AKBAV'DAN GAZETECİ SUSTURMAYA SERT TEPKİ!
Akdeniz Basın Vakfı ( AKBAV) Başkanı Dursun Gündoğdu, basındaki kıyımı kınadı
Akdeniz Basın Vakfı ( AKBAV) Başkanı Dursun Gündoğdu, basında farklı seslere tahammülün artık hiç kalmadığını, Bursa’da bir gazetede çalışan Fatma Sibel Yüksek’in işten atılmasının da bunun son örneği olduğunu belirtti.AKBAV Başkanı Gündoğdu şu açıklamayı yaptı:
“Eleştirileri nedeniyle daha önce Ankara’da hükümet kapılarından içeri alınmayan gazeteci arkadaşımız Fatma Sibel Yüksek, mesleğini Bursa’da sürdürmek istemiş, ancak burada yerel gazetedeki yazı ve haberleri de, belli ki bazı etkili çevreleri öfkelendirmiş ki, gazete sahibi tarafından işine son verilmiştir. Yüksek’in yazdığı yazıların patronunun ihale almasını engellediği ve işine bu yüzden son verildiği iddiası korkunçtur.
Basın sektörü adına son derece kaygı verici bir dönemden geçtiğimizi açıkça gösteren bu son olay, Emin Çölaşan’ların, Bekir Coşkun’ların kalemlerini rahatsız edici bulanların, kıyımı nerelere kadar götürebileceklerinin en belirgin göstergesidir. Yıllardır uğrunda mücadele verilen çok seslilik, artık boş bir kavrama dönüşmüştür. Gücü elinde tutanlar, basın özgürlüğünü ancak kendi çıkarlarına hizmet ettiği sürece var saymaktadırlar. Gazete patronlarını mali yönden cendere altına alarak basın özgürlüğünün önüne set çekmenin neresi ileri demokrasidir?
Gazeteci arkadaşımız Fatma Sibel Yüksek ve benzer durumdaki her meslektaşımızın yanında olduğumuzu bildirir, çok haksız ve demokrasiyi yaralayıcı bulduğumuz bu uygulamayı kınarız.”
“Eleştirileri nedeniyle daha önce Ankara’da hükümet kapılarından içeri alınmayan gazeteci arkadaşımız Fatma Sibel Yüksek, mesleğini Bursa’da sürdürmek istemiş, ancak burada yerel gazetedeki yazı ve haberleri de, belli ki bazı etkili çevreleri öfkelendirmiş ki, gazete sahibi tarafından işine son verilmiştir. Yüksek’in yazdığı yazıların patronunun ihale almasını engellediği ve işine bu yüzden son verildiği iddiası korkunçtur.
Basın sektörü adına son derece kaygı verici bir dönemden geçtiğimizi açıkça gösteren bu son olay, Emin Çölaşan’ların, Bekir Coşkun’ların kalemlerini rahatsız edici bulanların, kıyımı nerelere kadar götürebileceklerinin en belirgin göstergesidir. Yıllardır uğrunda mücadele verilen çok seslilik, artık boş bir kavrama dönüşmüştür. Gücü elinde tutanlar, basın özgürlüğünü ancak kendi çıkarlarına hizmet ettiği sürece var saymaktadırlar. Gazete patronlarını mali yönden cendere altına alarak basın özgürlüğünün önüne set çekmenin neresi ileri demokrasidir?
Gazeteci arkadaşımız Fatma Sibel Yüksek ve benzer durumdaki her meslektaşımızın yanında olduğumuzu bildirir, çok haksız ve demokrasiyi yaralayıcı bulduğumuz bu uygulamayı kınarız.”