ALMAN MEDYASINDAN TÜRKİYE İÇİN KARA TABLO!
Alman medyasında Türk ekonomisinin “zorlu bir dönemle” karşı karşıya olduğu yorumları yapılıyor.
Son yıllardaki “parlak büyüme oranları ile göz kamaştıran” Türk ekonomisinin “zorlu bir dönemle” karşı karşıya olduğu yorumları yapılıyor. Alman medyası, Türk ekonomisinin “soğuma sinyalleri”ni verdiğini savunurken “Sermaye çıkışının yanı sıra Suriye’deki gelişmeler de beklentilerin kötümserleşmesine neden oluyor” görüşünü öne sürdü.
Deutsche Welle tarafından yayınlanan haber analizinde, Türkiye'de geleneksel olarak tasarruf oranlarının oldukça düşük olmasının özellikle sermaye arayışındaki şirketler için büyük bir sorun oluşturduğu belirtilirken ABD Merkez Bankası FED'in faiz oranlarının yükseltilebileceği sinyali vermesinin ardından, yabancı yatırımcıların kalkınmakta olan ülkelerden sermaye çekip, bunu daha güvenli bir liman olarak gördükleri ABD piyasasında değerlendirme eğiliminde olduklarına dikkat çekildi.
Haberde şöyle devam edildi:
“Bu yüzden, başta Türkiye olmak üzere gelişmekte olan piyasalardan hızlı bir şekilde sıcak para çıkıyor. Türk ekonomisine son yıllarda bahar havası yaşatan yabancı sermayenin ülkeden çıkışı Türk şirketlerini kara kara düşündürüyor.”
2003 yılından bu yana Türkiye'nin Gayri Safi Yurtiçi Hâsılası’nın rekor oranlarda arttığına, büyüme rakamlarının yüzde 10'a kadar yükseldiğine, uluslararası finans krizinin de Türk ekonomisindeki yükselişin önünü kesemediğine işaret edildikten sonra, 2012 yılında ise Türk ekonomisi yalnızca yüzde 2,2 oranında büyüme kaydettiği belirtildi.
SURİYE MUHALİFLERİNE 'AÇIK' DESTEK YATIRIMCIYI CAYDIRIYOR
“Bu seneki ekonomik performans da merakla bekleniyor” denildiği haberde, Türk hükümetinin de 2013 yılı için öngördüğü yüzde 4'lük büyüme hedefini yüzde 3,2'ye indirmek zorunda kaldığı anımsatıldı. Haberde şu savlar da dile getirildi:
“Öte yandan sermaye kaçışının yanı sıra Suriye'deki savaş ortamı da Türk ekonomisini zora sokuyor. Türk hükümetinin açık bir şekilde Suriyeli muhalifleri desteklemesi, potansiyel yatırımcıyı caydıran bir faktör olarak değerlendiriliyor.”