Altaylı'dan Alo Demirören yorumu! 'Sadece biz değiliz' demiştim!
Habertürk gazetesinin tepe ismi Fatih Altaylı medyada yeni bir tartışmayı tetikleyen Alo Demirören depremini yorumladı.
Başbakan'ın Milliyet ve Vatan'ın ve patronu Erdoğan Demirören'i azarladığı ve ağlattığı iddia edilen ses kaydını değerlendiren Fatih Altaylı, Alo Fatih skandalı sonrasında yaptığı "baskı altında olan tek biz değiliz" açıklamasını hatırlattı.
İşte Altaylı'nın yazısındaki ilgli bölüm:
'Sadece biz değiliz' demiştim
HABERTÜRK'e yapılan baskı, telefon dinlemeleriyle ortaya çıktığı zaman saklanmadım, pusmadım.
Bire birde yıllardır kimseden saklamadığım gerçeği televizyonlara çıkıp anlattım.
"Evet baskı altındayız. Ama sadece biz değil, tüm medya baskı altında.
Şimdi herkes bize sövüyor. Ama herkes baskı altında. İstemem ki, yarın öbür gün medyadaki diğer arkadaşlarımıza uygulanan baskıların kayıtları da çıkmasın. Ama çıkarsa kimse şaşırmasın. Bu baskıyı herkes biliyor, herkes susuyor. Ben artık susmam" dedim.
Bekledim ki, diğer gazeteciler de çıkıp baskıyı somut biçimde açıklasınlar.
Halen görevde olanlardan kimse çıkmadı.
Kimse anlatmadı.
Hatta tam aksini yapmaya çalışanlar oldu. Güldüm. Ama önceki gün bir "ses kaydı" daha düştü internet ortamına.
Yaşlı başlı medya patronunun Başbakan'dan işittiği azarı ve sonunda adamın gözyaşlarını tutamayışını somutlaştıran kayıt.
Şimdi tüm "sahtekâr"lar şaşırmış gibi yapacak. Ta ki, yeni bir kayıt daha çıkıncaya kadar...
İşte Altaylı'nın yazısındaki ilgli bölüm:
'Sadece biz değiliz' demiştim
HABERTÜRK'e yapılan baskı, telefon dinlemeleriyle ortaya çıktığı zaman saklanmadım, pusmadım.
Bire birde yıllardır kimseden saklamadığım gerçeği televizyonlara çıkıp anlattım.
"Evet baskı altındayız. Ama sadece biz değil, tüm medya baskı altında.
Şimdi herkes bize sövüyor. Ama herkes baskı altında. İstemem ki, yarın öbür gün medyadaki diğer arkadaşlarımıza uygulanan baskıların kayıtları da çıkmasın. Ama çıkarsa kimse şaşırmasın. Bu baskıyı herkes biliyor, herkes susuyor. Ben artık susmam" dedim.
Bekledim ki, diğer gazeteciler de çıkıp baskıyı somut biçimde açıklasınlar.
Halen görevde olanlardan kimse çıkmadı.
Kimse anlatmadı.
Hatta tam aksini yapmaya çalışanlar oldu. Güldüm. Ama önceki gün bir "ses kaydı" daha düştü internet ortamına.
Yaşlı başlı medya patronunun Başbakan'dan işittiği azarı ve sonunda adamın gözyaşlarını tutamayışını somutlaştıran kayıt.
Şimdi tüm "sahtekâr"lar şaşırmış gibi yapacak. Ta ki, yeni bir kayıt daha çıkıncaya kadar...