AK Parti’nin planı belli oldu! ‘Bu denklem, erken seçimin kaderini ve tarihini belirleyecek…’

AK Parti kulislerinden edindiği bilgileri paylaşan Nuray Babacan, 2025 bütçesinin kritik önem taşıdığını ifade etti ve bu durumun erken seçimin kaderini ve tarihini belirleyeceğini belirtti.

AK Parti kulislerinde ana gündemin ekonomi olduğunu yazan Gazete Pencere yazarı Nuray Babacan, 2025 bütçesinin kritik önem taşıdığını ifade etti ve devamında çarpıcı detaylar paylaştı.

“2025, 2024’TEN DE ZOR GEÇECEK…”

“Bu bütçede denkliği tutturma sorunu yaşanırken, önümüzdeki iki kritik yılın vatandaşa etkileri, daha çok merak ediliyor. AKP’liler, 2025 yılının 2024’ten de zor geçeceğini, rahatlamanın 2026’da görülmeye başlanacağını, sonuçlarının da 2027’de görüleceğini iddia ediyorlar” diyen Nuray Babacan, ‘bu denklemin’ erken seçimin kaderini ve tarihini de belirleyeceğini savundu.

Nuray Babacan’ın ‘Sancılı süreç; anayasa, bütçe, ekonomi: AKP'nin anayasa planı’ başlıklı yazısı şöyle:

Tam bir ay sonra, başta yeni yıl bütçesi olmak üzere TBMM, ekonomi ve anayasa ağırlıklı bir gündeme hazırlanıyor. Daha doğrusu, iktidar partisi şimdiden bu konuları çalışmaya başladı. AKP yönetimi, herkesin en geç bir yıl içinde anayasa önerilerini vermesini istiyor ama uzlaşma komisyonuna sıcak bakmıyor. ‘Sen ver, ben bakarım’ havasındalar sanki! Diğer yandan zor geçmesi beklenen 2025 yılı ve bütçesi siyasileri anayasadan daha çok ilgilendiriyor.

YANITSIZ ÇAĞRI

Yeni yasama döneminin başlıklarını oluşturacak konularla ilgili hazırlıklar şimdiden konuşulmaya başlandı. İktidarın dikkatleri başka tarafa çekmek için kullanacağı iddia edilen anayasa konusunda planlama yapılıyor. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un yaptığı turlarda parti yönetimlerinden istediği önerilerin hiçbirinin kendisine ulaşmadığı ortaya çıktı.

YENİ PLAN

Yani kimse bu konuda acele etmiyor. Kurtulmuş’un ekim ayında partilerin yanı sıra STK’lar, dernekler, meslek örgütlerine genel bir çağrı daha yaparak süreci başlatması bekleniyor. Önerilere ilişkin verilecek sürenin en fazla bir yıl olması tartışılıyor. Maalesef, partiler arasında kimse birbirini anayasa konusunda samimi bulmuyor. Bu güvensizlikle yol alınmayacağını düşünenlerin sayısı az değil.

KOMİSYON KORKUSU

AKP kurmaylarına göre, anayasa konusunda uzlaşma komisyonu kurulması, işin sürüncemede kalması demek. Bu yüzden, farklı bir mekanizmaya kafa yoruluyor. “Kendi anayasa değişiklik önerinizi hazırlayıp getirin. Daha sonra bu önerileri birleştirmek için ortak çalışma yapalım” önerisi üzerinde duruluyor.

ÖLÜ DOĞUM MU?

AKP’de çalışmalar, Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı başkanlığında yapılıyor. Daha önce hazırlanan anayasa önerileri ve çalıştay raporlarına ilave olarak yeni öneriler alınıyor. Ancak, henüz yol haritası konusunda bile sıkıntılı olan yeni anayasanın yolculuğu pek umut vermiyor. İçeriğe ilişkin tartışmalar gündeme geldiğinde, buna bir de “Parlamenter Sistem mi? Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin revizyonu mu?” eklendiğinde “ölü doğum” olasılığı yüksek görülüyor.

AKILLARDA EKONOMİ!

İktidar Partisi mensuplarının kafa yorduğu ve yakından izlediği asıl konuyu ekonomi oluşturuyor. O yüzden 2025 bütçesi kritik önem taşıyor. Bu bütçede denkliği tutturma sorunu yaşanırken, önümüzdeki iki kritik yılın vatandaşa etkileri, daha çok merak ediliyor. AKP’liler, 2025 yılının 2024’ten de zor geçeceğini, rahatlamanın 2026’da görülmeye başlanacağını, sonuçlarının da 2027’de görüleceğini iddia ediyorlar. Bu denklem, erken seçimin kaderini ve tarihini de belirleyecek!

TARTIŞMALI KARARLAR

Bu nedenle, yeni vergi koymak yerine zaten var olan ama alınamayan vergilere odaklanılması konusu uzun süreden beri tartışıldı ve ‘vergi borcu olanların listesinin yayınlanması’ noktasına gelindi. Tartışılan başka bir konu, enflasyon muhasebesiydi. Bunun nasıl uygulanacağı günlerce tartışıldı. İş dünyasından “Bunu küçük işletmeler kaldıramaz. İflaslar yaşanır ya da çok sayıda çalışanı işten çıkarmak zorunda kalırız” itirazları yükselince orta yol bulunmak zorunda kalındı. 1,5 milyon gelir ve kurumlar vergisi mükellefi, enflasyon düzeltmesi kapsamından çıkartıldı.

Sonuçta, alınan kararlar kağıtta durduğu gibi durmuyor. Dokunduğu her kesim isyan ediyor. Vatandaşın tepkileri nedeniyle her karar revize edilmek zorunda kalıyor. Siyasetçiler, bu karmaşık gündem ve çözüm bekleyen sorunlarla Ankara’ya dönüyor.