Almanya'da 'Kavgam' tartışması sürüyor!
Adolf Hitler'in otobiyografisini ve fikirlerini kaleme aldığı Kavgam kitabının Almanya'da 70 yıl aradan sonra raflarda yerini alması tartışılmaya devam ediyor.
Münih merkezli Çağdaş Tarih Enstitüsü (IFZ) tarafından, tarihçilerin bilimsel açıklamaları ve eleştirileri dahil edilerek hazırlanan Kavgam'ın 4000 adetlik ilk baskısı 8 Ocak'ta Almanya'da satışa sunulmuş ve yoğun talep görerek çok kısa sürede tükenmişti. 15 bin kişinin de ön sipariş verdiği kitabın önümüzdeki yıl elektronik versiyonunun okuyucuyla buluşacağı açıklanmıştı.
IFZ Sözcüsü Simone Paulmichl, AA’ya yaptığı açıklamada, kitabın basımına ve dağıtımına gelen siparişler doğrultusunda devam ettiklerini belirterek, “Kaç adet basılacağına ilişkin bir sınır belirlenmemişti. İhtiyaç doğrultusunda kitabı basmaya ve dağıtmaya devam edeceğiz. Şu ana kadar yaklaşık 9000 baskının dağıtımı tamamlandı” dedi.
Bavyera Eyaleti’nin kitap üzerindeki telif hakkı süresinin dolmasının ardından basılan kitabın, eleştirel ve bilimsel bir yayın olmanın da ötesinde, siyasi tarih eğitimine katkıda bulunmayı amaçladığını belirten Paulmichl, “Eleştirel ve bilimsel bir çalışmayla Hitler propagandasını engelleyen, ciddi bir alternatif sunmak istedik. Bu nedenle biz kitabı kendimiz basıyor, maliyetine satıyoruz. Böylelikle Hitler’in Kavgam kitabının ticari amaçlarla yeniden basılmasına karşı da net bir tutum ortaya koyuyoruz” şeklinde konuştu.
“Türkçe için talep var”
Kavgam’ın eleştirel baskısı hakkında bilim dünyasından çok olumlu yorumlar aldıklarını, medyada olumlu değerlendirmelerden büyük memnuniyet duyduklarını ifade eden IFZ sözcüsü, dünyanın çeşitli ülkelerinden çeviri için başvurular aldıklarını söyledi.
Paulmichl, “Türkiye dahil, çeşitli ülkelerden kitabın başka dillere çevirisi için çok sayıda talep aldık. Ancak henüz çevirilerle ilgili nasıl bir yol izleyeceğimizi kararlaştırmadık” dedi.
IFZ sözcüsü, 59 avrodan satışa sunulan ancak baskılarının tükenmesi nedeniyle kitapçılarda bulunamayan Kavgam’ın internetteki bazı satış platformlarında 375 avroya ulaşan fiyatlarla satışa sunulmasına tepki gösterdi.
Sözcü Paulmichl, “Alman yasaları internet satışları için de geçerli ve bu yasalar, mağaza fiyatlarından daha yüksek satışları yasaklıyor. Bu nedenle ilgili online satış mecraları, bu tür yasadışı girişimlere karşı kararlılıkla harekete geçiyor” şeklinde konuştu.
Kitabı satmayı reddedenler var
Kavgam’ın eleştirel baskısını kitapçılarda bulmak neredeyse imkânsız. Kitabın baskısının sınırlı sayıda yapılması ve sipariş alınarak dağıtılması buna en büyük sebep olarak gösteriliyor.
Ancak kitabı satmayı reddeden kitabevleri de var. Duisburg kentindeki en eski kitapçılardan Scheuermann Kitabevi'nin yöneticilerinden Elisabeth Evertz, ilkesel olarak kitabı satmama kararı aldıklarını ifade ederek, “Hitler’in düşüncelerinin yayılmasına katkı sağlamak istemiyorum” dedi.
Evertz, “Kanımca ilginin odağı kitabın eleştirel kısımları değil. İçinden geçtiğimiz bu gergin dönemde toplumu bir arada tutabilecek tek şey barışçıl bir ortak yaşamdır. Bu nedenle bu ideolojiye bu denli büyük ilgi gösterilmesini anlayışla karşılayamıyorum“ diye konuştu.
‘Demokrasi için tehdit değil’
Karlsruhe Teknoloji Enstitüsü Yakınçağ Tarihi Profesörü Rolf-Ulrich Kunze, Kavgam’ın eleştirel yeni baskısına olan ilginin, uzun yıllar boyunca bu nitelikte ve kapsamda bir bilimsel çalışma yapılmamış olmasından kaynaklandığını söyledi.
AA’nın sorularını yanıtlayan Prof. Kunze, Almanya’nın en prestijli araştırma enstitülerinden biri tarafından yapılan eleştirel baskının, Nazi dönemine ışık tuttuğunu, tarih ve siyaset eğitimi için ve ayrıca bu alana ilgi duyan herkes açısından büyük önem taşıdığını kaydetti.
Alman tarihçi, “Kitaba gösterilen bu ilgiye, demokrasiyi tehdit edecek nitelikte ve yeni bir Hitler kültünün sebep olmadığından eminim. Şayet satın alanlarının bir kısmında böyle bir niyet varsa bile, metni okumaları sayesinde çok kısa süre zarfında hayal kırıklığına, hüsrana uğrayacaklardır” dedi.
‘Dolapta kitli tutmak yanlış’
Prof. Kunze, Hitler’in ideolojisi ve dönemi ile ilgili efsanelerden en iyi korunma yolunun, yine kendi tarafından kaleme alınmış olan ve algısını ortaya koyduğu propaganda metninin kendisi olduğunu ifade ederken, “Kavgam’ın eleştirel baskısı, hem kitaba atfedilen önemi hem de yazar ile ilgili büyüyü şaşırtıcı bir hızla ve radikal bir şekilde sarsıyor. Kitabın dolapta kilitli tutulması halinde, aydınlanmaya yaptığı bu yadsınamaz katkı sağlanamaz” görüşüne yer verdi.
Almanya’daki aşırı sağcıların, bu kitabı güncel propagandalarında bir araç olarak kullanabileceklerine ihtimal vermediğini söyleyen Prof. Kunze “Okunamayacak kadar kötü yazılmış bu metin günümüzün sorunlarına yanıtlar vermiyor. Güncel değil, sıkıcı, histerik ve komplo teorileriyle dolu” ifadelerini kullandı.
Her türlü metin ve ifadenin kötü amaçlarla kullanılabileceğini, bunların bir kısmının haklı olarak cezalandırıldığını ifade eden Alman tarihçi, “Ancak bu ‘Kavgam’ ya da başka yayınların kamuya sunulmasını engellemek için bir argüman olarak kullanılmamalı. Bu özgür toplumlarda, siyasi değerler üzerinde görüşlerin açıklanması ve buna karşı argümanlar sunulması yoluyla kurulan iletişime uygun değil. Hitler’in gölgesinden korkmamalıyız, onunla meşgul olmalıyız” diye konuştu.
Prof. Kunze, “Ben Federal Almanya Cumhuriyeti’nin özgürlükçü demokratik ve açık toplumuna inanıyor, aşırı sağcıların günümüzdeki çabalarıyla başa çıkılabileceğine, toplumun gerekti yanıtı verebileceğine inanıyorum” dedi.
Prof. Kunze ayrıca Nazi dönemini anlamak için sadece Hitler ile meşgul olmanın yeterli olmadığına dikkati çekerek, “Çok daha önemli olan ‘Kavgam’ ile girilen yolda nasıl İkinci Dünya Savaşı ve imha kamplarına varıldığıdır. Kişi olarak Hitler’e odaklanılması, Hitler yönetimindeki Almanların rolüne odaklanılmasında dikkatleri dağıtıyor” görüşünü dile getirdi.
Kavgam kitabının yıllar sonra yeniden kitapçıların vitrinlerde yer almasına Yahudi kuruluşlarından gelen tepkileri yorumlayan Prof. Kunze, “Tarihçi kimliğim bir yana duygusal olarak kendilerini incitilmiş hissedenleri anlayabiliyorum. Onların yerinde olsaydım farklı hissetmezdim. Kurbanların tarihini korumak ve bununla yüzleşmek kalıcı görevimiz. Tıpkı Hitler yönetiminin mekanizmalarıyla ve Almanlarda gördüğü kabul ile yüzleşmek gibi. Eleştirileri anlamakla birlikte bu bir Yakın Çağ tarihçisi olarak görevimi yapmama engel olmamalı” ifadesini kullandı.
Hitler’in 1924-1926 yılları arasında kaleme aldığı Kavgam’ın ilk baskısı Temmuz 1925'te yapılmış, kitap 1944 yılına kadar 12 milyondan fazla basılmıştı. İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinin ardından kitabın telif haklarına sahip olan Bavyera Eyaleti, Nazi propagandası ve Yahudi karşıtlığı içermesi nedeniyle kitabın yeniden basılmasını engellemişti. Eyaletin kitap üzerindeki telif hakkının süresi 31 Aralık’ta doldu. Münih merkezli Çağdaş Tarih Enstitüsü (IFZ) ise tarihçilerin bilimsel açıklamalarını içeren Kavgam’ın eleştirel yeni baskısını 8 Ocak’ta piyasaya sunmuştu. Bu baskı, iki cilt, 27 bölüm ve bin 950 sayfadan oluşuyor.
IFZ Sözcüsü Simone Paulmichl, AA’ya yaptığı açıklamada, kitabın basımına ve dağıtımına gelen siparişler doğrultusunda devam ettiklerini belirterek, “Kaç adet basılacağına ilişkin bir sınır belirlenmemişti. İhtiyaç doğrultusunda kitabı basmaya ve dağıtmaya devam edeceğiz. Şu ana kadar yaklaşık 9000 baskının dağıtımı tamamlandı” dedi.
Bavyera Eyaleti’nin kitap üzerindeki telif hakkı süresinin dolmasının ardından basılan kitabın, eleştirel ve bilimsel bir yayın olmanın da ötesinde, siyasi tarih eğitimine katkıda bulunmayı amaçladığını belirten Paulmichl, “Eleştirel ve bilimsel bir çalışmayla Hitler propagandasını engelleyen, ciddi bir alternatif sunmak istedik. Bu nedenle biz kitabı kendimiz basıyor, maliyetine satıyoruz. Böylelikle Hitler’in Kavgam kitabının ticari amaçlarla yeniden basılmasına karşı da net bir tutum ortaya koyuyoruz” şeklinde konuştu.
“Türkçe için talep var”
Kavgam’ın eleştirel baskısı hakkında bilim dünyasından çok olumlu yorumlar aldıklarını, medyada olumlu değerlendirmelerden büyük memnuniyet duyduklarını ifade eden IFZ sözcüsü, dünyanın çeşitli ülkelerinden çeviri için başvurular aldıklarını söyledi.
Paulmichl, “Türkiye dahil, çeşitli ülkelerden kitabın başka dillere çevirisi için çok sayıda talep aldık. Ancak henüz çevirilerle ilgili nasıl bir yol izleyeceğimizi kararlaştırmadık” dedi.
IFZ sözcüsü, 59 avrodan satışa sunulan ancak baskılarının tükenmesi nedeniyle kitapçılarda bulunamayan Kavgam’ın internetteki bazı satış platformlarında 375 avroya ulaşan fiyatlarla satışa sunulmasına tepki gösterdi.
Sözcü Paulmichl, “Alman yasaları internet satışları için de geçerli ve bu yasalar, mağaza fiyatlarından daha yüksek satışları yasaklıyor. Bu nedenle ilgili online satış mecraları, bu tür yasadışı girişimlere karşı kararlılıkla harekete geçiyor” şeklinde konuştu.
Kitabı satmayı reddedenler var
Kavgam’ın eleştirel baskısını kitapçılarda bulmak neredeyse imkânsız. Kitabın baskısının sınırlı sayıda yapılması ve sipariş alınarak dağıtılması buna en büyük sebep olarak gösteriliyor.
Ancak kitabı satmayı reddeden kitabevleri de var. Duisburg kentindeki en eski kitapçılardan Scheuermann Kitabevi'nin yöneticilerinden Elisabeth Evertz, ilkesel olarak kitabı satmama kararı aldıklarını ifade ederek, “Hitler’in düşüncelerinin yayılmasına katkı sağlamak istemiyorum” dedi.
Evertz, “Kanımca ilginin odağı kitabın eleştirel kısımları değil. İçinden geçtiğimiz bu gergin dönemde toplumu bir arada tutabilecek tek şey barışçıl bir ortak yaşamdır. Bu nedenle bu ideolojiye bu denli büyük ilgi gösterilmesini anlayışla karşılayamıyorum“ diye konuştu.
‘Demokrasi için tehdit değil’
Karlsruhe Teknoloji Enstitüsü Yakınçağ Tarihi Profesörü Rolf-Ulrich Kunze, Kavgam’ın eleştirel yeni baskısına olan ilginin, uzun yıllar boyunca bu nitelikte ve kapsamda bir bilimsel çalışma yapılmamış olmasından kaynaklandığını söyledi.
AA’nın sorularını yanıtlayan Prof. Kunze, Almanya’nın en prestijli araştırma enstitülerinden biri tarafından yapılan eleştirel baskının, Nazi dönemine ışık tuttuğunu, tarih ve siyaset eğitimi için ve ayrıca bu alana ilgi duyan herkes açısından büyük önem taşıdığını kaydetti.
Alman tarihçi, “Kitaba gösterilen bu ilgiye, demokrasiyi tehdit edecek nitelikte ve yeni bir Hitler kültünün sebep olmadığından eminim. Şayet satın alanlarının bir kısmında böyle bir niyet varsa bile, metni okumaları sayesinde çok kısa süre zarfında hayal kırıklığına, hüsrana uğrayacaklardır” dedi.
‘Dolapta kitli tutmak yanlış’
Prof. Kunze, Hitler’in ideolojisi ve dönemi ile ilgili efsanelerden en iyi korunma yolunun, yine kendi tarafından kaleme alınmış olan ve algısını ortaya koyduğu propaganda metninin kendisi olduğunu ifade ederken, “Kavgam’ın eleştirel baskısı, hem kitaba atfedilen önemi hem de yazar ile ilgili büyüyü şaşırtıcı bir hızla ve radikal bir şekilde sarsıyor. Kitabın dolapta kilitli tutulması halinde, aydınlanmaya yaptığı bu yadsınamaz katkı sağlanamaz” görüşüne yer verdi.
Almanya’daki aşırı sağcıların, bu kitabı güncel propagandalarında bir araç olarak kullanabileceklerine ihtimal vermediğini söyleyen Prof. Kunze “Okunamayacak kadar kötü yazılmış bu metin günümüzün sorunlarına yanıtlar vermiyor. Güncel değil, sıkıcı, histerik ve komplo teorileriyle dolu” ifadelerini kullandı.
Her türlü metin ve ifadenin kötü amaçlarla kullanılabileceğini, bunların bir kısmının haklı olarak cezalandırıldığını ifade eden Alman tarihçi, “Ancak bu ‘Kavgam’ ya da başka yayınların kamuya sunulmasını engellemek için bir argüman olarak kullanılmamalı. Bu özgür toplumlarda, siyasi değerler üzerinde görüşlerin açıklanması ve buna karşı argümanlar sunulması yoluyla kurulan iletişime uygun değil. Hitler’in gölgesinden korkmamalıyız, onunla meşgul olmalıyız” diye konuştu.
Prof. Kunze, “Ben Federal Almanya Cumhuriyeti’nin özgürlükçü demokratik ve açık toplumuna inanıyor, aşırı sağcıların günümüzdeki çabalarıyla başa çıkılabileceğine, toplumun gerekti yanıtı verebileceğine inanıyorum” dedi.
Prof. Kunze ayrıca Nazi dönemini anlamak için sadece Hitler ile meşgul olmanın yeterli olmadığına dikkati çekerek, “Çok daha önemli olan ‘Kavgam’ ile girilen yolda nasıl İkinci Dünya Savaşı ve imha kamplarına varıldığıdır. Kişi olarak Hitler’e odaklanılması, Hitler yönetimindeki Almanların rolüne odaklanılmasında dikkatleri dağıtıyor” görüşünü dile getirdi.
Kavgam kitabının yıllar sonra yeniden kitapçıların vitrinlerde yer almasına Yahudi kuruluşlarından gelen tepkileri yorumlayan Prof. Kunze, “Tarihçi kimliğim bir yana duygusal olarak kendilerini incitilmiş hissedenleri anlayabiliyorum. Onların yerinde olsaydım farklı hissetmezdim. Kurbanların tarihini korumak ve bununla yüzleşmek kalıcı görevimiz. Tıpkı Hitler yönetiminin mekanizmalarıyla ve Almanlarda gördüğü kabul ile yüzleşmek gibi. Eleştirileri anlamakla birlikte bu bir Yakın Çağ tarihçisi olarak görevimi yapmama engel olmamalı” ifadesini kullandı.
Hitler’in 1924-1926 yılları arasında kaleme aldığı Kavgam’ın ilk baskısı Temmuz 1925'te yapılmış, kitap 1944 yılına kadar 12 milyondan fazla basılmıştı. İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinin ardından kitabın telif haklarına sahip olan Bavyera Eyaleti, Nazi propagandası ve Yahudi karşıtlığı içermesi nedeniyle kitabın yeniden basılmasını engellemişti. Eyaletin kitap üzerindeki telif hakkının süresi 31 Aralık’ta doldu. Münih merkezli Çağdaş Tarih Enstitüsü (IFZ) ise tarihçilerin bilimsel açıklamalarını içeren Kavgam’ın eleştirel yeni baskısını 8 Ocak’ta piyasaya sunmuştu. Bu baskı, iki cilt, 27 bölüm ve bin 950 sayfadan oluşuyor.