ALİ ATIF BİR ÜÇÜNÜ DE TOPA TUTTU; "BU ALAYCILIK SİZİ ÖLDÜRECEK!"

Uğur Dündar, Müjdat Gezen ve Yılmaz Özdil'e Bugün yazarı Ali Atıf Bir'den ilginç uyarı..

Bu alaycılık sizi öldürecek!

Müjdat Gezen'in AK Parti'ye oy veren % 47'ye aptal demek istediği yayının videosunu tekrar tekrar izledim.

Uğur Dündar, Müjdat Gezen ve Yılmaz Özdil AK Parti seçmenine çakıp bir de acayip eğleniyorlar. Bir aşağılama, bir kendinden eminlik, bir alaycılık sormayın gitsin...

Sanırsınız ki hepsi birer Nobel ödülü sahibi ya da iPad gibi yararlı bir şey icat etmişler ya da Oscar ödüllü birer oyuncu...

Emin olun bu saydıklarımdan herhangi biri, bu üç alaycı insan kadar kendi insanını hor görmez, alay etmez!

Hatta hiç etmezler çünkü kendilerini aşmışlar ve hayata karşı farkındalıkları vardır.

CHP'yi, sözde laikçi kesimi, cumhuriyetçileri, ulusalcıları bitiren, küçülten, ufaltan ise hep bu alaycı yaklaşım, aşağılama...

Bu karşı cephe akıl tutulması içinde kendisini üstün ırk olarak görüyor...

Kimden? AK Partili olarak algıladığı badem bıyıklıdan, türbanlıdan...

Niçin badem bıyıklı ve türbanlı aşağılanıyor?

Çünkü onlar İslamcı.

Çünkü onlar namaz kılıyor.

Çünkü onlar Kur'an öğreniyor.

Çünkü onlar içki içmiyor.

Çünkü onlar şeriat istiyor.

Çünkü onlar...

Çünkü onlar...

Çünkü onlar...

Bir kendinize bakın ya...

Bir kendinize...

Siz "Elhamdülillah Müslüman"sınız!

Onlar İslamcı öyle mi?

Onlar onlar diye diye...

Alay ede ede...

Üstün ırkız diye diye...

İnsanlıktan çıktınız...

Marjinalleştiniz...

Badem bıyıklı ile türbanlının sizden daha modern, sizden daha özgürlükçü bir partileri var.

Hatta badem bıyıklı ve türbanlı olmayana bile çekici geliyor ve gidiyor oyunu oraya veriyor.

Siz ise daraldıkça daralıyorsunuz...

Tedavi olun...

Gerçekten...

1) "Badem bıyıklı insanlar dindar olabilirler ama kötü işe yaramaz, cahil, şeraitçi insanlar değillerdir" diye...

2) "Türbanlılar dindar olabilirler ama öcü, hamamböceği, karafatma değillerdir" diye...

3) "Ak Parti sadece bir çuval kömüre oy verenlerin partisi değildir" diye...

Her madde için beş seans terapinin yeteceğini sanıyorum.

Beş seansın tek yetmeyeceği konu ise askerin kağıttan kaplan olduğu konusu.

Demokrasilerde barış zamanlarında askerin kağıttan kaplan olması gerektiğine inanmanız için sanırım bir yıl tedavi gerekiyor. Hem de ilaçlı...

Benden uyarması...

Ali Atıf Bir / www.bugun.com.tr