ALTIN KOZA GÜNLÜKLERİ-GÜN 1
Sitemiz sinema-tv yazarı Murat Tolga Şen Medyaradar okurları için Adana Altın Koza Film Festivali'ni takip ediyor. İşte ilk gün izlenimleri...
"Cenneti bile çöplüğe çevirebilen insanoğlu.."
19. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin davetlisi olarak dünden beri Adana’dayız. Altın Koza önemli sinemacı konukları ve gösterdiği gün yüzü görmemiş filmlerle ciddiye aldığımız bir sinema etkinliği...
İlk gün, festivalden, festivale görüşebilen basın çalışanlarının hoşbeşiyle ve dinlenmeyle geçer genelde ancak Altın Koza’nın yoğun programı nefes bile almamıza fırsat bırakmadı. Uçaktan inip Seyhan Otel’deki rahat odalarımıza bavulları attıktan sonra Fatih Akın belgeseli Cennetteki Çöplük’ü izlemek için sinemanın yolunu tuttuk.
Adana hızlı büyüyen bir şehir. Bir yıl aradan sonra pek çok şeyi değişmiş görmek şaşırtıcı ancak olumlu değişiklikler bunlar... Şehrin çehresi güzelleşmiş, peyzaj harikaları parklar yapılmış vs. Tabi bu arada kocaman AVM’leri kondurmayı da ihmal etmiyorlar. Cennetteki Çöplük’ü izlemek böyle bir AVM’nin içinde kurulmuş olan Avşar Sinemalarında mümkün oldu.
Adana Avşar sinemalarının memleket sınırlarında gördüğüm en gösterişli salonlar olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Epey para yatırılmış, kocaman bir fuaye, şık salonlar, rahat, geniş deri koltuklar... Ne de olsa sinema eskisi kadar ucuz bir eğlence değil... Rekabet içindeki salon işletmeciliğinde öne geçebilmek için para harcamak şart ama hepsinin parasını ödeyecek olan eninde sonunda seyirci...
Filmden önce biletli seyirciler ve festival konukları arasında bir arbede yaşandı. Bize "istediğiniz yere oturabilirsiniz" diyen görevliler yüzünden bilet alan insanların hakkını gasp etmiş gibi olduk ve bazı tatsız anlar yaşandı. Filme ilgi büyük olunca herkes bulduğu yere oturdu ve kısa bir Fatih Akın söyleşisinin ardından Cennetteki Çöplük başladı.
Belgesel, Karadeniz’in doğa harikası yerleşimlerinden biri olan Çamburnu’nun dibine yapılan devasa bir çöpüğün yol açtığı ekolojik felakete ve çevre sakinlerinin buna gösterdiği tepkiye odaklanıyor. Sonunda zafer olmayan bir savaşa giriyor Çamburnu’lular... Yönetmen Fatih Akın, 2008’de Cannes’da yarışan Yaşamın Kıyısında filminin çekimleri için Karadeniz’de bulunduğu sırada cennet gibi doğanın içine dev bir çöplük yapıldığını görünce deyim yerindeyse aklını kaçıracak gibi oluyor ve bu durumu kabullenemeyeceğini fark ederek bu belgeselle Çamburnu’lulara destek olmak istiyor.
Her ne kadar bir Fatih Akın belgeseli olsa da işin büyük kısmını Bünyamin adındaki yerel bir kameraman halletmiş. Benim izlediğimden anladığım kadarıyla Fatih Akın bu belgeseli bir misyon olarak değerlendirmiş ve bazı flycam çekimleri yaparak son kurguda filmi bağlamış. İşin doğrusu "Fatih Akın Sunar" şeklinde olmalıydı sanki...
Bir Fatih Akın dokunuşunu hissetmek mümkün olmasa da ’uyandıran’ bir yapım Cennetteki Çöplük... Bireysel dertlerden sıyrılıp daha somut dertlerimize yönelen bir sinemanın öncülü bile sayılabilir.
Filmden sonra yapılan basın toplantısında da sorularımıza cevap verdi Almanya’da yaşayan yönetmen... "Neden bu sorunlara eğiliyorsunuz"? sorusuna gelen "yeme, içme ve s*cma zamanlarım bitti. İki çocuğum var, onların geleceğini temizlemeye çalışıyorum" beyanı da toplantının en ilginç anını oluşturdu.
Film gösterimleri, onur ödüllerinin dağıtıldığı açılış töreni derken festivalin ilk günü mutlu ve yorgun sonlandı. Şimdi yeni filmleri, usta sinemacıları izlemek için sinemanın yolunu tutma zamanı!
Murat Tolga Şen/Medyaradar