Ali Babacan, Erdoğan'ın Soros ile kaç kez görüştüğünü açıkladı: "En az bir tanesinde ben vardım"
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın George Soros ile geçmişte yaptığı görüşmeleri açıkladı.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Halk TV'de soruları yanıtladı. DEVA Partisi'nin yayınladığı 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı videosu için Babacan, “Kucaklayıcı bir siyaset anlayışının çok önemli olduğunu vurgulamaya çalıştık. Birleştiren, buluşturan, farklılıkları zenginlik kabul edip, ülkenin meşru demokratik siyaset zemininde sorunlarına çözüm üretmesi ve yeni bir Türkiye'nin yarınlarının arayışı, böyle okumak mümkün” diye konuştu.
“AKM AÇILIŞINA ÇAĞRILDIM”
Babacan, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açılışını yaptığı Atatürk Kültür Merkezi açılış törenine çağrıldığını açıklayarak, “Kültür ve Turizm Bakanlığı beni davet etti. Ancak benim de bir başka programım vardı. Biz davet edildik ama katılamadık” dedi.
“HASTALIKLI YAKLAŞIMLAR”
Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın grup toplantısında izlettiği ‘linç videosu' için, “Türkiye'de şu an siyasal şiddet var” dedi. Babacan, Erdoğan'ın videoyu izlettirmesini, “Zihin dünyalarında ne dolaşıyor bilmek çok zor. Ne olursa olsun bunlar hastalıklı yaklaşımlar” diye yorumladı.
ERDOĞAN'IN SOROS İLE GÖRÜŞMELERİNİ TEK TEK ANLATTI
Babacan, Erdoğan'ın geçmiş dönemde George Soros ile yaptığı görüşmeleri de tek tek anlattı. Erdoğan ile Soros’un defalarca görüştüğünü ve Erdoğan'ın Türkiye'ye yatırım talebinde bulunduğunu belirten Babacan, o görüşmeleri şöyle anlattı:
Sayın Erdoğan'ın Soros ile en az 2-3 defa yüz yüze görüşmüşlüğü var. En az bir tanesinde ben vardım. Yüz yüze konuştu, Türkiye'ye yatırım için davet ettiği, Türkiye'ye daha çok finansman getirmesiyle ilgili. Tema buydu.
‘Türkiye'ye yatırım yapın, Türkiye'de daha çok iş yapın' türü görüşmeler bunlar. Bir yatırımcı ve iş insanı olarak, o dönemlerde pek çok uluslararası yatırımcıyla yapılan görüşme gibi Soros'la da görüşmeler oldu. En az bir tanesinde ben vardım.
“O GÜN İŞİNE GELİYORDU”
O gün öyle, bugün böyle. İktidarın ve Sayın Erdoğan'ın tutumunda bir tutarlılık aramayın. O gün işine öyle geliyordu, bugün işine böyle geliyor. Hesap soran falan da yok.
Bu tutarsızlıkları hatırlatmadıktan sonra daha pervasız bir siyaset yapılabiliyor. Kitlelerin hafızası balık hafızasıdır. Bugün geçerli akçe hangisi, hangi söylem gider, bir hafta da olsa insanların dikkatini nereye çekebiliriz diye söyleyip geçiyor.
2002 yılında çekilen kendisinin de yer aldığı fotoğraf hakkında konuşan Babacan, “Hükümet kurulduktan sonra Kasım 2002'deki bir fotoğraf. Ben ekonomi bakanıydım. Rahmetli Kemal Unakıtan, Abdüllatif Şener ve Erdoğan vardı. O günlerde bu tür görüşmeleri çok yapıyorduk. Türkiye'nin yerli veya uluslararası sermaye ve yatırıma çok ihtiyacı vardı. Türkiye'ye sermaye getirecek kim var kim yoksa yoğun görüşmeler yapılıyordu. Bu görüşmeler Türkiye'de de yurt dışında da yapılıyordu” ifadelerini kullandı.
“FOTOĞRAF KARESİ ALINMAYAN GÖRÜŞMELER DE VAR”
Davos'taki görüşme içinse Babacan, “O görüşme trafiğinde böyle bir görüşme yapılmıştı. Benim olmadığım, fotoğraf karesi alınmayan görüşmeleri de oldu” dedi.
“OSMAN KAVALA'NIN DOSYASINDA SUÇ UNSURU YOK”
Osman Kavala'nın tutukluluğu hakkında konuşan Babacan, şunları söyledi.
Osman Kavala ile ilgili konu gerçekten bir hukuk garabeti. Soruşturma safhasında gizli soruşturmayla yürüyen konular birden bire ortadan çıkıyor ama konu yargıya taşındığı anda dosyalara ulaşmak mümkün.
Ulaşılan dosyalarda bizim arkadaşlarımızın gördüğü, delile dayanan bir suç unsuru yok. 3 ayrı konu var. Gezi olaylarıyla ilgili var ve oradan beraat etti. Beraat ettiği gün hiç kimsenin bilmediği dosyadan tutuklandı. Arkasından ‘Bu casusluk yapmış' dendi.
Böyle iddialar. Açığa çıkan, bizim arkadaşlarımızın incelediği dosyaların hiçbirisinde bir suç unsuru yok. Bunu hem kendi Anayasa Mahkememiz hem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de tespit etmiş durumda. ‘Burada suç unsuru taşıyan bir şey yok dolayısıyla derhal beraat edilmesi lazım' diye. Burada bir şahsi inatlaşma var. Başka bir şey değil.
Sayın Erdoğan, bir şekilde bu kişinin serbest bırakılmasını istemiyor. O istemediği için serbest bırakılmıyor. Bunun çok yönlü zararı var Türkiye'ye. Bu olay devam ettiği sürece Türkiye bir hukuk devletidir diyemiyorsunuz.
“ERDOĞAN TÜM İŞ DÜNYASINA MESAJ VERİYOR”
Babacan, Kavala'nın tutukluğuyla Erdoğan'ın tüm iş dünyasına mesaj verdiğini savundu. Babacan, bu konuda şöyle konuştu:
Bir kişi üzerinden bütün iş dünyamıza, bütün düşünürlerimize, bütün sivil toplumumuza bir mesaj veriyor. ‘Bak kardeşim, benim canım sıkılırsa böyle insanı içeri attırırım, kim ne derse desin de çıkartmam' mesajı veriyor.
Bir kişi üzerinden sisteme mesaj veriyor, bir bakıma korku salıyor. Bir tane görünür vaka herkeste o korku iklimini oluşturuyor. İş dünyası da, ‘Biz en iyisi ayağımızı denk alalım, onu kızdıracak bir şey söylemeyelim' diyor. Ekonomiyi mahvettiler. Siz yine de iş dünyasından güçlü bir ses duyabiliyor musunuz?