ALTAYLI'DAN RIDVAN DİLMEN BOMBASI! AZİZ YILDIRIM'A NE MESAJ VERDİ?
Habertürk'ün yayın yönetmeni Fatih Altaylı, Aziz Yıldırım'a mesaj verdiği yazısında Rıdvan Dilmen'e de iki kritik soru yöneltti.
İşte o yazı...
1- Şike davasında, Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci'den 'Davayı aydınlatıcı bilgi vermek üzere' randevu istedin mi?
2- Ekinci'nin sana yanıtı ne oldu?
Aziz Yıldırım'ın NTV televizyonunda katıldığı televizyon programını izlemedim.
İzlememi gerektirecek bir şey olduğunu düşünmediğim için izlemedim.
Pek de fazla olmayan "Gerçek soruların" hiç birine yanıt vermediğini söylediler.
"Vermesini bekliyor muydunuz?" dedim bunu söyleyenlere.
Bolca bizden bahsetmiş.
Haberciliğimizin ardında art niyet arayarak.
Öylesine alışkın olduğu içindir diyor, çok da umursamıyorum doğrusu.
Bize karşı takındığı "Yasa dışı" akreditasyon tavrını sürdüreceğini tekrarlamış.
Yasaları pek takmadığını bildiğim için onu da önemsemiyorum.
Kendi bilir.
Biz zaten konuyu yargıya taşıdık.
UEFA böyle bir şey yapmasına izin vermiyor.
Türkiye Futbol Federasyonu'nun da UEFA gibi davranmasını bekliyoruz ama yapamayacağını görüyoruz.
Sağlık olsun.
Aziz Yıldırım program sırasında demiş ki, "Beni o televizyona sokmazlar bile."
Buna çok güldüm.
Canı istediği zaman buyursun gelsin. Kahvemizi içsin.
Cezaevindeyken "Çıkınca gelip ona her şeyi anlatacağım" diye mesaj göndermişti.
Beklerim.
Bizim, Aziz Yıldırım'a bir düşmanlığımız yok.
İsterse Teke Tek programına da beklerim.
Eğer boş meydanda anlattığı kadar yürekliyse.
Ama gelmezse de anlarım. Mecbur değil.
Başta da dediğim gibi bütün bunları çok önemsemiyorum.
Benim asıl sorum Aziz Yıldırım'a değil, o programda "Tarafsız" gibi oturan Rıdvan Dilmen'e.
Sevgili Rıdvan.
Şike Davası diye bilinen dava sürecinde araya bir dostunu koyarak davaya bakan mahkemenin hakimi Mehmet Ekinci'den "Davayı aydınlatıcı bilgi vermek üzere" randevu istedin mi?
Ve Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci'nin sana yanıtı ne oldu?
Bu basit sorularıma yanıtı bekliyorum.
Aziz Yıldırım'ı da Habertürk'e bekliyorum.
İçeri sokmamak ne kelime!
Biz mafya mıyız!
1- Şike davasında, Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci'den 'Davayı aydınlatıcı bilgi vermek üzere' randevu istedin mi?
2- Ekinci'nin sana yanıtı ne oldu?
Aziz Yıldırım'ın NTV televizyonunda katıldığı televizyon programını izlemedim.
İzlememi gerektirecek bir şey olduğunu düşünmediğim için izlemedim.
Pek de fazla olmayan "Gerçek soruların" hiç birine yanıt vermediğini söylediler.
"Vermesini bekliyor muydunuz?" dedim bunu söyleyenlere.
Bolca bizden bahsetmiş.
Haberciliğimizin ardında art niyet arayarak.
Öylesine alışkın olduğu içindir diyor, çok da umursamıyorum doğrusu.
Bize karşı takındığı "Yasa dışı" akreditasyon tavrını sürdüreceğini tekrarlamış.
Yasaları pek takmadığını bildiğim için onu da önemsemiyorum.
Kendi bilir.
Biz zaten konuyu yargıya taşıdık.
UEFA böyle bir şey yapmasına izin vermiyor.
Türkiye Futbol Federasyonu'nun da UEFA gibi davranmasını bekliyoruz ama yapamayacağını görüyoruz.
Sağlık olsun.
Aziz Yıldırım program sırasında demiş ki, "Beni o televizyona sokmazlar bile."
Buna çok güldüm.
Canı istediği zaman buyursun gelsin. Kahvemizi içsin.
Cezaevindeyken "Çıkınca gelip ona her şeyi anlatacağım" diye mesaj göndermişti.
Beklerim.
Bizim, Aziz Yıldırım'a bir düşmanlığımız yok.
İsterse Teke Tek programına da beklerim.
Eğer boş meydanda anlattığı kadar yürekliyse.
Ama gelmezse de anlarım. Mecbur değil.
Başta da dediğim gibi bütün bunları çok önemsemiyorum.
Benim asıl sorum Aziz Yıldırım'a değil, o programda "Tarafsız" gibi oturan Rıdvan Dilmen'e.
Sevgili Rıdvan.
Şike Davası diye bilinen dava sürecinde araya bir dostunu koyarak davaya bakan mahkemenin hakimi Mehmet Ekinci'den "Davayı aydınlatıcı bilgi vermek üzere" randevu istedin mi?
Ve Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci'nin sana yanıtı ne oldu?
Bu basit sorularıma yanıtı bekliyorum.
Aziz Yıldırım'ı da Habertürk'e bekliyorum.
İçeri sokmamak ne kelime!
Biz mafya mıyız!