Ali Atıf Bir rektör oldu, Cem Küçük bozuldu: Murat Ülker'i akla davet ediyorum!
Star Gazetesi yazarı Cem Küçük köşe yazısında hedefine İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörlüğü görevine getirilen Bugün köşe yazarı Ali Atıf Bir'i oturttu.
İstanbul Şehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Murat Ülker tarafından rektörlüğe getirilmesinin ardından Akın İpek’e ait Bugün gazetesindeki köşesini kapatan Prof. Ali Atıf Bir’in bu göreve atanmasını eleştiren Star yazarı Cem Küçük, Bir’e “paralel örgütün yardakçısı” dedi. Küçük yazısında “Daha önce yaptıkları sebebiyle takdir ettiğim Murat Ülker’i akla ve mantığa davet ediyorum” ifadelerine yer verdi.
Yeni Akit Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Hasan Karakaya da dünkü yazısında Ali Atıf Bir’in rektörlüğe atanmasıyla ilgili “Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ‘manevi kurucu’ olduğu bir üniversiteye ‘rektör’ olarak Ali Atıf Bir nasıl getiriliyor?.. Peki, Ali Atıf Bir kim? En son işi, ‘Fetullah Gülen sevdalısı Akın İpek'in gazetesinde yazı, televizyonunda program yapan bir adam!’ Elbette ‘Paralelci’ değil!.. Ama, nasıl ki; ‘Ağanın ekmeğini yiyen, ağanın kılıcını sallar’mış; Ali Atıf Bir de; gerek ‘yazı’larında, gerek ‘twit’lerinde ‘Paralel'in kılıcı’nı sallamış!..” demişti.
Cem Küçük'ün Star gazetesinde bugün yayımlanan yazısı şöyle:
Aydın Doğan ve tetikçileri Ahmet Hakan’a saldırı olayını benim üzerime yıkmak için adeta kuduruyor. Çünkü ben Aydın Doğan’ın aşil topuğunu bilen bir adamım. O aşil topuğu Aydın Doğan’ın en çok korktuğu olaydır. İşte o yüzden organize biçimde beni susturmak için tetikçilerine talimatlar yağdırıyor. Özellikle bizim grubun dikkatini dağıtmak için önce Akif Beki’ye sonra da baş tetikçisi Ertuğrul Özkök’e yazılar yazdırdı. Ahmet Hakan gibi olmak için yanıp tutuşan Akif Beki aslında Doğan’a tetikçilik yaptığı o yazısıyla manevi anlamda intihar etmiş oldu. Bizim son derece dikkatle takip ettiğimiz 22 kurşun suikasti soruşturmasını akamete uğratmak için kendince oyunlar yapmaya kalkıyorlar. O soruşturma sonunda işin nerelere uzanacağını biliyorlar çünkü. Ahmet Hakan’ın dayak yemesiyle aynı olay değil o suikast teşebbüsü. Sen anlıyorsun dediğimi Aydın Doğan...
Aydın Doğan’a tetikçileri yetmedi, kendisi açıklama yaptı. O açıklamayı dikkatle izlediğinizde benim yazacaklarımdan ve açıklayacağım belgelerden duyduğu korku yüzüne yansıyordu 80’lik yaşlı kurdun. Ne yaparsanız yap benden kurtulamazsın Aydın Doğan. Beni kendine köle yaptığın sahte İslamcılarla karıştırma. Ben Halid Bin Velid’in yılmaz ve yıkılmaz duruşunu örnek alan bir Müslümanım. Aydın Doğan ile beraber o belgede imzası bulunan Ertuğrul Özkök de Samsonite bavul soruşturmasından kurtulamaz. Borsada işlem gören bir şirketin hissedarlarını dolandırmak, katalog suç kapsamında tutuklu yargılanmayı gerektiren bir suçtur. Yeni dönemde ister AK Parti tek başına iktidar olsun ister koalisyonun büyük ortağı olsun senin nerede olacağın belli Özkök. Sen artık yok hükmündesin. Borsa dolandırıcılığı ağır bir suçtur ve burada gazetecilik değil dolandırıcılık söz konusudur.
Ahmet Hakan’ın dayak yemesi olayını da kendinize kalkan yapamazsınız. Zaten mafyamatik tiplerle tuhaf ilişkileri olan Ahmet Hakan’ın bu olayının nereden kaynaklandığını da bu dayak soruşturması sürecinde öğreneceğiz. Saldırıdan bir hafta önce bir suç örgütü liderinin adamlarıyla Ahmet Hakan buluştu mu buluşmadı mı öğreneceğiz. Ahmet Hakan tarafından paraları çalındığı mahkeme kararıyla belgeli olan Halim Aydın’ı bir mafya lideri niye aradı? Bir mafya lideri hangi yoz ilişkiler ağı ile Ahmet Hakan adına Halim Aydın’ı arıyor? Beni de savcılığın ifadeye çağırmasını temin ettiğinize göre ben de elimde belgelerle ve yeni tanıklarla soruşturmayı genişlettireceğim. Kendi minik aklınızca beni korkutacaksınız ha? Elimdeki tüm belgeleri savcılığa sunacağım ve Ahmet Hakan’ın mafyamatik ilişkileri de sorgulanacak. Ahmet Hakan’ın mafya zihniyetinden farksız bir tip olduğu aslında Cem Uzan’a hitap eden twitlerinden de açık ve nettir...
Öte yandan akademi camiasında da tuhaf şeyler oluyor. Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun kurucu başkanı olduğu İstanbul Şehir Üniversitesi’ne paralel örgütün yardakçısı Ali Atıf Bir, Murat Ülker tarafından rektör olarak atanmak istendi. Bu korkunç bir olaydır ve Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’na büyük saygısızlıktır. Daha önce yaptıkları sebebiyle takdir ettiğim Murat Ülker’i akla ve mantığa davet ediyorum. Bilim ve Sanat Vakfı gibi çok kıymetli bir kurumun rektörü nasıl Ali Atıf Bir olur? Buna Başbakanımız da BSV yöneticileri izin vermez veremez. Akademi dünyasında hiçbir saygınlığı olmayan Ali Atıf Bir 17 Aralık sürecinde Türk devletine karşı paralel devletin yanında saf tuttu. Tüm bu yazılar Fethullahçı gazetenin arşivlerinde duruyor. Öte yandan YÖK Başkanı Yekta Saraç da isterse bu skandal atamayı durdurabilir. Bu işin bahanesi yok. YÖK kanununu ek 5. maddesi açık ve nettir. Eğer YÖK ile ilgili vakıf üniversitesine atanan rektörden hoşnut olmazsa bunu ifade ederek o kişinin rektörlüğünü işleme koymayabilir. Oysa akademi çevrelerinde konuşulan şey Yekta Saraç’ın bizzat Murat Ülker’e paralel yapı destekçisi Ali Atıf Bir’i tavsiye ettiği yönündedir. Dahası Yekta Saraç’ın başında olduğu YÖK, FETÖ kontrolündeki İpek Üniversitesi’ne bu sezon yeni bölümler açması ve daha çok öğrenci alması için izin de vermiştir. Yasadışı suç örgütüne bağlı olduğu bilinen bir üniversitenin daha çok palazlanmasını sağlamaya çalışmak ne anlama gelir Yekta Saraç? Akın İpek yurtdışında kaçak yaşıyor ama üniversitesi YÖK tarafından palazlandırılıyor. İpek’in başdanışmanı Ali Atıf Bir de Ahmet Davutoğlu’nun üniversitesine rektör olmaya kalkıyor. Eğer bu rezaletlerin olmasına izin veriyorsak hepimize yazıklar olsun...
Yeni Akit Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Hasan Karakaya da dünkü yazısında Ali Atıf Bir’in rektörlüğe atanmasıyla ilgili “Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ‘manevi kurucu’ olduğu bir üniversiteye ‘rektör’ olarak Ali Atıf Bir nasıl getiriliyor?.. Peki, Ali Atıf Bir kim? En son işi, ‘Fetullah Gülen sevdalısı Akın İpek'in gazetesinde yazı, televizyonunda program yapan bir adam!’ Elbette ‘Paralelci’ değil!.. Ama, nasıl ki; ‘Ağanın ekmeğini yiyen, ağanın kılıcını sallar’mış; Ali Atıf Bir de; gerek ‘yazı’larında, gerek ‘twit’lerinde ‘Paralel'in kılıcı’nı sallamış!..” demişti.
Cem Küçük'ün Star gazetesinde bugün yayımlanan yazısı şöyle:
Aydın Doğan ve tetikçileri Ahmet Hakan’a saldırı olayını benim üzerime yıkmak için adeta kuduruyor. Çünkü ben Aydın Doğan’ın aşil topuğunu bilen bir adamım. O aşil topuğu Aydın Doğan’ın en çok korktuğu olaydır. İşte o yüzden organize biçimde beni susturmak için tetikçilerine talimatlar yağdırıyor. Özellikle bizim grubun dikkatini dağıtmak için önce Akif Beki’ye sonra da baş tetikçisi Ertuğrul Özkök’e yazılar yazdırdı. Ahmet Hakan gibi olmak için yanıp tutuşan Akif Beki aslında Doğan’a tetikçilik yaptığı o yazısıyla manevi anlamda intihar etmiş oldu. Bizim son derece dikkatle takip ettiğimiz 22 kurşun suikasti soruşturmasını akamete uğratmak için kendince oyunlar yapmaya kalkıyorlar. O soruşturma sonunda işin nerelere uzanacağını biliyorlar çünkü. Ahmet Hakan’ın dayak yemesiyle aynı olay değil o suikast teşebbüsü. Sen anlıyorsun dediğimi Aydın Doğan...
Aydın Doğan’a tetikçileri yetmedi, kendisi açıklama yaptı. O açıklamayı dikkatle izlediğinizde benim yazacaklarımdan ve açıklayacağım belgelerden duyduğu korku yüzüne yansıyordu 80’lik yaşlı kurdun. Ne yaparsanız yap benden kurtulamazsın Aydın Doğan. Beni kendine köle yaptığın sahte İslamcılarla karıştırma. Ben Halid Bin Velid’in yılmaz ve yıkılmaz duruşunu örnek alan bir Müslümanım. Aydın Doğan ile beraber o belgede imzası bulunan Ertuğrul Özkök de Samsonite bavul soruşturmasından kurtulamaz. Borsada işlem gören bir şirketin hissedarlarını dolandırmak, katalog suç kapsamında tutuklu yargılanmayı gerektiren bir suçtur. Yeni dönemde ister AK Parti tek başına iktidar olsun ister koalisyonun büyük ortağı olsun senin nerede olacağın belli Özkök. Sen artık yok hükmündesin. Borsa dolandırıcılığı ağır bir suçtur ve burada gazetecilik değil dolandırıcılık söz konusudur.
Ahmet Hakan’ın dayak yemesi olayını da kendinize kalkan yapamazsınız. Zaten mafyamatik tiplerle tuhaf ilişkileri olan Ahmet Hakan’ın bu olayının nereden kaynaklandığını da bu dayak soruşturması sürecinde öğreneceğiz. Saldırıdan bir hafta önce bir suç örgütü liderinin adamlarıyla Ahmet Hakan buluştu mu buluşmadı mı öğreneceğiz. Ahmet Hakan tarafından paraları çalındığı mahkeme kararıyla belgeli olan Halim Aydın’ı bir mafya lideri niye aradı? Bir mafya lideri hangi yoz ilişkiler ağı ile Ahmet Hakan adına Halim Aydın’ı arıyor? Beni de savcılığın ifadeye çağırmasını temin ettiğinize göre ben de elimde belgelerle ve yeni tanıklarla soruşturmayı genişlettireceğim. Kendi minik aklınızca beni korkutacaksınız ha? Elimdeki tüm belgeleri savcılığa sunacağım ve Ahmet Hakan’ın mafyamatik ilişkileri de sorgulanacak. Ahmet Hakan’ın mafya zihniyetinden farksız bir tip olduğu aslında Cem Uzan’a hitap eden twitlerinden de açık ve nettir...
Öte yandan akademi camiasında da tuhaf şeyler oluyor. Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun kurucu başkanı olduğu İstanbul Şehir Üniversitesi’ne paralel örgütün yardakçısı Ali Atıf Bir, Murat Ülker tarafından rektör olarak atanmak istendi. Bu korkunç bir olaydır ve Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’na büyük saygısızlıktır. Daha önce yaptıkları sebebiyle takdir ettiğim Murat Ülker’i akla ve mantığa davet ediyorum. Bilim ve Sanat Vakfı gibi çok kıymetli bir kurumun rektörü nasıl Ali Atıf Bir olur? Buna Başbakanımız da BSV yöneticileri izin vermez veremez. Akademi dünyasında hiçbir saygınlığı olmayan Ali Atıf Bir 17 Aralık sürecinde Türk devletine karşı paralel devletin yanında saf tuttu. Tüm bu yazılar Fethullahçı gazetenin arşivlerinde duruyor. Öte yandan YÖK Başkanı Yekta Saraç da isterse bu skandal atamayı durdurabilir. Bu işin bahanesi yok. YÖK kanununu ek 5. maddesi açık ve nettir. Eğer YÖK ile ilgili vakıf üniversitesine atanan rektörden hoşnut olmazsa bunu ifade ederek o kişinin rektörlüğünü işleme koymayabilir. Oysa akademi çevrelerinde konuşulan şey Yekta Saraç’ın bizzat Murat Ülker’e paralel yapı destekçisi Ali Atıf Bir’i tavsiye ettiği yönündedir. Dahası Yekta Saraç’ın başında olduğu YÖK, FETÖ kontrolündeki İpek Üniversitesi’ne bu sezon yeni bölümler açması ve daha çok öğrenci alması için izin de vermiştir. Yasadışı suç örgütüne bağlı olduğu bilinen bir üniversitenin daha çok palazlanmasını sağlamaya çalışmak ne anlama gelir Yekta Saraç? Akın İpek yurtdışında kaçak yaşıyor ama üniversitesi YÖK tarafından palazlandırılıyor. İpek’in başdanışmanı Ali Atıf Bir de Ahmet Davutoğlu’nun üniversitesine rektör olmaya kalkıyor. Eğer bu rezaletlerin olmasına izin veriyorsak hepimize yazıklar olsun...