ALİ KIRCA'YA ARKADAŞ KIYAĞI, SERPİL AKILLIOĞLU'NA İSE VİCDANSIZLIK MI YAPILDI?
Atv Haber Spikeri Ali Kırca skandalında 'arkadaşımıza zor gününde yardımcı olalım' diyerek anlayış gösteren ama TRT Başkan Danışmanı Serpil Akıllıoğlu polise ifade vermeye çağrılınca 'utanılacak suç' diye iftira atan tüm gazeteciler...Bu yazı size...
Medyadan zarar gören vatandaşı şimdi daha iyi anlıyorum. Lütfen arkaya doğru yaslanıp yavaş ve sakin şekilde iki kez okuyun. Serpil Akıllıoğlu'nun çok kibar bir üslupla kaleme aldığı açıklamayı www.jurnalturk. com sitesinde okuduktan sonra düşünmeye başladım.
Aklıma ilk gelen 'Bu ülke bitmiş. Böyle medyası olduğu sürece de ne yaparsan yapsın düzelmez. Ne politikası, ne sporu, ne iş hayatı hiçbir zaman çağdaş düzeyde olamaz. Ahlaksı zlık daha da artar' diye düşündüm. Serpil Akıllıoğlu müthiş haksızlığa uğramış bir Türk vatandaşı idi.
Bırakın TV'ci filan olmasını. Ama ona bunu yapan meslektaşları idi. Daha doğrusu yazılı basındaki gazeteciler. Polisin hiç suçu yoktu tam tersi çok yardı mcı olmuştu. Hele hakim ve savcılar... Akıllıoğlu'nun yarasına çok küçük de olsa merhem olmayı düşünürken internet posta kutumdaki mektup yardımıma koştu. Olayı bundan daha güzel bir şey anlatamazdı. Mektup aynen şöyle. Tek harfini bile değiştirmeden iletiyorum.
*** 'Hello, aisiklar. Thursday, September 2, 2006,3:1:13 PM, you wrote:
Selam.Nasılsın.Neden aramıyorsun beni. Seni özledim, canim!!! En yakin zaman seni gorusmek istiyorum. Beni resimler ne zaman gönderecek misin? Ara beni.Bekliyorum.
*** Merhaba canim. Ben iyim sağ ol. Senin telefon kayboldum, üzülüyorum Benim numara 232 5586884 Ara beni
Bu benim resimler. Best regards, kzeren mailto:kzeren@superonline. com'
Daha önce de buna benzer pek çok mektup geldi. İlk günler saf saf 'Kimmiş?' diye açardım. Sonra tuzak olduğunu anladım. Tele kızların, telefon sapıklarının siteleri... Resmen para tuzaklağı... Bir zamanlar da çıplak kadın fotograşarı gelirdi. Tam yazı yazarken karşına gelen ahlaksız bir fotoğraf... Kim gönderir, neden gönderir, ne ister belli değil... Her internet abonesi bunları bilir, iyi kötü başına böyle bir şey gelmiştir. Bu gerçeklerin ışığında Serpil Akıllıoğ- lu'nun yaşadıklarını düşünün veya değerlendirin... Benim aklıma sadece şu geliyor, Türk medyası gerçekten iki yüzlü...
Ali Kırca'ya yaptığı arkadaş kıyağının yüzde birini bile Akıllı oğlu'na göstermedi. Başına gelenleri yazmak bile istemiyorum. Gereksiz yere kafanız karışacak. Polis ifade vermeye davet etmiş. Gerekli işlemler iki saatte bitmiş. Hakim karşısına bile çıkmadan dosya kapanmış. Ama bu basit ve haksız olay gazetelere nasıl yansıdı?
Akıllıoğlu 70'li yıllarda TRT'de 'İşte Cumartesi' programı ile ilk canlı yayını hazırlayıp gerçekleştiren yapımcıdır. TRT'de daha sonra TV Daire Başkanı da oldu, TRT Genel Müdür Vekili de. Özel kanallarda Kanal 6 ve Star TV'nin Genel Müdürlüğü'nü yaptı. Yüzlerce TV programcısı, yönetmen ve spiker yetiştirdi. Eşi Ayşe de pek çok diziye, programa yapımcı olarak imzasını attı. Kızı Ceren halen NTV'de haber spikeri...
O sadece iddiayı haber diye gazeteye koyarken hiç mi vicdanınız sızlamadı? Belli ki birilerinin Serpil Akıllıoğlu ile geçmişten kalma hesabı var. Ya kıskanıyordu ya işini yaptıramadı ya da yanında hep kompleks içinde ezildi. Yazık hem de çok yazık.
Aklıma ilk gelen 'Bu ülke bitmiş. Böyle medyası olduğu sürece de ne yaparsan yapsın düzelmez. Ne politikası, ne sporu, ne iş hayatı hiçbir zaman çağdaş düzeyde olamaz. Ahlaksı zlık daha da artar' diye düşündüm. Serpil Akıllıoğlu müthiş haksızlığa uğramış bir Türk vatandaşı idi.
Bırakın TV'ci filan olmasını. Ama ona bunu yapan meslektaşları idi. Daha doğrusu yazılı basındaki gazeteciler. Polisin hiç suçu yoktu tam tersi çok yardı mcı olmuştu. Hele hakim ve savcılar... Akıllıoğlu'nun yarasına çok küçük de olsa merhem olmayı düşünürken internet posta kutumdaki mektup yardımıma koştu. Olayı bundan daha güzel bir şey anlatamazdı. Mektup aynen şöyle. Tek harfini bile değiştirmeden iletiyorum.
*** 'Hello, aisiklar. Thursday, September 2, 2006,3:1:13 PM, you wrote:
Selam.Nasılsın.Neden aramıyorsun beni. Seni özledim, canim!!! En yakin zaman seni gorusmek istiyorum. Beni resimler ne zaman gönderecek misin? Ara beni.Bekliyorum.
*** Merhaba canim. Ben iyim sağ ol. Senin telefon kayboldum, üzülüyorum Benim numara 232 5586884 Ara beni
Bu benim resimler. Best regards, kzeren mailto:kzeren@superonline. com'
Daha önce de buna benzer pek çok mektup geldi. İlk günler saf saf 'Kimmiş?' diye açardım. Sonra tuzak olduğunu anladım. Tele kızların, telefon sapıklarının siteleri... Resmen para tuzaklağı... Bir zamanlar da çıplak kadın fotograşarı gelirdi. Tam yazı yazarken karşına gelen ahlaksız bir fotoğraf... Kim gönderir, neden gönderir, ne ister belli değil... Her internet abonesi bunları bilir, iyi kötü başına böyle bir şey gelmiştir. Bu gerçeklerin ışığında Serpil Akıllıoğ- lu'nun yaşadıklarını düşünün veya değerlendirin... Benim aklıma sadece şu geliyor, Türk medyası gerçekten iki yüzlü...
Ali Kırca'ya yaptığı arkadaş kıyağının yüzde birini bile Akıllı oğlu'na göstermedi. Başına gelenleri yazmak bile istemiyorum. Gereksiz yere kafanız karışacak. Polis ifade vermeye davet etmiş. Gerekli işlemler iki saatte bitmiş. Hakim karşısına bile çıkmadan dosya kapanmış. Ama bu basit ve haksız olay gazetelere nasıl yansıdı?
Akıllıoğlu 70'li yıllarda TRT'de 'İşte Cumartesi' programı ile ilk canlı yayını hazırlayıp gerçekleştiren yapımcıdır. TRT'de daha sonra TV Daire Başkanı da oldu, TRT Genel Müdür Vekili de. Özel kanallarda Kanal 6 ve Star TV'nin Genel Müdürlüğü'nü yaptı. Yüzlerce TV programcısı, yönetmen ve spiker yetiştirdi. Eşi Ayşe de pek çok diziye, programa yapımcı olarak imzasını attı. Kızı Ceren halen NTV'de haber spikeri...
O sadece iddiayı haber diye gazeteye koyarken hiç mi vicdanınız sızlamadı? Belli ki birilerinin Serpil Akıllıoğlu ile geçmişten kalma hesabı var. Ya kıskanıyordu ya işini yaptıramadı ya da yanında hep kompleks içinde ezildi. Yazık hem de çok yazık.