Akit yazarı Dilipak, Zaman gazetesine el konulmasını istedi!
Akit yazarı Abdurrahman Dilipak yazısında Zaman gazetesine el konulmasını gerektiğini yazdı.
Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen Zaman gazetesinin 25 bin bayi satışı olduğunu, ancak tirajı 650 bin göstererek resmi ilan aldığını söyleyen Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, "FETÖ diye bankalara, şirketlere el koyuyorsanız Zaman’a el konulmamasının bir mantığı yok. Hatta bu durum hayali bir tiraj üzerinden FETÖ’nün propaganda bültenine kamu kaynaklarından resmi ilan yolu ile para aktarılıyor gibi bir anlama gelecektir" dedi.
Dilipak, yazısında "Belki de Zaman’ın tirajlarını kontrollü olarak aşağı çekmeleri bu yüzdendir.. Zaman’da tiraj artışı örgütün yeni bir operasyon hazırlığı anlamına geliyordu. Bu anlamda tiraj kaybetmeye başlamaları eski planları askıya aldıkları anlamına da gelebilir. Çünkü evdeki hesaplar çarşıya uymadı ve planlar geri tepti" ifadelerine yer verdi.
Dilipak, 1995 yılında Gülen cemaatinin kurumsal yüzü olarak bilinen Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın verdiği Hoşgörü Ödülü'nü almıştı. Dilipak, 17-25 Aralık operasyonlarından 3 ay sonra (21 Mart 2014) kaleme aldığı yazıda "1995’de bize bu hoşgörü ödülünü vermişler.. 19 yıl sonra bugün, bu hoşgörü ödülünü reddediyorum.. Bugün, ne ben onları hoşgörüyorum, ne de onlar beni" demişti.
Abdurrahman Dilipak'ın Yeni Akit gazetesinin bugünkü (2 Mart 2016) nüshasında yayımlanan yazısı şöyle:
Son haftanın tirajlarını gördünüz mü bilmiyorum.. Media cephesinde yeni bir durum yok diyeceğim ama, var. Pazartesi günü Bugün ve Millet gazeteleri yayın hayatına veda etti, Koza İpek grubundaki Bugün ve Kanal Türk ile birlikte.. Bu iki gazetenin toplamda 30.000 tiraj kaydı vardı. Bir hafta sonrası için, daha ilk günden 30.000 kayıp var.
Bu haftanın toplam kaybı 18.850. 24 gazete toplam 33.000 tiraj kaybetmiş. 21 gazete ise, 15.000 tiraj artırmış. En büyük tiraj kaybı 10.352 ile Vahdet’te, 2. sırada 5.717 ile Zaman, 3. sırada 4.957 ile Korkusuz var. 4. sırada 3.346 ile Sözcü. 5. sırada Hürriyet 2.963 tiraj kaybetmiş.
En fazla tiraj artıran ise Posta, 4.516. Spor gazeteleri dışında 1.000’den fazla tiraj artıran tek Cumhuriyet var. Can olayına rağmen Cumhuriyet’in artışı 2.212 de kalmış.
Zaman bir ara arkası arkasında tiraj artışı gösteriyordu, son haftalarda yeniden arkası arkasına düşüş gösteriyor.. Toplam tiraj yeni yılla birlikte 4 milyonun altına indi ve bir daha da belini doğrultamadı.
Şimdi beklenen Zaman’ın bundan sonra ne olacağı. Zaman’a el konulacağı haberleri tiraj kaybının asıl sebebi olabilir.. Aslında 25.000 civarında bayi satışı var. Ama 650.000 tiraj gösteriyorlar. Ve bu rakam üzerinden resmi ilan alıyorlar. FETÖ diye bankalara, şirketlere el koyuyorsanız Zaman’a el konulmamasının bir mantığı yok. Hatta bu durum hayali bir tiraj üzerinden FETÖ’nün propaganda bültenine kamu kaynaklarından resmi ilan yolu ile para aktarılıyor gibi bir anlama gelecektir..
Belki de Zaman’ın tirajlarını kontrollü olarak aşağı çekmeleri bu yüzdendir.. Zaman’da tiraj artışı örgütün yeni bir operasyon hazırlığı anlamına geliyordu. Bu anlamda tiraj kaybetmeye başlamaları eski planları askıya aldıkları anlamına da gelebilir. Çünkü evdeki hesaplar çarşıya uymadı ve planlar geri tepti.
Star Media grubundan 160 kadar işten çıkarma haberleri geliyor.. Bugün ve Millet’ten de ciddi anlamda işten çıkarmalar oldu. Bugün tv ve Kanal Türk’ten de işten çıkartılanlar var. Çalışanlar açısından tatsız bir hafta.. Zaman’a da el konursa, zaten tiraj 25.000 seviyesine gerileyecek olursa ciddi bir işten çıkartma da burada olacaktır. Yani çalışanlar için hiç de içaçıcı bir durum değil bu.
Tirajların genel sıralaması ilginç bir hal aldı. 648.000 tirajla Zaman 1. sırada. Zaman nerede ise kendinden sonraki iki gazetenin tirajina eşit. Hürriyet, Posta, Sabah 300.000’lik grubta. Sözcü 200.000’lik grubta. 11 gazete 100.000’lik. 5 gazete 50-100.000 arası. 25-50.000 arası 6 gazete, 10-25.000 arası 7 gazete. 5.000-10.000 arası 6 gazete. Ulusal basın dediğiniz gazetelerin çetelesi böyle.. 5.000 ve altı 7 gazete var. En düşüğü 1169 tirajlı.
Benim iddiam belli. 3.967.926’lık tirajın 967.926’lık kısmı hayali. Kalan 3 milyonun 1 milyonu kamu alımı, 1 milyonu kurumsal alım ve promosyon, sadece 1 milyon gerçek tiraj var. Bu da aslında basının tükendiğini gösteren bir durum. Yani ölmüşüz de ağlayanımız yok.. Yazılı basın can çekişirken internet mediası ve sosyal media yükselişte.. Bu arada yeni bir media geliyor. Avatar mediası geliyor, yeni media çok farklı olacak. Mesela POI Media ya da Immersive Media, olayın içine dalacaksınız. Yeni Translater programları ile dünya mediası ile iç içe geçmiş yeni bir media ile tanışacaksınız. Hele 4.5’a alışın, 5 ile birlikte her şey değişecek, gazete, dergi, kitap, cep telefonu, bilgisayar, hepsi..
Önümüzdeki haftanın tiraj raporlarını merakla bekliyorum.. Aslında devlet; ister BİK, ister tüketici hakları açısından, ister maliye açısından konuyu azıcık incelemeye alsa media dünyasında deprem yaşanır.
Hep ulusal basından söz ediyorum da yerel mediada da işler aslında çok da yolunda ve temiz değil. Basın temiz toplum ve temiz siyasetten söz ediyor da aslında biz biraz da kendimize baksak, hiç fena olmayacak..
Bizim media hâlâ olayın farkında değil. Ne hukuk, ne kamu, ne altyapı, ne de toplum, STK, üniversiteler ve iş alemi olarak bu yeni duruma hazırız.
Haber vereyim, bu işler ilanihaye böyle gitmez. Bir yerde patlar. O zaman daha ağır bir bedel öder media. Bu işi sektör ve kamu otoriteleri birlikte verecekleri bir kararla hukuki ve ahlaki bir zemine oturtabilir.
Eski hal muhal, ya yeni hal, ya izmihlal.
Selâm ve dua ile.
Dilipak, yazısında "Belki de Zaman’ın tirajlarını kontrollü olarak aşağı çekmeleri bu yüzdendir.. Zaman’da tiraj artışı örgütün yeni bir operasyon hazırlığı anlamına geliyordu. Bu anlamda tiraj kaybetmeye başlamaları eski planları askıya aldıkları anlamına da gelebilir. Çünkü evdeki hesaplar çarşıya uymadı ve planlar geri tepti" ifadelerine yer verdi.
Dilipak, 1995 yılında Gülen cemaatinin kurumsal yüzü olarak bilinen Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın verdiği Hoşgörü Ödülü'nü almıştı. Dilipak, 17-25 Aralık operasyonlarından 3 ay sonra (21 Mart 2014) kaleme aldığı yazıda "1995’de bize bu hoşgörü ödülünü vermişler.. 19 yıl sonra bugün, bu hoşgörü ödülünü reddediyorum.. Bugün, ne ben onları hoşgörüyorum, ne de onlar beni" demişti.
Abdurrahman Dilipak'ın Yeni Akit gazetesinin bugünkü (2 Mart 2016) nüshasında yayımlanan yazısı şöyle:
Son haftanın tirajlarını gördünüz mü bilmiyorum.. Media cephesinde yeni bir durum yok diyeceğim ama, var. Pazartesi günü Bugün ve Millet gazeteleri yayın hayatına veda etti, Koza İpek grubundaki Bugün ve Kanal Türk ile birlikte.. Bu iki gazetenin toplamda 30.000 tiraj kaydı vardı. Bir hafta sonrası için, daha ilk günden 30.000 kayıp var.
Bu haftanın toplam kaybı 18.850. 24 gazete toplam 33.000 tiraj kaybetmiş. 21 gazete ise, 15.000 tiraj artırmış. En büyük tiraj kaybı 10.352 ile Vahdet’te, 2. sırada 5.717 ile Zaman, 3. sırada 4.957 ile Korkusuz var. 4. sırada 3.346 ile Sözcü. 5. sırada Hürriyet 2.963 tiraj kaybetmiş.
En fazla tiraj artıran ise Posta, 4.516. Spor gazeteleri dışında 1.000’den fazla tiraj artıran tek Cumhuriyet var. Can olayına rağmen Cumhuriyet’in artışı 2.212 de kalmış.
Zaman bir ara arkası arkasında tiraj artışı gösteriyordu, son haftalarda yeniden arkası arkasına düşüş gösteriyor.. Toplam tiraj yeni yılla birlikte 4 milyonun altına indi ve bir daha da belini doğrultamadı.
Şimdi beklenen Zaman’ın bundan sonra ne olacağı. Zaman’a el konulacağı haberleri tiraj kaybının asıl sebebi olabilir.. Aslında 25.000 civarında bayi satışı var. Ama 650.000 tiraj gösteriyorlar. Ve bu rakam üzerinden resmi ilan alıyorlar. FETÖ diye bankalara, şirketlere el koyuyorsanız Zaman’a el konulmamasının bir mantığı yok. Hatta bu durum hayali bir tiraj üzerinden FETÖ’nün propaganda bültenine kamu kaynaklarından resmi ilan yolu ile para aktarılıyor gibi bir anlama gelecektir..
Belki de Zaman’ın tirajlarını kontrollü olarak aşağı çekmeleri bu yüzdendir.. Zaman’da tiraj artışı örgütün yeni bir operasyon hazırlığı anlamına geliyordu. Bu anlamda tiraj kaybetmeye başlamaları eski planları askıya aldıkları anlamına da gelebilir. Çünkü evdeki hesaplar çarşıya uymadı ve planlar geri tepti.
Star Media grubundan 160 kadar işten çıkarma haberleri geliyor.. Bugün ve Millet’ten de ciddi anlamda işten çıkarmalar oldu. Bugün tv ve Kanal Türk’ten de işten çıkartılanlar var. Çalışanlar açısından tatsız bir hafta.. Zaman’a da el konursa, zaten tiraj 25.000 seviyesine gerileyecek olursa ciddi bir işten çıkartma da burada olacaktır. Yani çalışanlar için hiç de içaçıcı bir durum değil bu.
Tirajların genel sıralaması ilginç bir hal aldı. 648.000 tirajla Zaman 1. sırada. Zaman nerede ise kendinden sonraki iki gazetenin tirajina eşit. Hürriyet, Posta, Sabah 300.000’lik grubta. Sözcü 200.000’lik grubta. 11 gazete 100.000’lik. 5 gazete 50-100.000 arası. 25-50.000 arası 6 gazete, 10-25.000 arası 7 gazete. 5.000-10.000 arası 6 gazete. Ulusal basın dediğiniz gazetelerin çetelesi böyle.. 5.000 ve altı 7 gazete var. En düşüğü 1169 tirajlı.
Benim iddiam belli. 3.967.926’lık tirajın 967.926’lık kısmı hayali. Kalan 3 milyonun 1 milyonu kamu alımı, 1 milyonu kurumsal alım ve promosyon, sadece 1 milyon gerçek tiraj var. Bu da aslında basının tükendiğini gösteren bir durum. Yani ölmüşüz de ağlayanımız yok.. Yazılı basın can çekişirken internet mediası ve sosyal media yükselişte.. Bu arada yeni bir media geliyor. Avatar mediası geliyor, yeni media çok farklı olacak. Mesela POI Media ya da Immersive Media, olayın içine dalacaksınız. Yeni Translater programları ile dünya mediası ile iç içe geçmiş yeni bir media ile tanışacaksınız. Hele 4.5’a alışın, 5 ile birlikte her şey değişecek, gazete, dergi, kitap, cep telefonu, bilgisayar, hepsi..
Önümüzdeki haftanın tiraj raporlarını merakla bekliyorum.. Aslında devlet; ister BİK, ister tüketici hakları açısından, ister maliye açısından konuyu azıcık incelemeye alsa media dünyasında deprem yaşanır.
Hep ulusal basından söz ediyorum da yerel mediada da işler aslında çok da yolunda ve temiz değil. Basın temiz toplum ve temiz siyasetten söz ediyor da aslında biz biraz da kendimize baksak, hiç fena olmayacak..
Bizim media hâlâ olayın farkında değil. Ne hukuk, ne kamu, ne altyapı, ne de toplum, STK, üniversiteler ve iş alemi olarak bu yeni duruma hazırız.
Haber vereyim, bu işler ilanihaye böyle gitmez. Bir yerde patlar. O zaman daha ağır bir bedel öder media. Bu işi sektör ve kamu otoriteleri birlikte verecekleri bir kararla hukuki ve ahlaki bir zemine oturtabilir.
Eski hal muhal, ya yeni hal, ya izmihlal.
Selâm ve dua ile.