Almanya'ya Ahmed Mansur çağrısı: Derhal serbest bırakın!
Al-Jazeera Televizyonu'nun deneyimli habercisi Ahmed Mansur'un Almanya'da tutuklanması tepki çekti.
Mısır'daki Kahire Ceza Mahkemesi'nce hakkında 15 yıl ağırlaştırılmış hapis cezası verildiği için Almanya'nın başkenti Berlin'de gözaltına alınan Al-Jazeera Televizyonu sunucusu Ahmed Mansur tutuklandı.
Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der) Genel Başkanı Rıdvan Kaya, bir açıklama yaparak Almanya'nın gazeteci Mansur'u 'derhal' serbest bırakması gerektiğini ve 'Sisi cuntası ile suç ortaklığını sonlandırması' gerektiğini kaydetti.
Özgür-Der'den konuyla ilgili olarak şu açıklama yapıldı:
"Almanya Gazeteci Ahmed Mansur’u Derhal Serbest Bırakmalı, Sisi Cuntası İle Suç Ortaklığını Sonlandırmalıdır!
Kısa bir süre önce darbeci Sisi’yi kırmızı halı sererek karşılayan Almanya, dün de hakkında cunta yargısınca verilmiş bir hapis kararını gerekçe gösterip Mısırlı gazeteci Ahmed Mansur’u tutuklayarak açık bir zulme imza atmıştır. El-Cezire Kanalının kıdemli çalışanlarından Ahmed Mansur’u Katar’a giderken Berlin havaalanında gözaltına alan ve Mısır mahkemesinin hapis cezasını gerekçe göstererek tutuklayan Alman devleti bu tutumuyla insan haklarını açıkça çiğnemiş, hukuksuzluğa alet olmuştur.
3 Temmuz 2013’te, seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi darbeyle devirerek el koyduğu Mısır’da Sisi cuntası tam 2 yıldır her türlü vahşeti sistematik bir biçimde işlemektedir. Bugün Mısır sadece İslami Hareket yanlıları için değil, darbeci dayatmaya doğrudan itiraz eden ya da muhalefet potansiyeli taşıyan her kesimden siyasetçi, gazeteci, ilim adamı ve geniş halk kitleleri için kelimenin büyük bir açık hava hapishanesi haline gelmiştir. Ve ne kadar üzüntü vericidir ki, darbecilerden hesap sorması gereken kimileri de gayet pervasızca bu zulme suç ortaklığı yapmaktadırlar.
Anlaşılan o ki, İslami harekete düşmanlık ortak paydasında her türlü zulüm odağıyla, darbecilerle, katillerle buluşmak Batılı güçler açısından bilinçli bir politik tutum halini almıştır. İslami hareketin ezilmesi, tasfiye edilmesi öncelikli tercih bellendiğinden bunu sağlayacak her türlü adım hukuk ilkelerine, insan haklarına uygun olup olmadığına bakılmaksızın gayet sevimli görünmektedir!
Ve neredeyse her sözlerine demokrasi, halk iradesi, özgürlükler vb. şiarlarla başlamalarına rağmen söz konusu bu güçler açısından darbecilerle samimi pozlar vermek, iktisadi-siyasi işbirliği yapmak hiç sorun teşkil etmemektedir. Mali menfaatler mevzu bahis olduğunda Batı’nın her türlü ilkeyi harcamaya hazır olduğuna dair dünya mazlumlarının geniş bir kesimince paylaşılan kanaat bir kere daha teyid edilmiştir.
El-Cezire çalışanı Mısırlı gazeteci Ahmed Mansur’un Almanya’da maruz kaldığı muamele hiçbir gerekçeyle savunulamayacak, tartışılamayacak boyutta bir hukuksuzluk, açık bir zulümdür. Bilinmelidir ki, zalim, vahşi Sisi cuntasına selam göndermekten başka bir şekilde izah edilmesi mümkün görünmeyen bu olayın üzerine, Alman Siemens firması ile Mısır devleti arasında kısa bir süre önce imzalanmış ve büyük meblağlara ulaşan ticari anlaşmanın gölgesi düşmüştür.
Alman devletini Mısır’daki darbe gerçeğine net biçimde tavır almaya, sistematik insan hakları ihlalleri olgusuyla yüzleşmeye davet ediyor; her gazeteci için onur sayılması gereken bir görevi yerine getirmekten, darbecileri ifşa etmekten başka bir suçu olmayan Ahmed Mansur’u acilen serbest bırakmaya çağırıyoruz."
Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der) Genel Başkanı Rıdvan Kaya, bir açıklama yaparak Almanya'nın gazeteci Mansur'u 'derhal' serbest bırakması gerektiğini ve 'Sisi cuntası ile suç ortaklığını sonlandırması' gerektiğini kaydetti.
Özgür-Der'den konuyla ilgili olarak şu açıklama yapıldı:
"Almanya Gazeteci Ahmed Mansur’u Derhal Serbest Bırakmalı, Sisi Cuntası İle Suç Ortaklığını Sonlandırmalıdır!
Kısa bir süre önce darbeci Sisi’yi kırmızı halı sererek karşılayan Almanya, dün de hakkında cunta yargısınca verilmiş bir hapis kararını gerekçe gösterip Mısırlı gazeteci Ahmed Mansur’u tutuklayarak açık bir zulme imza atmıştır. El-Cezire Kanalının kıdemli çalışanlarından Ahmed Mansur’u Katar’a giderken Berlin havaalanında gözaltına alan ve Mısır mahkemesinin hapis cezasını gerekçe göstererek tutuklayan Alman devleti bu tutumuyla insan haklarını açıkça çiğnemiş, hukuksuzluğa alet olmuştur.
3 Temmuz 2013’te, seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi darbeyle devirerek el koyduğu Mısır’da Sisi cuntası tam 2 yıldır her türlü vahşeti sistematik bir biçimde işlemektedir. Bugün Mısır sadece İslami Hareket yanlıları için değil, darbeci dayatmaya doğrudan itiraz eden ya da muhalefet potansiyeli taşıyan her kesimden siyasetçi, gazeteci, ilim adamı ve geniş halk kitleleri için kelimenin büyük bir açık hava hapishanesi haline gelmiştir. Ve ne kadar üzüntü vericidir ki, darbecilerden hesap sorması gereken kimileri de gayet pervasızca bu zulme suç ortaklığı yapmaktadırlar.
Anlaşılan o ki, İslami harekete düşmanlık ortak paydasında her türlü zulüm odağıyla, darbecilerle, katillerle buluşmak Batılı güçler açısından bilinçli bir politik tutum halini almıştır. İslami hareketin ezilmesi, tasfiye edilmesi öncelikli tercih bellendiğinden bunu sağlayacak her türlü adım hukuk ilkelerine, insan haklarına uygun olup olmadığına bakılmaksızın gayet sevimli görünmektedir!
Ve neredeyse her sözlerine demokrasi, halk iradesi, özgürlükler vb. şiarlarla başlamalarına rağmen söz konusu bu güçler açısından darbecilerle samimi pozlar vermek, iktisadi-siyasi işbirliği yapmak hiç sorun teşkil etmemektedir. Mali menfaatler mevzu bahis olduğunda Batı’nın her türlü ilkeyi harcamaya hazır olduğuna dair dünya mazlumlarının geniş bir kesimince paylaşılan kanaat bir kere daha teyid edilmiştir.
El-Cezire çalışanı Mısırlı gazeteci Ahmed Mansur’un Almanya’da maruz kaldığı muamele hiçbir gerekçeyle savunulamayacak, tartışılamayacak boyutta bir hukuksuzluk, açık bir zulümdür. Bilinmelidir ki, zalim, vahşi Sisi cuntasına selam göndermekten başka bir şekilde izah edilmesi mümkün görünmeyen bu olayın üzerine, Alman Siemens firması ile Mısır devleti arasında kısa bir süre önce imzalanmış ve büyük meblağlara ulaşan ticari anlaşmanın gölgesi düşmüştür.
Alman devletini Mısır’daki darbe gerçeğine net biçimde tavır almaya, sistematik insan hakları ihlalleri olgusuyla yüzleşmeye davet ediyor; her gazeteci için onur sayılması gereken bir görevi yerine getirmekten, darbecileri ifşa etmekten başka bir suçu olmayan Ahmed Mansur’u acilen serbest bırakmaya çağırıyoruz."