Al Jazeera Türk'ten flaş iddia! Savcılık ses kayıtlarının imhasını istedi!
Savcılığın 25 Aralık operasyonuyla ilgili Emniyet'e yazı gönderdiği ve 15 Aralık sonrası 'telefon dinleme, iletişim tespiti ve fiziki takip işlemlerinin sonlandırılarak imha edilmesini' istediği öne sürüldü.
Savcı Muammer Akkaş’ın başlattığı ve Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın da ifade verdiği 25 Aralık yolsuzluk soruşturması ile ilgili önemli bir iddia gündeme geldi. Al Jazeera Türk'ten Selahattin Günday'ın haberine göre 8 Ocak tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şube Müdürlüğü’ne gönderilen yazıda, 25 Aralık soruşturması için polis fezlekesinin 15 Aralık tarihinde savcılığa gönderildiğine dikkat çekildi ve “mahkeme kararlarına istinaden yapılan telefon dinleme, iletişim tespiti ve fiziki takip işlemlerinin 15/12/2013 tarihi itibariyle sonlandırılarak imha işlemlerinin Başsavcılığımız nezaretinde yapılması” ifadesi kullanıldı.
Haberde belgede Cumhuriyet Savcıları İsmail Uçar, İrfan Fidan ve Murat Çağlak’ın imzalarının olduğu belirtildi.
Al Jazeera Türk, konuyla ilgili hukukçuların görüşlerine de yer verdi. Hukukçu Dr. Naim Karakaya, fezlekenin hukuki bir temeli olmadığını belirterek, “Fezleke polis tarafından hazırlanan bir özettir. İddianameye benzemez.” dedi.
Savcıların fezlekeden sonraki çalışmaların imha edilmesi yönündeki yazısının doğru olmadığını söyleyen Karakaya, “CMK’nın 137. maddesine göre delillerin suçla ilgisi yoksa veya takipsizlik kararı verilecekse imha edilebilir. Ayrıca ek fezlekeler de gönderilebilir emniyet tarafından.“ dedi.
Avukat Hüseyin Ersöz ise fezlekenin ardından emniyetin çalışmalarına devam edemeyeceğini ve “imha talebinin” doğru olduğunu bildirdi. Avukat Ersöz, dinleme-izleme gibi çalışmaların fezlekeden sonra devam etmesi için, savcılığın yeni bir soruşturma numarası ile soruşturma başlatması gerektiğini belirtti.
Haberde belgede Cumhuriyet Savcıları İsmail Uçar, İrfan Fidan ve Murat Çağlak’ın imzalarının olduğu belirtildi.
Al Jazeera Türk, konuyla ilgili hukukçuların görüşlerine de yer verdi. Hukukçu Dr. Naim Karakaya, fezlekenin hukuki bir temeli olmadığını belirterek, “Fezleke polis tarafından hazırlanan bir özettir. İddianameye benzemez.” dedi.
Savcıların fezlekeden sonraki çalışmaların imha edilmesi yönündeki yazısının doğru olmadığını söyleyen Karakaya, “CMK’nın 137. maddesine göre delillerin suçla ilgisi yoksa veya takipsizlik kararı verilecekse imha edilebilir. Ayrıca ek fezlekeler de gönderilebilir emniyet tarafından.“ dedi.
Avukat Hüseyin Ersöz ise fezlekenin ardından emniyetin çalışmalarına devam edemeyeceğini ve “imha talebinin” doğru olduğunu bildirdi. Avukat Ersöz, dinleme-izleme gibi çalışmaların fezlekeden sonra devam etmesi için, savcılığın yeni bir soruşturma numarası ile soruşturma başlatması gerektiğini belirtti.