AK PARTİ İLE CEMAAT NEDEN KAPIŞTI? CUMHURİYET'TEN ÇARPICI İDDİA!
Sosyal medyada 'Zaman gazetesi Kendine Gel' başlığıyla yaşanan tartışmalara Cumhuriyet farklı bir yorum getirdi.
Cumhuriyet'ten Erdem Gül'ün haberine göre, AKP'deki hesaplamalarda cemaat, yüzde 6'lık bir oy oranını seçimlerde yönlendirebiliyor. Başta Köşk seçimi öncesi gerilimin tırmanacağı ancak son kerte de yol ayrımının göze alınamayacağı konuşuluyor.
Yazılı medyada köşe yazarları arasındaki polemikle başlayan ve sosyal medyada büyüyen AKP-cemaat kavgasının arka planında önce yerel, ardından da cumhurbaşkanı seçimlerinin yapılacağı kritik 2014 yılı hesapları yatıyor. AKP'deki hesaplamalara göre cemaat, yüzde 6'lık bir oy oranını seçimlerde yönlendirebiliyor. Kulisler, AKP-cemaat arasındaki sürecin sonbahardan itibaren yüzde 6'lık pasta çevresinde şekilleneceğini gösteriyor.
AKP-cemaat kapışmasına ilişkin ilk açık işaretler ulusal medyada köşe yazarları aracılığıyla kendini gösterdi. Sabah gazetesinde Mehmet Barlas, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın büyük tepki gösterdiği Oscarlı oyuncuların The Times'teki ilanının cemaate yakın yayın organları arasında yer alan Today's Zaman'da neden yayınlanmadığını sordu. Barlas, Today's Zaman başta olmak üzere cemaate yakın medyayı Gezi eylemlerinde hükümeti hedef alan eleştiri dozu sert yazılar yayınlamakla suçladı. Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Barlas'a, "Sen parti sözcüsü müsün" şeklinde yanıt verirken polemikler başka köşe yazarlarının da katılımıyla sürdü. Ardından Today's Zaman'da Orhan Kemal Cengiz'in "Erdoğan iktidardan nasıl düşer" yazısıyla kavga boyutuna varan karşılıklı suçlamalar sosyal medyaya taşındı. AKP'liler tarafından açılan "#ZAMANgazetesiKendineGel" hastag'ı Türkiye gündeminde üçüncü sıraya oturdu.
7 Şubat'tan beri buzluktaydı
Kulislerde AKP'liler arasında "7 Şubat darbesi" olarak adlandırılan MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ifadeye çağrılmasıyla doruğa çıkan ancak sonrasında soğumaya bırakılan gerilimin Gezi eylemleriyle yeniden canlandığına dikkat çekiliyor. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyaretinde kendisine eşlik eden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın Fethullah Gülen'i ziyaretinin olumlu geçmediği vurgulanıyor. Bu gelişmenin ardından poliste yapılan operasyon ve dershanelerin kapatılması kararlarının peş peşe gelmesinin kavgayı gün yüzüne çıkardığına işaret ediliyor.
Yüzde 6'lık pasta
Siyasi kulisler, bu gelişmelerle patlayan medyadaki kavganın siyasi arka planında ise iki kritik seçimin üst üste yapılacağı 2014 hesaplarını gösteriyor. Edinilen bilgilere göre AKP, cemaatin seçimlerde yönlendirdiği seçmen oranını yüzde 6 olarak hesaplıyor. AKP'de cemaatin yönlendirdiği seçmen oranını yüzde 15-20 arasında gösterdiği, bunun gerçeği yansıtmadığı belirtilerek cemaatin seçmen kapasitesi için "12 Eylül referandumunda açıkça 'evet' yönünde çalıştılar. Hocaefendi 'ölüler bile oy kullanmalı' açıklamasını yaptı. Daha sonra da 2011 seçimlerinde bize destek verdiler. Bizim belirlediğimiz oy oranlarının yüzde 6'lar düzeyinde olduğunu gösteriyor" ifadeleri kullanılıyor.
Gül boyutu
AKP'ye göre kavgayı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün henüz yeniden adaylık konusunda karar vermemesi de tetikliyor. AKP'deki beklentiye göre, Gül'ün siyasi geleceğinin nasıl şekilleneceği ve Erdoğan'ın Köşk'e aday olması durumunda AKP'yi ve hükümeti hangi isme bırakacağı da kavgayı sürekli besleyecek ve yeni boyutlar kazandıracak.
Yüzde yarım bile hayati
AKP'de ortaya çıkan kavga görüntüsünün 2014'teki iki seçimin sonrasına kadar devam edeceğine kesin gözüyle bakılıyor. AKP'de, özellikle çözüm paketi ve yeni anayasa konusunun Meclis'te gündeme geleceği sonbahardan itibaren bu kavganın yeni boyutlarıyla süreceği beklentileri dile getiriliyor. Ancak özellikle cumhurbaşkanının halk tarafından seçileceği ve yüzde 50+1 oy gerektiği gerçeğinden hareketle Erdoğan için hiçbir oy desteğinin feda edilemeyeceği, "Yüzde yarım bile bizim için hayati" denilerek dile getiriliyor. AKP'de cemaatle belirli konularda yaşanan sıkıntılar nedeniyle iki seçimi kapsayacak bir yıllık sürenin çok gergin geçeceği, ancak son kertede yol ayrımının göze alınmayacağı değerlendirmeleri de yapılıyor.