Günlerdir “Yazmayayım, değmez” diyorum ama bugünkü tweetinden sonra yazmak farz oldu:
Hulki Cevizoğlu’ndan söz ediyorum. Hani şu “kibir abidesi” dönek arkadaştan…
Dün “gurur” notu düşerek bir tweet paylaşmış ve iktidarın seçime malzeme ettiği “iş”lerden birisi olan yeni helikopter motorunu övmüş… Çok anlarmış, yıllarca helikopter pilotluğu yapmış gibi!
Peki; neden ihtiyaç duymuş buna?
Çünkü kendisi düne kadar “AKP” dediği ve “AK”lığını tartışmalı bulduğu partiden milletvekili adayı oldu.
Hem de İstanbul 1. Bölge altıncı sıradan…
Yani seçilmesi garanti bir yerden!
*
Gece yarısı başlayıp sabaha kadar süren Ceviz Kabuğu isimli programıyla tanıdığımız bu arkadaş, bildiğiniz gibi siyasete girmek için yıllarca çırpınıp durdu.
22 Temmuz 2007 Türkiye Genel Seçimleri’nde Ankara 1. Bölge’den bağımsız milletvekili adayı oldu ama büyük bir hayal kırıklığına uğradı. Popülaritesine güvenerek almayı tahmin ettiği oyların yüzde 10’una bile ulaşamadı.
Bu hüsran onu yıldırmadı. 23 Kasım 2009 tarihinde Demokratik Sol Halk Partisi’ni (DSHP) kurdu ve kurucu Genel Başkanı oldu, ancak yine umduğu ilgiyi göremeyince gemiyi 39 günde terk etti.
Ardından 2011 Türkiye Genel Seçimleri’nde CHP’den aday adayı oldu. Aday gösterilmeyince yeniden Ankara 1. Bölge’den bağımsız milletvekili adayı oldu. Yine hüsrana uğradı.
Yenilen pehlivan güreşe doymaz derler ya, bu arkadaşın aktif siyasete girme isteği de bitmedi.
Bu kez Haziran 2015 Türkiye Genel Seçimleri’nde Vatan Partisi’nden İzmir 1. Bölge milletvekili adayı oldu. Yine kaybetti.
*
Sonra baktı ki “muhalif” olmakla seçim zaferi kazanamıyor, o da birden bire “u dönüşü” yapanlar kervanına katıldı. Kadrolu konuk konuşmacı olarak iş bulabildiği bazı izlenmeyen TV kanallarında kendisini milletvekili adayı yapmayan CHP’ye verdi, veriştirdi.
AKP karşıtlığını bıraktı, profosyonel CHP karşıtı oldu.
Kendisine inanan, güvenen ve ilgiyle izleyen Atatürkçü vatandaşları kızdırmaya ve hatta nefretlerini toplamaya başladı.
Atatürkçülerin nefretini topladıkça da AKP’lilerin ve Erdoğan’ın sempatisini kazandı.
İktidarın yaptığı her işi övdü.
Antidemokratik uygulamaları bir kez bile olsun eleştirmedi.
Yoksullaşmayı, ekonomik krizi, hatta depremdeki ataleti bile görmezden geldi.
Suratına yapmacık bir gülücük ekleyerek, tüm muhaliflerle aklınca dalga geçip durdu.
*
Sonuçta da istediğine ulaşmış gibi görünüyor.
Bir aydan daha kısa bir süre sonra büyük bir ihtimalle hayallerine kavuşacak ve “milletvekili” olacak.
Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve AKP’nin yönetim kadrosunu şimdiden uyarıyorum:
Bu arkadaş, çok kısa bir sürede sizi de satar!
Bugüne kadar kibiri, egosu ve hırsı yüzünden oradan oraya savrulup durdu, yine savrulur!
Çıkar gördüğü ceviz kabuğunun içine yuva yapar!
Sakın ona güvenip sırrınızı falan paylaşmayın, hiç çekinmez arkadan vurur…
Nereden mi biliyorum?
Dedim ya… Yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır!