltilecektir diye düşünüyorum. Karakterlerinin trajedisini bu kadar çarpıcı şekilde verebilen, bir yandan da duygusal tuzaklara düşmeyen iyi filmlere her zaman rastlamıyoruz.
Alacakaranlık Efsanesi: Şafak Vakti Bölüm 2/ Alacakaranlık The Twilight Saga: Breaking Dawn - Part 2 / Fantastik
Yönetmen: Bill Condon
Oyuncular: Kristen Stewart,Maggie Grace,Robert Pattinson,Dakota Fanning,Taylor Lautner,Jamie Campbell Bower,Ashley Greene,Kellan Lutz,Mackenzie Foy,Nikki Reed
Özet: Alacakaranlık Efsanesi: Şafak Vakti - Bölüm 2 ile birlikte artık efsane sonlanıyor. Birinci bölümün sonunda doğan Rennesme vampir ırkının polisliğini üstlenen Volturiler’in hedefi haline geliyor.
Bir vampiri sevdiğinizde ve üstelik ondan bebeğiniz olduğunda seçim hakkınız kalmaz. Bunun sevdiğiniz kişiyi inciteceğini bile bile nasıl kaçar, nasıl savaşırdınız? Sevdiğinize verebileceğiniz tek şey hayatınızsa, nasıl vermemezlik ederdiniz?
Murat Tolga Şen’in notu:
Bu seriyi çok sevdiğimi söyleyemem. Roman olarak dahi vasat bir romantik vampir hikayesinin iki başrol oyuncusu yüzünden mitleştirildiğini gördük sadece... Finali de izleyip Alacakaranlık defterini kapattığımız için mutluyum. Samimi fantastik düşkünü izleyicilerinde benimle aynı fikirde olduğunu biliyorum. Romantik ve kafası karışık bir final ama gençler çok sevecek. Onlar bu filmin çoktan hayranı...
Dağ / Dram,Savaş,Aksiyon
Yönetmen: Alper Çağlar
Oyuncular: Çağlar Ertuğrul,Ufuk Bayraktar,Fırat Doğruloğlu,Cengiz Coşkun,Mesut Akusta,Gözde Mutluer
Özet: Biri uzun, diğeri kısa dönem iki geçimsiz asker, merhametsiz bir dağın zirvesinde terörle zor bir mücadelenin içine girerler. Hayatta kalmak için önce kendilerine, sonra birbirlerine güvenmek zorundadırlar. Dağ filmi beklemedikleri bir anda dev bir terörist pususuna düşen iki askerin kahramanlık mücadelesini anlatıyor.
Murat Tolga Şen’in notu:
Damardan bir doğu askerliği öyküsü... Böyle filmlerin gerekli olduğunu düşünüyorum açıkçası ama Nefes filminde olduğu gibi hamasi bir duruşu olmayanlara daha çok kıymet veriyorum. Dağ başarılı oyunculukları ve içerdiği çatışma duygusuyla dikkat çekiyor. Bazen aşırı milliyetçi bir çizgide ilerleyen film, bizim sinemamızda çok fazla örneği olmamasından dolayı ilgiyi hakediyor.
Gözetleme Kulesi / Dram
Yönetmen: Pelin Esmer
Oyuncular: Olgun Simsek,Nilay Erdonmez,Laçin Ceylan,Menderes Samancilar,Riza Akin
Özet: Ormanın en tepesinde bir yangın gözetleme kulesine bekçi olarak sığınan Nihat’la, Tosya’da otoyol kenarında küçük bir otogara sığınan Seher, başkalarından kaçarken birbirleriyle çarpıştıklarında, suçluluk duygularına karşı kendi kendilerine verdikleri savaşı artık birbirlerinin şahitliği altında yapmak zorunda kalırlar.
Murat Tolga Şen’in kritiği:
İzleyen herkesin çok sevdiğinden emin olduğum bir film var; Selvi Boylum Al Yazmalım… Hatırlayın; Asya (Türkan Şoray) çocuğunu da alıp İlyas’dan (Kadir İnanır) kaçtığında çaresiz kalır ve Cemşit’le (Ahmet Mekin) karşılaşır. Cemşit, Asya için tanrının eli gibidir. Kapısını ve kalbini hiç sorgusuz Asya’ya ve oğluna açar. Bu sevgi Asya’nın en çok ihtiyaç duyduğu şeydir ancak finalde dahi cevaplanamayan (bir cevap vardır ancak seyirci inanmaz) sorunun sorulmasına yol açar; sevgi nedir?
Görünen o ki, hikaye sinemasına yavaş yavaş elveda diyoruz. Selvi Boylum Al Yazmalım’ın öyküsünü bir kısmını oluşturan bu pasajı alıp kocaman bir filme yaymayı deneyin. Bana göre Pelin Esmer Gözetleme Kulesi’nde öyle yapmış. Filmin kahramanı Nihat (Olgun Şimşek) tıpkı Cemşit gibi kendi travmasından uzaklaşabilmek için insanlardan kaçabileceği bir iş bulmuş ve orman yangınlarını denetleyen bir gözetleme kulesinde bekçilik yapmaya başlamış. Hikayenin diğer odağı olan Seher (Nilay Erdönmez) ise okumak için gittiği sırada dayısının tecavüzüne uğrayan ve hem olduğu ortamdan kaçabilmek hem de hamileliğini saklayabilmek için uzun yol otobüslerinde hosteslik yapan genç bir kadın. Hamilelik ilerliyor ve kaçınılmaz son; doğum… Film asıl anlatmak istediğine bu andan itibaren kavuşuyor. İstenmeyen ve ölüme terkedilen bir bebek ve hem bebeğe hem de Seher’e sahip çıkan, onları kendi kayıplarıyla özdeşleştiren Nihat… Tıpkı Cemşit gibi o da Seher için tanrının eli.
Bu kısa öykülemeden 100 dakikalık bir film çıkarabilmek kolay değil. Pelin Esmer biçime yaslanan bir yönetmen, neyse ki anlatımı yavaşlatırken seyircinin sinemada kocaman bir perdeye baktığının farkında olanlardan… Gözetleme Kulesi görsel yanı çok güçlü bir film, sanat yönetimi ve görüntü işçiliği çok başarılı. Buna Olgun Şimşek’in yeterli, Nilay Dönmez’in muhteşem oyunculuğu eklenince yavaşlığına rağmen ilgiyle izlenen ve bittiğinde bile zihni meşgul eden bir film çıkıyor ortaya…
Pelin Esmer’in asıl amacının aramızda dolaşan, otobüse binen, çorba içen, biletinizi kontrol eden insanların ‘sıradan’ yaşamlarına ne çok trajedi sığdırabildiği ve bununla yaşamanın nasıl bir maske takmak olduğunu seyirciye gösterebilmek olduğunu düşünüyorum. Arızalı bir toplum yapımız var, cinselliği lanetlerken, günah sayarken, ensesti yoğun bir şekilde yaşamaktan da geri kalmıyoruz. Bunları yapanlar da sıradan insanlar, senle, benle durakta bekleyenler… Bu hiç belli etmediğimiz toplu bir delirme hali…
19. Adana Altın Koza ödülleri için yarışan film, bana kalırsa festivalin en iyisiydi ancak büyük ödülü Babamın Sesi’ne kaptırdı. Bu hata Gözetleme Kulesi gösterime girdiğinde en azından seyirci nezdinde düzeltilecektir diye düşünüyorum. Karakterlerinin trajedisini bu kadar çarpıcı şekilde verebilen, bir yandan da duygusal tuzaklara düşmeyen iyi filmlere her zaman rastlamıyoruz.
Alacakaranlık Efsanesi: Şafak Vakti Bölüm 2/ Alacakaranlık The Twilight Saga: Breaking Dawn - Part 2 / Fantastik
Yönetmen: Bill Condon
Oyuncular: Kristen Stewart,Maggie Grace,Robert Pattinson,Dakota Fanning,Taylor Lautner,Jamie Campbell Bower,Ashley Greene,Kellan Lutz,Mackenzie Foy,Nikki Reed
Özet: Alacakaranlık Efsanesi: Şafak Vakti - Bölüm 2 ile birlikte artık efsane sonlanıyor. Birinci bölümün sonunda doğan Rennesme vampir ırkının polisliğini üstlenen Volturiler’in hedefi haline geliyor.
Bir vampiri sevdiğinizde ve üstelik ondan bebeğiniz olduğunda seçim hakkınız kalmaz. Bunun sevdiğiniz kişiyi inciteceğini bile bile nasıl kaçar, nasıl savaşırdınız? Sevdiğinize verebileceğiniz tek şey hayatınızsa, nasıl vermemezlik ederdiniz?
Murat Tolga Şen’in notu:
Bu seriyi çok sevdiğimi söyleyemem. Roman olarak dahi vasat bir romantik vampir hikayesinin iki başrol oyuncusu yüzünden mitleştirildiğini gördük sadece... Finali de izleyip Alacakaranlık defterini kapattığımız için mutluyum. Samimi fantastik düşkünü izleyicilerinde benimle aynı fikirde olduğunu biliyorum. Romantik ve kafası karışık bir final ama gençler çok sevecek. Onlar bu filmin çoktan hayranı...
Dağ / Dram,Savaş,Aksiyon
Yönetmen: Alper Çağlar
Oyuncular: Çağlar Ertuğrul,Ufuk Bayraktar,Fırat Doğruloğlu,Cengiz Coşkun,Mesut Akusta,Gözde Mutluer
Özet: Biri uzun, diğeri kısa dönem iki geçimsiz asker, merhametsiz bir dağın zirvesinde terörle zor bir mücadelenin içine girerler. Hayatta kalmak için önce kendilerine, sonra birbirlerine güvenmek zorundadırlar. Dağ filmi beklemedikleri bir anda dev bir terörist pususuna düşen iki askerin kahramanlık mücadelesini anlatıyor.
Murat Tolga Şen’in notu:
Damardan bir doğu askerliği öyküsü... Böyle filmlerin gerekli olduğunu düşünüyorum açıkçası ama Nefes filminde olduğu gibi hamasi bir duruşu olmayanlara daha çok kıymet veriyorum. Dağ başarılı oyunculukları ve içerdiği çatışma duygusuyla dikkat çekiyor. Bazen aşırı milliyetçi bir çizgide ilerleyen film, bizim sinemamızda çok fazla örneği olmamasından dolayı ilgiyi hakediyor.