"ALLAH'A DUA EDECEĞİM!" ERTUĞRUL ÖZKÖK NİÇİN DUA EDECEK?

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök niçin dua edeceğini açıkladı.

13 Eylül; 1 numaralı bildiri

ÖNCEKİ gece uyuyamadım.

Önce, Ridley Scott’un “Blade Runner” adlı filmini, kim bilir kaçıncı defa seyrettim.

30 yıldır filmin sonundaki jeneriği ilk defa sonuna kadar seyrettiğim için, çok çarpıcı bir gerçeği de yeni öğrendim.
Filmin adı, “Beat Generation”un en ünlü simalarından Williams S. Burroughs’un kitabından alınmıştı.
Kapanışta onlara bir teşekkür varmış.
Sonra US Open’da Federerer’in yarı final maçını canlı olarak seyrettim.
Bir de düşündüm.
13 Eylül sonrasında yazacağım yazıların temel felsefesini çıkardım.
Herkes referandumda kullanacağı oyu açıkladı.
Ben de 13 Eylül kararlarımı açıklıyorum.
* * *
Ey okuyucum;
- 12 Eylül akşamı ister “Evet” çıksın, ister “Hayır”...
Ülkemin, gerçek, uzlaşmaya dayalı, tam demokratik, toplumun tamamını kucaklayacak bir anayasa yapılması için atılacak her samimi adıma destek vereceğim.
- 12 Eylül akşamı ister “Evet” çıksın, ister “Hayır”; hiç fark etmez; Ergenekon’daki gerçek darbe girişimlerinin yargılanmasına destek vereceğim; ama orada yapılan hukuk ihlallerine, insan hakları ihlallerine var gücümle karşı çıkmaya devam edeceğim.
- 12 Eylül akşamı ister “Evet” çıksın, ister “Hayır”;
Kanunsuz telefon dinlemelerine, insanlar ve kurumlar üzerinde kurulan faşizan baskılara karşı var gücümle mücadele etmeyi sürdüreceğim.
- 12 Eylül akşamı ister “Evet” çıksın, ister “Hayır”;
Askerlerin kendilerine çekidüzen vermeleri, demokrasi sınırları içinde kalmaları ve aralarındaki darbe meraklılarını temizlemeleri gerektiği yolunda yazılar yazacağım.
Ama askere karşı yapılan vicdansızlıklara, haksızlıklara, Türk ordusunun moralini bozacak her tür Goebbelsvari kara propagandaya da karşı çıkmaya devam edeceğim, ordumuzu bu konularda
savunacağım.
* * *
- 12 Eylül akşamı ister “Evet” çıksın, ister “Hayır”;
Demokrasiyi sadece kendilerinin “av sahası” olarak gören, başkalarına yapılan haksızlıkları görmezden gelen, bu süreci kıskandığı insanları tasfiye fırsatı olarak gören sözde aydın tipine, sözde gazeteciye karşı eleştirel tavrımı var gücümle sürdürmeye devam edeceğim.
- 12 Eylül akşamı ister “Evet” çıksın, ister “Hayır”;
Referandum kampanyası sırasında “Hayır” diyecek insanları “ruh hastası”, “ahlaksız”, “darbeci” diye etiketleyen, sözde “demokrat”, özde “faşist” zihniyeti teşhir etmeye var gücümle devam edeceğim.
- 12 Eylül akşamı, 1 tek oy farkla “Evet” çıksa da, 1 tek oy farkla “Hayır” çıksa da, sonucun meşru olduğunu savunacağım.
Ama bu referandumun Türk halkı arasına nifak soktuğu yolundaki görüşümü de anlatmaya devam edeceğim.
Bu nifakı ortadan kaldırmanın tek yolunun da, hepimizin gönlünden, kalbinden, canından, damarından “Evet” diyeceği bir uzlaşma anayasası yapılması olduğunu iddia edeceğim.
- 12 Eylül akşamı “Evet” çıksa da, “Hayır” çıksa da;
Türban ve Kürt sorununun çözülmesi için, herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini savunan yazılar yazmaya başlayacağım.
- 12 Eylül akşamı “Evet” çıksa da, “Hayır” çıksa da;
Bu kampanya sırasında tavrını da, performansını da çok sevdiğim Kılıçdaroğlu’na, “Bu iki sorunu çözmeye en fazla siz talip olun” diye önerilerde bulunacağım.
* * *
- 12 Eylül akşamı “Evet” çıkarsa;
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bu eveti, bugüne kadar uyguladığı otoriter ve baskıcı siyaseti daha da artırması için bir vize olarak görmemesi için Allah’a dua edeceğim.
- 12 Eylül akşamı “Hayır” çıkarsa;
Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’nin bu “Hayır”ı”, bugün bazılarının yaptığı gibi, “Gün bizimdir” deyip bir rövanş, bir intikam vizesi olarak görmemeleri için Allah’a dua edeceğim.
- 12 Eylül akşamı “Evet” de çıksa, “Hayır” da;
13 Eylül sabahına, herkesin içindeki öfkeleri, intikam duygularını, ötekini yok etme, sindirme, korkutma ihtiraslarını atıp, yeni bir sayfa açma arzusuyla başlaması için Allah’a dua edeceğim.
Benim 13 Eylül kararlarım budur.

Ertuğrul Özkök/Hürriyet