"AKİF BEKİ İLE MUSTAFA KARAALİOĞLU'NA ACIYARAK GÜLÜMSEDİM!.."
AK Parti'nin 3. Olağan Kongresi'ni salondan izleyen Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, izlenimlerini köşe yazısına taşıdı.Hakan neden Akif Beki ile Mustafa Karaalioğlu'na acıdı? İşte Ahmet Hakan'ın gözüyle AK Parti kongresi...
Biraz uzaktan kongre notları
SAHNE - Neo-klasik bir yaklaşımla oluşturulmuş Selçuklu figürleri ve turuncunun hâkimiyeti... Ben bu tuhaf sentezle hangi mesajın verilmek istendiğini pek anlayamadım. Ancak sahnenin uzaktan görünüşünün hafiften totaliter bir yapı imajını verdiğini rahatlıkla söyleyebilirim.
KONUŞMA - Sanırım Başbakan Erdoğan, hitabet sanatında biraz Deniz Baykal´a benzemeye başladı... Uzun konuşuyor ve tekrara düşüyor... Şöyle ki: Konuşmayı dinlerken bir ara çıktım, yemek yedim, "twitter"da üç-beş mesaj salladım ve döndüm... Yeniden konuşmaya dikkat kesilince kendimi hiç fasıla vermemiş gibi hissetmeyeyim mi?
NİYET - Türkiye´de artık niyetler, zikredilmesi sakıncalı isimlerin anılmasıyla açığa vurulur oldu... Ahmet Kaya, Said-i Nursi, Nâzım Hikmet, Cem Karaca gibi isimleri aynı anda selamladığınız anda hem sempatik, hem de zararsız bir mesaj vermiş oluyorsunuz... Bakalım Mahir, Ulaş, İbrahim Kaypakkaya, Metin Yüksel gibi isimlerin üzerinden de niyetlerin açığa vurulduğu günler gelecek mi?
SLOGAN - 23 Nisan sloganı gibi bir slogan bulmuşlar: "Biz Birlikte Türkiye´yiz...". Heyecanlandırmıyor, şevkle söyleme iştahı uyandırmıyor, galeyan hali yaratmıyor, sarsmıyor... Ne demişler? Heyecan gidince mantık gelir...
ŞİİR - Sanırım Başbakan Erdoğan, zindan günlerinin hiç ama hiç unutulmamasını istiyor... İşte bakın konuşmasının bu seferki "şiir" bölümünde Necip Fazıl´ın "Zindandan Mehmet´e Mektup" şiirinin pek bilinmeyen dizelerini mırıldandı... Eskiden ezbere bilirdim bu şiiri... Uzun zamandan beri okumamıştım... Erdoğan okurken tekrar etmeye çalıştım... Evet, evet... Unutmamışım...
YORUMCULAR - Akif Beki ile Mustafa Karaalioğlu Başbakan´ın konuşmasını yorumluyorlardı... "İnsan eksiklikleriyle insandır" ilkesini sanırım duymamış olacaklar ki, her ikisi de konuşmada küçük bir kusurcuk bile bulamadılar... Acıyarak gülümsedim tabii...
EKâBİR - Artık AK Parti´nin de ekâbirleri var... Nükhet Hanım, Necati Bey, Suat kardeş... Hepsi ama hepsi kıvanç ve -Ahmet Necdet Sezer´in tabiriyle- gönenç içindeydi... Egemen Bağış gururlu, Dengir Fırat mağrur, Suat Kılıç çalışkan, Taner Yıldız memnun görünüyordu... "Tek adam" olayının içselleştirilmesi sanırım böyle bir şey...
AÇILIM - Yorumcular, "Çok önemli bir konuşmaydı... Başbakan açılımın ne olduğunu açıkladı..." falan demediler mi? Kafayı yiyecektim... Ne yani Yunus´tan iki dize, Mevlana´dan bir dörtlük, âşık Veysel´den bir türkü... Beklediğiniz açıklama bu muydu? Madem Yunus ve Mevlana ile olay çözülecekti, 30 yıldır neden kan döküldü ki?
SEYİRCİ - Ne yalan söyleyeyim: Beşiktaş taraftarı ile AK Parti taraftarı acayip benziyor... Üç ay önce gittiğim Beşiktaş maçında tribünlerdeki senkronizasyondan etkilenmiş, Beşiktaşlı olmuştum... Kongredeki taraftar yaratıcılığı beni o kadar etkiledi ki, az kalsın AK Partili oluyordum...
Ahmet Hakan/HÜRRİYET
SAHNE - Neo-klasik bir yaklaşımla oluşturulmuş Selçuklu figürleri ve turuncunun hâkimiyeti... Ben bu tuhaf sentezle hangi mesajın verilmek istendiğini pek anlayamadım. Ancak sahnenin uzaktan görünüşünün hafiften totaliter bir yapı imajını verdiğini rahatlıkla söyleyebilirim.
KONUŞMA - Sanırım Başbakan Erdoğan, hitabet sanatında biraz Deniz Baykal´a benzemeye başladı... Uzun konuşuyor ve tekrara düşüyor... Şöyle ki: Konuşmayı dinlerken bir ara çıktım, yemek yedim, "twitter"da üç-beş mesaj salladım ve döndüm... Yeniden konuşmaya dikkat kesilince kendimi hiç fasıla vermemiş gibi hissetmeyeyim mi?
NİYET - Türkiye´de artık niyetler, zikredilmesi sakıncalı isimlerin anılmasıyla açığa vurulur oldu... Ahmet Kaya, Said-i Nursi, Nâzım Hikmet, Cem Karaca gibi isimleri aynı anda selamladığınız anda hem sempatik, hem de zararsız bir mesaj vermiş oluyorsunuz... Bakalım Mahir, Ulaş, İbrahim Kaypakkaya, Metin Yüksel gibi isimlerin üzerinden de niyetlerin açığa vurulduğu günler gelecek mi?
SLOGAN - 23 Nisan sloganı gibi bir slogan bulmuşlar: "Biz Birlikte Türkiye´yiz...". Heyecanlandırmıyor, şevkle söyleme iştahı uyandırmıyor, galeyan hali yaratmıyor, sarsmıyor... Ne demişler? Heyecan gidince mantık gelir...
ŞİİR - Sanırım Başbakan Erdoğan, zindan günlerinin hiç ama hiç unutulmamasını istiyor... İşte bakın konuşmasının bu seferki "şiir" bölümünde Necip Fazıl´ın "Zindandan Mehmet´e Mektup" şiirinin pek bilinmeyen dizelerini mırıldandı... Eskiden ezbere bilirdim bu şiiri... Uzun zamandan beri okumamıştım... Erdoğan okurken tekrar etmeye çalıştım... Evet, evet... Unutmamışım...
YORUMCULAR - Akif Beki ile Mustafa Karaalioğlu Başbakan´ın konuşmasını yorumluyorlardı... "İnsan eksiklikleriyle insandır" ilkesini sanırım duymamış olacaklar ki, her ikisi de konuşmada küçük bir kusurcuk bile bulamadılar... Acıyarak gülümsedim tabii...
EKâBİR - Artık AK Parti´nin de ekâbirleri var... Nükhet Hanım, Necati Bey, Suat kardeş... Hepsi ama hepsi kıvanç ve -Ahmet Necdet Sezer´in tabiriyle- gönenç içindeydi... Egemen Bağış gururlu, Dengir Fırat mağrur, Suat Kılıç çalışkan, Taner Yıldız memnun görünüyordu... "Tek adam" olayının içselleştirilmesi sanırım böyle bir şey...
AÇILIM - Yorumcular, "Çok önemli bir konuşmaydı... Başbakan açılımın ne olduğunu açıkladı..." falan demediler mi? Kafayı yiyecektim... Ne yani Yunus´tan iki dize, Mevlana´dan bir dörtlük, âşık Veysel´den bir türkü... Beklediğiniz açıklama bu muydu? Madem Yunus ve Mevlana ile olay çözülecekti, 30 yıldır neden kan döküldü ki?
SEYİRCİ - Ne yalan söyleyeyim: Beşiktaş taraftarı ile AK Parti taraftarı acayip benziyor... Üç ay önce gittiğim Beşiktaş maçında tribünlerdeki senkronizasyondan etkilenmiş, Beşiktaşlı olmuştum... Kongredeki taraftar yaratıcılığı beni o kadar etkiledi ki, az kalsın AK Partili oluyordum...
Ahmet Hakan/HÜRRİYET