ALLAH SENİ DE BU MAHCUBİYETLE TERBİYE ETMESİN HİLAL'İM!

Habertürk'teki köşesine dönüş yapan Ece Temelkuran ilk yazısında kendisini PKK yandaşı olarak suçlayan Hilal Kaplan ve Nagehan Alçı'ya çattı.

Geçtiğimiz hafta önce Hilal Kaplan, ardından Nagehan Alçı tarafından "PKK yandaşı" olmakla itham edilen Ece Temelkuran, tatilde olduğu için bu suçlamalara Twitter’dan yanıt vermiş ancak son yazdığı "Gidiyorum, meydan sizindir" mesajı Habertürk’ten ayrılıyor şeklinde yorumlanınca yazılı bir açıklama yaparak 1 Ağustos’ta köşesinde olacağını belirtmişti.

Temelkuran, izin sonrası Habertürk’teki ilk yazısında kendisini eleştiren bütün isimlere topluca yanıt verdi.

"Herkesin keyfi yerinde" başlıklı yazısında Temelkuran Hilal Kaplan ve Nagehan Alçı’nın yanı sıra Perihan Mağden’e de sert çıktı. İşte o yazıdan bölümler:

"... Duymuşsunuzdur belki, Twitter’dan kan aradım ve ırkçılar rahat vermedi. "Kürtler versin kanı sana! Ermeniler versin!" diye çıktılar ortaya. Kürtler de Ermeniler de tıpkı insan olan herkes gibi vermek istediler kan. Hepsine bin kere teşekkür. Diğerlerinin de... Canları sağolsun. Umarım Allah onları böyle bir olayla terbiye etmez.
Yani tatilim böyle başladı. Böyle başlayan tatilin sonundan ne beklenir! Bir hanım yazarımız beni "Kandil Muhibi" ilan etti. Yazılarımı alt alta dizip "Öyleydi böyle oldu" falan gibi bir analize soyunmuş. Aynı yazının ilk bölümünde Nuray Mert’ten de söz etmiş. Nuray büyüklük gösterip kendini açıkladı, niye öyle anlaşılmaması gerektiğini anlattı. Ben o kadar büyüklük gösteremeyeceğim. Çünkü okuduğunu anlamamakla açıklanamayan bu durumun ancak kötü niyetle açıklanabileceğini düşünüyorum. İşin tuhaf tarafı, hanım yazarımızın kendine ait bir kötü niyet bile değil. Yazısının başında bunların Perihan Mağden’in fikirleri olduğunu da söylemiş.
Memlekette kan gövdeyi götürürken, Kürt meselesinde ciddi krizler yaşanırken, her gün kadınlar öldürülürken, ülke siyaseten hallaç pamuğu gibi atılırken hiçbir şey yazmayıp sonra da "dayanamayıp yazdığı" konu Survivor Taner olan bir yazarı, kimse kusura bakmasın, ciddiye alacak değilim. Demokrasi mücahidi hanım yazarımıza da ayrıca teşekkürü borç bilirim: Kendisinin militarist, statükocu, Kemalist ve ırkçı epey okuru varmış, hepsi beni hakaret ve tehdit yağmuruna tuttular. Herhalde demokrasi, insan hakları ve özgürlük yolunda verdiği bu hizmet hiç unutulmayacaktır. Son bir uyarı: Perihan’ın gazına gelip benden özür dileyenlerin sayısı epey fazladır, Allah seni de bu mahcubiyetle terbiye etmesin Hilal’im.

...

GÜLERKEN GÜLERKEN...
Tatil böyle bitecek derken başka bir genç hanım yazarımız işe el attı.
Nagehan hanımlar beni PKK yandaşı olmakla suçladı. Beni tanıyan veya yazılarımı okuyan herkes buna kargalarla birlikte gülecektir elbette. Ama bugünlerde gülüp geçilecek suçlamalar insanları hapse artırabiliyor. Ahmet Şık ve Nedim Şener’in Ergenekon bağlantısı iddiasına hangimiz gülmedik!
Petek Dinçöz’ün "Arım Balım Peteğim" programına çıkıp "Kocam benim yanımda başkasına bakarsa ne yaparım?" gibi sorulan ciddiyetle cevaplayabilen ama Ahmet Şık’a meslektaşım demekten utanan bu genç hanımefendiyi de ciddiye alamıyorum. Ama dediğim gibi bu günler öyle günler ki ciddiye almadığımız birçok şey tüm ciddiyetiyle gerçekleşebiliyor. O yüzden birçok insan, "Sakın ciddiye alıp da bunlarla ilgili yazı yazma" demesine rağmen yazıyorum. ..."

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ