ALTAYLI'DAN KEKEÇ'E 'AĞZI BOZUK' YANITI; ''ANLASAN DA YAZDIM ANLAMASAN DA''

Gazete Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı'dan Ahmet Kekeç'e çok sert yanıt!

İşini yapanın ne önemi kalacak!

Ahmet Kekeç Bey, bize "Ağzı bozuklar" demiş.
İlginç değerlendirmeler yapıyorlar.
Kendileri veya kendilerine yakın gördükleri ağzını bozunca ses seda yok. Hatta yakışıyor.
Biz bozunca "Ağzı bozuk" oluyoruz.
Ne diyelim.
Çifte standardı her yana yaymaya devam edin.
Bize de ağzı bozukluk kalsın.
Takıldığım o değil Kekeç’in dediklerinde.
Genelkurmay Başkanı’nı eleştirdim ya...
Beni hiç de benzemediğim ve hatta selamlaşmadığım bazılarına benzetmiş, sonra da demiş ki: "Neden celadetinizi, öfkenizi, küfürlerinizi ’siyasetin emrine girmiş generallere’ yöneltiyorsunuz?"

Fena halde yanılmış.
Hiç öyle bir derdim olmadı.
Hatta genelde tam tersi oldu.
"Genelkurmay Başkanı da üst düzey bir bürokrattır. DPT Müsteşarı’ndan, Başbakanlık Müsteşarı’ndan farkı yoktur" demişliğim vardır geçmişte, sıklıkla. Hatta bu yüzden askerlerin gadrine uğradığım...
Bir de Doğan Güreş örneği vermiş, "Ona da tak şak paşa diyordunuz Çiller’in emrine girdiği için" diyerek.
O da bana uymaz Ahmet Kekeç.
Doğan Güreş’e Çiller’in emrinde olduğu için asla tak şak demedim.
Güreş’i oğlunun o dönem yaptıkları için eleştirdim. Başbakan’ın tak dediğini şak diye yerine getirdiği için değil.
Tam aksine, askerlerin yürütmenin ve hatta yasamanın emrine uymak zorunda olduklarını düşündüm hep.
Mevcut Genelkurmay Başkanı Özel’i eleştirmemin nedeni ise siyasetin emrinde olmasından ötürü değil...
Herkes Afyon’a gidip hata yapanları görevden almasını beklerken, o hediye kilim aldığı için kızgınım Genelkurmay Başkanı’na. Kilim vermek Vali’nin densizliği, almak ise Özel’in. "Boş bulundum" diyor Genelkurmay Başkanı. O makamda oturan adamın boş bulunma hakkı var mı?
Haa, yapılanı sen "doğru ve hoş" buluyorsan ona da lafım yok.
Ezelden beri komutanlara hoşgörülü baktığın içindir belki, ne dersin.
Afyon’da bir vahim hata yapıldı diye Genelkurmay Başkanı’nın istifa etmesini istemem abartılı, farkındayım. Ama hatayı yapanı bulup çıkarmıyorsa, gerekeni yapmıyorsa o zaman "Sorumluluk benim" diyordur.
Orgeneral Özel’e düşen, en azından patlamanın olduğu kışlanın komutanını görevden almaktı. Acemilere bomba taşıtıp, 25’ini öldürdüğü için hiç değilse. Hata, yapanın yanına kâr kalıyorsa, hata yapmayanın, doğru düzgün çalışanın, işini iyi yapanın kıymeti kalmayacak, bilmem farkında mısın? Hatayı örtbas edersen, hataya ortak olursun, dediğim bu.

Yoksa ne kişilerle işimiz olur bizim ne kurumlarla.
Bunca yazdım amma bilirim ki, anlamazsın ama "Anlasan da yazdım, anlamasan da!"

Fatih ALTAYLI / GAZETE HT