AK Parti Twitter’da kendi işini kendisi görecek
Amerikan gazetesi Wall Street Journal, AKP hükümetinin internet üzerinde baskıyı artırması konusunda çok çarpıcı bir iddia ortaya attı.
Amerikan gazetesi Wall Street Journal, AKP hükümetinin internet üzerinde baskıyı artırması konusunda çok çarpıcı bir iddia ortaya attı. Buna göre, aralarında Türk Telekom’un da bulunduğu bazı internet servisi sağlayıcıları, kullanıcıların kimliklerini yasal süreci beklemeden ya da buna başvurmaya gerek bile duymadan ortaya çıkarmaya olanak tanıyan ‘derin inceleme teknolojisi‘ni kullanmaya başladı.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ‘dünyanın en kararlı internet sansürcülerinden biri‘ olarak nitelendiği haberde, şu ifadeler kullanıldı:
“Devletin yüzde 30′una sahip olduğu Türk Telekomünikasyon A.Ş. gibi bazı internet servisi sağlayıcıları, bir bilgisayarın şebeke trafiğini inceleyen, paylaşımları filtreleyebilen veya sahiplerini ortaya çıkarabilen derin inceleme teknolojisini kullanmaya başladı. En azından bir kısmı Kaliforniya merkezli Palo Alto Networks taraıfndan sağlanan bu teknoloji, Çin’in ‘Great Firewall’ diye bilinen sistemini andırıyor.”
Wall Street Journal, Erdoğan’ın ofisinin de, ulaştırma bakanlığının da telefonlara veya e-postayla gönderilen sorulara yanıt vermediğini yazdı. Gazeteye açıklama yapan Türk Telekom ise yasalara uyduğunu savundu. Wall Street Journal, Palo Alto şirketinin sözcüsüne de ulaşamadığını yazdı.
‘En kararlı internet sansürcülerinden biri’
Gazetenin Türkiye muhabirleri Joe Parkinson ve Emre Peker‘in imzasını taşıyan haberin öne çıkan diğer bölümleri şöyle:
* Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan geçen ilkbaharda Google’ın merkezinde şirketin kendi kendisini süren arabasına binmiş, Google Glass gözlüklerini denemiş ve 2003′ten bu yana ülkenin ekonomisini daha dijital hale getirme çalışmalarını sürdürmeyi vaat etmişti. Erdoğan o günden bu yana demokratik yollardan seçilmiş olan hükümetini dünyanın en kararlı internet sansürcülerinden biri haline getirdi.
‘Washington’dan Brüksel’e herkes endişeli’
* Erdoğan’ın siyasi düşmanlarıyla iktidar mücadelesinde verdiği bu sarsıcı ve seri yanıt, internet şirketlerini ve Washington’dan Brüksel’e uzanan bir coğrafyadaki hükümet yetkililerini endişelendiriyor; liderlerin interneti Çin ya da İran kadar sert tedbirlere başvurmadan kontrol altına almak istediği ülkelerde, Türkiye’nin bir örnek olarak görülmesinden kaygı duyuluyor.
‘Yeni bir otoriter model deneniyor’
* İran, internetin yerine ‘helal intranet‘ adını verdiği sistemi kuruyor. Çinli yetkililer de bir sansür ve filtreleme sistemi dayatmış durumda. Türkiye’deyse, Erdoğan MİT’in tehdit olarak algıladığı bir durum tespit edilmesi halinde hızla engellenebilecek ama kontrolsüz bir internet istiyor. Kuzey Carolina Üniversitesi’nden Zeynep Tüfekçi, “Bu, internet sansüründe yeni bir otoriter modelin denemesi” diyor.
Büyük şirketler ikilemde
*Dünyanın en bilinen internet şirketlerinden bazıları, ülkedeki varlıklarının devam etmesi için Erdoğan’ı nereye kadar memnun edecekleri sorusuyla boğuşuyor. Bu zorlu bir ikilem zira Türkiye, teknoloji şirketlerinin büyüme sıçraması aradığı gelişmekte olan ülkeler arasında sembolik önem taşıyor.
‘Google’da kadrolaşma’ mı amaçlandı?
* Konuyu yakından bilen kaynaklara göre, Türk yetkililer bir yandan da, hükümetin sakıncalı gördüğü içeriğin kaldırılması yönündeki talepleri konusunda daha hızlı davranması için Google’a baskı yapıyor. Google, hükümetin kaldırılmasını istediği yüzlerce videonun bazılarını engellemeyi kabul etti fakat Türkiye’deki çalışanlarına daha fazla karar verme yetkisi tanıması yönündeki baskıya karşı koydu.
diken.com.tr
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ‘dünyanın en kararlı internet sansürcülerinden biri‘ olarak nitelendiği haberde, şu ifadeler kullanıldı:
“Devletin yüzde 30′una sahip olduğu Türk Telekomünikasyon A.Ş. gibi bazı internet servisi sağlayıcıları, bir bilgisayarın şebeke trafiğini inceleyen, paylaşımları filtreleyebilen veya sahiplerini ortaya çıkarabilen derin inceleme teknolojisini kullanmaya başladı. En azından bir kısmı Kaliforniya merkezli Palo Alto Networks taraıfndan sağlanan bu teknoloji, Çin’in ‘Great Firewall’ diye bilinen sistemini andırıyor.”
Wall Street Journal, Erdoğan’ın ofisinin de, ulaştırma bakanlığının da telefonlara veya e-postayla gönderilen sorulara yanıt vermediğini yazdı. Gazeteye açıklama yapan Türk Telekom ise yasalara uyduğunu savundu. Wall Street Journal, Palo Alto şirketinin sözcüsüne de ulaşamadığını yazdı.
‘En kararlı internet sansürcülerinden biri’
Gazetenin Türkiye muhabirleri Joe Parkinson ve Emre Peker‘in imzasını taşıyan haberin öne çıkan diğer bölümleri şöyle:
* Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan geçen ilkbaharda Google’ın merkezinde şirketin kendi kendisini süren arabasına binmiş, Google Glass gözlüklerini denemiş ve 2003′ten bu yana ülkenin ekonomisini daha dijital hale getirme çalışmalarını sürdürmeyi vaat etmişti. Erdoğan o günden bu yana demokratik yollardan seçilmiş olan hükümetini dünyanın en kararlı internet sansürcülerinden biri haline getirdi.
‘Washington’dan Brüksel’e herkes endişeli’
* Erdoğan’ın siyasi düşmanlarıyla iktidar mücadelesinde verdiği bu sarsıcı ve seri yanıt, internet şirketlerini ve Washington’dan Brüksel’e uzanan bir coğrafyadaki hükümet yetkililerini endişelendiriyor; liderlerin interneti Çin ya da İran kadar sert tedbirlere başvurmadan kontrol altına almak istediği ülkelerde, Türkiye’nin bir örnek olarak görülmesinden kaygı duyuluyor.
‘Yeni bir otoriter model deneniyor’
* İran, internetin yerine ‘helal intranet‘ adını verdiği sistemi kuruyor. Çinli yetkililer de bir sansür ve filtreleme sistemi dayatmış durumda. Türkiye’deyse, Erdoğan MİT’in tehdit olarak algıladığı bir durum tespit edilmesi halinde hızla engellenebilecek ama kontrolsüz bir internet istiyor. Kuzey Carolina Üniversitesi’nden Zeynep Tüfekçi, “Bu, internet sansüründe yeni bir otoriter modelin denemesi” diyor.
Büyük şirketler ikilemde
*Dünyanın en bilinen internet şirketlerinden bazıları, ülkedeki varlıklarının devam etmesi için Erdoğan’ı nereye kadar memnun edecekleri sorusuyla boğuşuyor. Bu zorlu bir ikilem zira Türkiye, teknoloji şirketlerinin büyüme sıçraması aradığı gelişmekte olan ülkeler arasında sembolik önem taşıyor.
‘Google’da kadrolaşma’ mı amaçlandı?
* Konuyu yakından bilen kaynaklara göre, Türk yetkililer bir yandan da, hükümetin sakıncalı gördüğü içeriğin kaldırılması yönündeki talepleri konusunda daha hızlı davranması için Google’a baskı yapıyor. Google, hükümetin kaldırılmasını istediği yüzlerce videonun bazılarını engellemeyi kabul etti fakat Türkiye’deki çalışanlarına daha fazla karar verme yetkisi tanıması yönündeki baskıya karşı koydu.
diken.com.tr